Basın Konseyi
Bu maddenin daha doğru ve güvenilir bilgi sunması için güncellenmesi gerekmektedir. Daha fazla bilgi için tartışma sayfasına bakınız. |
Basın Konseyi, Türkiye'de faal gazetecilerin kurdukları, bağımsız niteliğe sahip olması için tüzel kişiliğe haiz bulunmayan, iletişim özgürlüğü, meslek etiği ve ilkelerini savunan bir özdenetim kuruluşudur. Basın Konseyi'nin başkanı Pınar Türenç'tir.[1]
1986 yılında, medyanın apolitikleşme ve magazinleşmeye kaymasıyla oluşan sorunları, ilkesiz yayıncılık anlayışını gidermek ve basın alanında meslek ilkeleri teşkil ederek bir özdenetim kuruluşu oluşturmak gayesiyle Oktay Ekşi, Hasan Cemal, Güneri Cıvaoğlu, Yalçın Doğan, Teoman Erel, Orhan Erinç, Yurdakul Fincancı, Güngör Mengi, Rauf Tamer bir araya geldiler. Bu grup bir taslak hazırlayarak medya mensuplarına sundu. Konsey fikrine Uğur Mumcu, İlhami Soysal, Nail Güreli karşı çıktılar. TGS, ÇGD, FMD üyeleri katılmadı.
Basın Konseyi 6 Şubat 1988'de kuruldu. İlk katılımlar 627 gazeteciyle oldu. Okuyucu ve basın içinden seçimle gelen üyeler ile medya kuruluşlarının temsilcilerinden teşekkül eden bir Yüksek Kurulu bulunmaktadır. Bu Yüksek Kurul, medyadaki yayınlarla veya gazetecilerle ilgili şikayetleri Basın Konseyi Sözleşmesi ve 16 maddelik Basın Meslek İlkeleri çerçevesinde değerlendirerek kamuoyuna duyurur. Başvurular hakkında "şikayetin yersizliği" ile ihlalin derecesine göre "uyarı" veya "kınama" kararları alabilir. Bu açıdan müeyyidesi manevidir. Basın Konseyi'nin belirlediği ilkeler şu şekildedir:[2]
1. Yayınlarda hiç kimse; ırkı, cinsiyeti, yaşı, sağlığı, bedensel özrü, sosyal düzeyi ve dini inançları nedeniyle kınanamaz, aşağılanamaz.
2. Düşünce, vicdan ve ifade özgürlüğünü sınırlayıcı; genel ahlak anlayışını, din duygularını, aile kurumunun temel dayanaklarını sarsıcı ya da incitici yayın yapılamaz.
3. Kamusal bir görev olan gazetecilik, ahlaka aykırı özel amaç ve çıkarlara alet edilemez.
4. Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez.
5. Kişilerin özel yaşamı, kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında, yayın konusu olamaz.
6. Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olmaksızın yayınlanamaz.
7. Saklı kalması kaydıyla verilen bilgiler, kamu yararı ciddi bir biçimde gerektirmedikçe yayınlanamaz.
8. Bir basın organının dağıtım süreci tamamlanmadan o basın organının özel çabalarla gerçekleştirdiği ürün, bir başka basın organı tarafından kendi ürünüymüş gibi kamuoyuna sunulamaz. Ajanslardan alınan özel ürünlerin kaynağının belirtilmesine özen gösterilir.
9. Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiç kimse “suçlu” ilan edilemez.
10. Yasaların suç saydığı eylemler, gerçek olduğuna inandırıcı makul nedenler bulunmadıkça kimseye atfedilemez.
11. Gazeteci, kaynaklarının gizliliğini korur. Kaynağın kamuoyunu kişisel, siyasal ekonomik vb. nedenlerle yanıltmayı amaçladığı haller bunun dışındadır.
12. Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan sakınır.
13. Şiddet ve zorbalığı özendirici, insani değerleri incitici yayın yapmaktan kaçınılır.
14. İlan ve reklam niteliğindeki yayınların bu nitelikleri, tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirtilir.
15. Yayın tarihi için konan zaman kaydına saygı gösterilir.
16. Basın organları, yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı duyarlar.