Ağıt

Ağıt, genellikle bir ölümün ya da acı, üzücü bir olayın ardından söylenen halk türküsü. Doğal afet'ler, ölüm, hastalık gibi çaresizlikler karşısında korku, heyecan, üzüntü, isyan gibi duyguları ifade eden ezgili sözlerdir. Ağıt söylemeye ağıt yakma, ağıt söyleyenlere ise ağıtçı denir. Ağıtın İslamiyet Öncesi edebiyatındaki adı sagudur ve yuğ adı verilen cenaze törenlerinde okunur; divan edebiyatındaki adı ise mersiyedir.

Türklerde ağıt geleneği

Türklerde ağıt geleneği çok eskidir. Anadolu’nun hemen her yerinde söylenir. Ağıtlar yarı anonim folklor ürünleri arasında da sayılabilir. Türkçe’de 7, 8 ve 10 heceli ağıtlar yaygındır. En çok rastlanılanı 8 hecelilerdir. Gösteri bölümüyle tiyatro, söyleniş biçimiyle şiirseldir.

Ağıtlar türkü ve destanla yakın ilişki içindedir. Erkeklerin söylediği ağıtlar varsa da ağıtları daha çok kadınlar söyler.

Örnekler

Doğu Anadolu yöresi

Can evimden vurdu felek neyleyim

Ben ağlarım çelik teller iniler

Ben almadım toprak aldı koynuna

Yarim diyen bülbül diller iniler

Gider oldum Avşar ili yoluna

Bakmam gayrı bu diyarın gülüne

Karaları taksın çapar koluna

Yağız atlı nice kollar iniler

Dertli dertli Çukurova yolunu tut adam olun

İç Anadolu yöresi

Aliihsan'ın Ağıdı [1]

Gideceğim anamoğlu senin ardından,

Ben ölürüm yiğit edem derdinden,

Biriciktin kaldırdılar yurdundan,

Anamın oğluda bir tek gardaşım,

Ölesiye sana yanar ateşim.


İhsan davar keser sağ eli kanlı,

Ne bir dayı varda ne de bir emmi,

Kasaplar içinde gül edem ünlü,

Anamın oğluda gurban oluyum,

Gül gardaşım ben yoluna ölüyüm.

Kelep kelep gül edemin kekili,

Anası gızından alır akılı,

İç cepleri burcu burcu kokulu,

Anamın oğlu da gurban oluyum,

Gül gardaşım ben yerine ölüyüm.

Saçlarını taramışlar tel gibi,

Gardaşı yok emmisi yok el gibi,

35 yaşında gonca gül gibi,

Babamın oğlu da gurban olurum,

Kalk gardaşım ben yerine ölürüm.

Salhane’den gelir sırtı ceketli,

Pazara giderdi eli sepetli,

Gardaşa yananın kalmıyor aklı,

Babamın oğlu da öldürdü beni,

Gülleri açarken soldurdu beni.

Gelmedi diyerek bana darılmış,

Helâllaşmış bacısına sarılmış,

Yaz gelirken beş guzudan ayrılmış,

Geliyor bayramlar ışıyın vakti,

Soğudu mu gül gardaşım bağrıyın tahtı.

Kaynakça

Ayrıca bakınız

This article is issued from Vikipedi - version of the 8/8/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.