Afrikaner

Hollandalı sömürgecilerin Afrika'ya gelişini konu eden romantik bir resim.

Afrikaner (Boer, Felemenkçe: Afrikaander), Güney Afrika'da Hollanda kökenli, bir Hollandaca lehçesi olan Afrikaans konuşan halk.

Afrikaner, Felemenkçe Afrikalı demektir. Bu isim, Afrika'daki çoğu diğer Avrupalı yerleşimcilerin aksine, Güney Afrika'ya yerleşen Hollandalıların bu kıtayı anavatanları olarak kabul ettiklerinin ve Avrupalı köklerinden koptuklarının bir simgesidir. Boer (okunuşu: buğr) ise çiftçi demektir ve bu etnik grubun başlıca iktisadi faaliyetine işaret eder.

Güney Afrika'daki Hollanda yerleşimi, Endonezya'daki sömürgeye giden bir ikmâl üssü sağlamak üzere 1652'de başladı. Güney Hint Adaları Şirketi tarafından gönderilen koyu Kalvinci Protestan yerleşimciler, yörede Hotantolar ve Boşimanlara karşı savaşarak onları kovdular. Zamanla Hollanda'dan yeni yerleşimciler geldi ve Boerların nüfusu arttı.

1707'de Afrikanerler Hollanda hükümetinden bağımsızlık istediler. Resmen bir devlet kurulmasa da, Güney Afrika fiilen bağımsız bir idareye kavuştu. Güney Afrika, zencileri köle olarak kullanan zengin muhafazakar protestan beyaz çiftçilerin güç sahibi olduğu bir ülke haline geldi.

18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Hint Okyanusu'nda artan Britanyalı etkisi sonucu, Güney Afrika Birleşik Krallık etkisine girmeye başladı. 1815'te Viyana Kongresiyle İngiltere, yöredeki hakimiyetini kabul ettirdi. 19. yüzyıl boyunca süren bir dizi savaş sonucu, Britanyalılar, Boerları Güney Afrika'nın içlerine doğru kovdular. Bu göç sonucu Boer nüfusu, ülkenin Orange ve Transvaal yörelerinde yoğunlaştı.

Din

Afrikanerler, Avrupa ve Amerika’dan farklı olarak baskın şekilde Hristiyan Kalvinistler’den oluşmaktadır. Bu durum, Afrikanerleri, siyasal ve coğrafik bir izolasona maruz bırakmış ve Aydınlanma Çağı’ndaki etkilerden uzaklaştırmıştır.

Avrupa’daki Protestan kültürünün 18. yüzyıldaki gelişmeleri, Afrikanerlerin dinsel yaşantılarına minimal seviyede etki etmiştir.

Afrikaner Kalvinizmi, Aydınlanma çağından önceki orijinal Kalvanizmin özelliklerini taşımaktadır. Burada durum, yerli halkın dininin, Kalvinizmin kültürel özellikleriyle birleşmesi halidir.

Afrikanerlerin kiliseye olan katılımları 1985’te %80 civarındayken, günümüzde %49’a düştüğü tahmin edilmektedir.

Dil

İlk beyaz yerleşimciler olarak Hollandalılar geldiği için, kullanılan ilk dil de kendi dilleri olmuştur. Ancak 17. yüzyıl sonlarında Hollandalılar'ın lisanlarında değişimler olmaya başladı. Daha sonra koloniye gelen Almanlar ve Fransızlar'ın Hollandalılar'ın dillerine hakim olmamaları ve koloni de bulunan yerli halk sebebiyle yerleşik olarak kullanılan Felemenkçe bir takım deformasyonlar başlamış oldu.

Daha sonra meydana gelen bu oluşuma Malezya, Zuluca, İngilizce, Portekizce ve ek olarak Khoi Khoiler'in de dillerinden eklenmeler oldu. Böylelikle temel olarak ilk başta kullanılan Felemenkçe teknik olarak oldukça değişmiş oldu. 1925 yılında Parlamento, Güney Afrika’nın iki resmi dilinden biri olan Felemenkçe'yi değiştirdi. Ancak, yeni bir lisan olarak Afrika dilinin oluşturulması ve denemesine çok fazla itiraz vardı. Marthinus Steyn, önde gelen bir hukukçu ve politikacıydı ve bu konuda muhalefetti. Karşıt fikirli kişiler, resmi bir dilin, Afrikanerler'in izole olmasına sebep olacağını; Afrika dilinin konuşabilecek yerli halkın zarar göreceğini düşünüyorlardı.

Günümüzde oluşturulan bu Afrika dili, Güney Afrika’nın 11 resmi dili içerisinde sayılmaktadır.

Edebiyat

Afrikanerlerin geçmişe dayalı bir edebi gelenekleri vardır. Dikkate değer romancı ve şairleri; Eugene Marais, Uys Krige, Elisabeth Eybers, Breyten Breytenbach, André Brink, ve Athol Fugard olarak gösterilebilir.

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 3/23/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.