Ölüler

"Ölüler", 1914 yılında James Joyce tarafından yazılan Dublinliler kitabının son öyküsüdür. Kitaptaki en uzun öykü olma özelliğini taşımaktadır. Özgün haliyle 15,672 kelimeden oluştuğu için kısa öykü yerine novella olarak da adlandırılabilmektedir.

Aynı isimle tek perdelik bir oyun olarak 1967'de Hugh Leonard tarafından tiyatroya uyarlanmıştır.[1] Ayrıca 1987 yılında yönetmen John Huston tarafından yine "Ölüler" ismiyle filme dönüştürülmüştür.[2] 1999 yılında Richard Nelson ve Shaun Davey tarafından müzikal olarak sahnelenmiştir. Orijinal eserde Christopher Walken başrolde oynamıştır.

Karakterler

Gabriel Conroy, Gretta Conroy, Kate ve Julia Morkan ve Bartell d'Arcy James Joyce'un daha sonraki Ulysses adlı romanında atıfta bulunulan karakterlerdir; buna rağmen "Ölüler" öyküsündeki hiçbir karakterin romana doğrudan etkisi yoktur.

Kısa Özet

Öykü, Morkan kardeşlerin evlerinde geleneksel dans ve yemek partisi verdikleri bir akşamda, 1904 yılının Ocak ayının ilk haftası olduğu anlaşılan, muhtemelen Epifani Bayramının kutlandığı 6 Ocak günü Gabriel Conroy üzerinde yoğunlaşır. Dublinliler'deki diğer öykülerde olduğu gibi, "Ölüler"de de can yakıcı kendinin farkında olma anları birbirini izler, James Joyce bunu epifani olarak tanımlar.

Anlatıcı genellikle Gabriel'in kendine güvensizliği, asosyalliği ve huzursuzluğuyla başa çıkmak için kendince geliştirdiği savunma mekanizması üzerinde durur. Öykü, Gabriel'in evli kaldıkları süre boyunca karısının geçmişi hakkında pek bilgiye sahip olmadığını keşfetmesiyle doruk noktasına ulaşır.

Gabriel ve eşi partiye teşrif ettiklerinde, Gabriel hizmetçi kızla karşılaşır ve ondan evlilik planları hakkında sorduğu bir soruya karşılık beklemediği bir cevap alır; rahatsız olan Gabriel kıyafetini düzeltmeye koyulur sonra kızın avucuna Noel için biraz para sıkıştırır. Kısa bir süre sonra, eşinin teyzelerine Gabriel'in ona kötü havalarda galoş giydirmesi üzerine şaka yapmasına bozulur. Daha da kötüsünü dans partnerinden bulur. Miss Ivors ona bir Protestan gazetesine yazı yazdığı için "Batılı Briton" hitabıyla sataşır. Miss Ivors onu ve eşini Aran adalarında bir ay sürecek bir geziye davet eder; fakat Gabriel İrlanda'da daha fazla vakit geçirmek istemediğini söyleyip bu teklifi kabaca reddeder. Bu gibi bölümlerde, Gabriel anlatıcı tarafından özellikle acınacak hallerde tasvir edilmiştir. Benzer şekilde yemek konuşması öncesinde Robert Browning'den alıntıladığı dizelerin onu fazla gösterişçi, kendini beğenmiş göstereceğinden endişelenir; çünkü aynı şekilde sesleneceği toplulukla arasında belirli bir kültür farkı olduğunu, bu yüzden de kullanacağı kelimelerin anlaşılamayacağını tahmin eder.

Daha sonra yemek için kadeh kaldırırlarken, Gabriel, koyu bir İrlanda milliyetçisi olan Miss Ivors'a sarfettiği sözlere karşıtlık oluşturacak şekilde İrlanda konukseverliğini över. Konuşması ağırlıklı olarak geleneklere tutunmuştur; ayrıca eşinin evlenmeden önceki bir hikayesini duyduktan sonra geçmişin onun için ne anlama geldiği dikkate alınırsa, İrlanda erdemlerini ve geçmişi idealize etme çabaları son derece ikiyüzlü ve yapmacık durmaktadır.

Gabriel partiden ayrılmak için hazırlanırken, merdiven boşluğunda içeriden gelen müziğe dikkat kesilmiş ve düşüncelere dalmış bir kadın görür. Karısı olduğunu farketmeden ona bir dakika kadar bakar. Karısını, ismini Uzaktan Müzik koyacağı bir resimdeki model olarak zihninde canlandırır.Karısının kendinden geçmiş, hüzünlü hali kendinde cinsel arzuları canlandırır. Gabriel ve karısı partiden kalacakları otele doğru dönerken, onun zihni karısına duyduğu özlem ve arzularla fazlasıyla meşguldür. Kendileri için ayırttığı otel odasında, karısını dolaylı olarak zihnindekilerle yüzleştirmeye çalıştığında onun tepkisiz kaldığını farkeder. Yarı alaylı yarı imalı birkaç sorudan sonra Gabriel, karısının Bartell d'Arcy'nin partide çaldığı "The Lass of Aughrim" isimli şarkının etkisiyle hüzünlendiğini öğrenir.

Biraz üsteledikten sonra Gretta, bu şarkının ona evlenmeden önce Galway'deki hayatını ve Michael Furey adındaki bir çocukla yaşadığı kısa süreli aşkı hatırlattığını söyler. Dublindeki manastır okuluna gönderilmeden önce Gretta, orada büyükannesiyle kalıyordur. Michael çok hastadır ve Gretta'yı göremiyordur. Gretta'nın Galway'den ayrılacağı zaman, yataktan çıkmaması gereken Michael yağmurun altında Gretta'nın penceresinin önüne kadar gelir ve Gretta ayrıldığında bir daha görüşemeyeceklerine rağmen, bir hafta içinde ölür.

Öykünün geri kalanı Gabriel'in, karısının hikayesini duyduktan sonraki düşüncelerini; kendisi, karısı, geçmişi, yaşayanlar ve ölüler hakkındaki değişen fikirlerini derinlemesine inceler. Kendi içinde, duygusuzca yaşayıp gitmektense genç yaşta ölmenin yeğ olduğunu değerlendirmeye zorlanır. Gabriel, öbür dünyaya göçmekte geç kaldığını farkeder gibidir.

Tepkiler

"Ölüler" bazı eleştirmenler tarafından Dublinlilerdeki en etkileyici ve en ünlü öykülerden biri olarak kabul edilmektedir.[3][4]

Uyarlamalar

"Ölüler" Hugh Leonard tarafından 1967'de tek perdelik bir oyun olarak sahneye uyarlanmıştır.[5]

1987 yılında John Huston'ın aynı isimle yönettiği filmde, Gretta Conroy'u Anjelica Huston, Gabriel Conroy'u da Donal McCann oynamıştır.[2] Film, aynı yıl vefat ettiği için, John Huston'ın son filmi olma özelliğini taşımaktadır.[6]

1999'da "Ölüler" Richard Nelson ve Shaun Davey tarafından Broadway müzikali olarak sahnelenmiştir, bu uyarlama sayesinde Tony ödülüne layık görülmüşlerdir.[7] Orijinal eserde Gabriel Conroy'u Christopher Walken canlandırmaktadır.

Michael Bodkin / Michael Furey

Michael Bodkin (d. 1879 - 11 Şubat 1900) öyküdeki Michael Furey karakterinin ilham kaynağıdır.

Galway'i 13. YY'dan 19. YY'a kadar ekonomik, sosyal ve siyasi anlamda yönlendiren 14 tüccar aileden birinin soyundan gelmektedir ve No.2 Prospect Hill adresinde oturmaktadır.[8] Ailenin burada bir dükkanı bulunmaktadır. Kendisi yerel bir petrol firmasında memurluk yapmaktadır ve aynı zamanda Galway Üniversitesi'nde öğrencidir. James Joyce'un karısı, Nora Barnacle, 15 yaşındayken ona aşıktır. Michael Bodkin de Nora'yı karşılıklı sevmektedir hatta ona bir bilezik armağan etmiştir. Ancak Bodkin, tüberküloza yakalanmış ve ölmüştür. Şehrin hemen dışındaki Rahoon mezarlığına gömülnüştür.[9]

Joyce, Gretta Conroy karakterini karısı Nora'dan esinlendiği gibi, Michael Furey karakteri için de Nora'nın Bodkin ve bir başka merhum arkadaşı - Michael Feeney- üzerine hatıralarını kullanmıştır. 16 Haziran 1996'da Galway Belediye Başka Michael O'huiginn Richardson's Barın ön cephesinde bir plaka ortaya çıkardı ve şöyle okudu: "James Joyce'un dünyaca ünlü öyküsü 'Ölüler' karısının üzücü bir hikayesinden ilham alınmıştır, bir Galway kadını olan Nora Barnacle'ın ilk aşkı Michael Bodkin (Furey) bu binada yaşamıştır ve 1900 yılında 'aşk' yüzünden vefat etmiştir." Kardeşi, Irene Lynch, Mayıs 2011 itibari ile hala hayattadır.

Okuma Önerileri

Kaynakça

Dış Bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 3/23/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.