İngiliz kornosu
İngiliz kornosu veya kor angle, üflemeli bir çalgı olan obuanın bir çeşididir.
Bu çalgı Türkçede olduğu gibi tüm dillerde de "İngiliz kornosu" olarak adlandırılmakla birlikte ne İngiliz'lerle ne de korno ile bir ilgisi yoktur. Normal obua dan daha büyük ve uzundur ve sesi daha kalındır. Mekanizması ve çalım tekniği obua ile aynıdır. Sadece kalak kısmı biraz daha bombeli bir şekilde genişler ve daralır ayrıca kamışın takıldığı metal ince boru obuanın borusundan daha uzun ve biraz çalıcıya doğru eğik biçimdedir. Obua gibi çift kamışlı bir enstrümandır ve kamış obuanın kullandığı kamıştan daha büyüktür. Çalgı ağır olduğundan dolayı çalıcının boynuna takılan bir kordon ile desteklenir.
İngiliz kornosu aktarımlı bir çalgıdır. Yani, yazılan sesler duyulandan farklıdır (ya da tam tersi duyulan sesler yazılandan farklıdır) Örn. Do perdesine basılarak üflendiği zaman duyulan ses beş nota aşağısındaki Fa notasıdır. Eserler de buna göre faklı notlarla yazılır, Örn. Do - Mi ve Sol notaları duyulmak istendiğinde bu enstrümanın partisinde Sol - Si ve Re notaları yazılmalıdır ki yazılan notalar beş ses yukarıdan duyulacağı için bu notaları çalan çalıcı Do - Mi ve Sol seslerini elde eder.
Orkestradaki önemi
İngiliz kornosu 2,5 oktav kadar ses genişliğine sahiptir, fakat genelde bu genişlik içerisindeki her ses kullanılmaz. En kalın sesleri obuadaki gibi kaba ve sert değildir. Tuşları obuanın tuşları kadar sık değildir. Biraz daha ayrıdır. Yumuşak hafifçe madeni tınılı, etkili ve dokunaklıdır. En ince birkaç ses pek kullanılmaz. Bu enstrümanın ses rengi yumuşak, narin, kederli ve melankolik olduğundan dolayı orkestradaki en önemli görevleri de kendi özelliklerini en iyi yansıttığı duygusal, çok hızlı olmayan ve tatlı melodileri çalmaktır. Aynı zamanda arka plan için kullanılabilen bir çalgıdır.
Orkestra eserlerinde kullanılan bazı korangle soloları çok bilinir. Örn. A. Dvořák'ın 9. Senfonisi olan "Yeni Dünyadan" adlı eserinde ağır bölümün temasını İngiliz kornosu sunar. Bu bölümün korangle solosu ile enstrümanın karakteri öylesine mükemmel bir uyum içindedir ki, bu solo, eserin popüleritesini oldukça etkilemiştir.