Aldacı
Aldacı, Türk ve Altay mitolojisinde Ölüm Tanrısı. "Aldaçı Han" olarak da bilinir. Yeraltı tanrısı Erlik'in insanların canını alması için yeryüzüne gönderdiği[1] ve onun elçisi olduğuna inanılan kötü ruh. Ölüm meleği. İslamiyet sonrası Azrail ile özdeşleşmiştir.
Özellikleri
Bu inanç Türklerin başka dinlerin etkisinde kalmalarıyla oluşmuştur. Uzun kara giysileri ve kara bir atı vardır. Görünümü heybetli ve korku vericidir. Geçtiği yerlere korku salar. Yönettiği ölüm ruhlarına da Aldaçılar adı verilir.
Altaylılara göre ölü bir evden çıktıktan sonra Aldacı denilen kötü ruhlar evde kalır.[2] Bunun için o evden yedi gün dışarıya eşya verilmez ve içeriye de alınmaz. Ev, yedi gün sonra temizlenir ve ancak sonrasında o eve girilip yemek yapılır.
Ölüm ve Aldacı
Ölüm, bir varlığın canlılığını yitirmesi, ruhun bulunduğu bedeni dönmemek üzere terketmesi şeklinde açıklanır. Türklerde ruhun insan bedenini uyku halindeyken ya da hastayken de terkettiği düşünülürdü. Tinin (ruhun) bu hareketli kısmına Süne adı verilir. Aldacı ise tinin hareketsiz kısmını (Sür) alarak götürür ve yaptığı bu yolculukta kendisine eşlik eder. Eski Türkler ölümün bir son olmadığına, ölümden sonra yaşama ve ahirete inanırlardı. Sonbahar ise doğanın ölümü demektir. Ölüm bilinmezlik ve gizemdir. Türklerde ölümle ilgili pek çok gelenek vardır. Örneğin ölen birinin ardından yas tutulurken, ölünün kıyafetleri ortaya yığılır ve fakir fukara bunlardan istediğini alır. Bu kıyafet yığınına "Soyha" adı verilir.
Etimoloji
(Al/Hal) kökünden türemiştir. Almak veya aldamak (kandırmak) kökünden gelir. Altaçu kandıran, hile yapan demektir. Aldah fiili Moğolcada kaybetmeyi[3] belirtir. Alda sözcüğü Eski Altay ve Moğol dillerinde anlamak, kavramak (Tunguz dillerinde ise Aldan biçimiyle) derinlik anlamları içerir.
Dipnotlar
- ↑ Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük, Celal Beydili, Yurt Yayınevi (Sayfa - 40)
- ↑ Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011, (OTRS: CC BY-SA 3.0)
- ↑ Mongolian Dictionary, Andras Rajki, ("aldah")