Candar

Candar, Büyük Selçuklularda ve bazı ortaçağ İslam devletlerinde hükümdarı ve sarayı korumakla görevli bir asker sınıfı.

Candar terimi Farsça cân (silâh) ve dâr (tutan) kelimelerinden oluşmuştur.[1] Candarlar, kölelikten yetişme ve çoğu Türk asıllı askerlerdi. Amirlerine “emir-i candar” (saray muhafızlarının başı)[2] denirdi ve bunlar vezirliğe kadar yükselebilirlerdi. Emir-i candarın komutasında bir hassa birliği oluşturan candarlar, bellerine altın işlemeli hamayliye asılı süslü kılıç takar, renkli ve değerli giysiler giyerlerdi. Başlıca görevleri sarayı ve hükümdarı korumak, divanı beklemek, önemli idam kararlarını yerine getirmekti. Törenlerde, “müfred” denen öbür hassa askerleri ile birlikte hükümdarın gücünü yansıtacak görkemli ve düzenli bir askeri topluluk oluştururlardı. Savaşlarda hükümdarı yakın korumaya alırlar, silah olarak ok, balta ve kalkan kullanırlardı. Candarlık örgütü, Anadolu Selçukluları ve Anadolu Beylikleri'nde de aynen korunmuştu.

Memluklerde güvenlik ve koruma işlerinden başka, protokol ve hükümdarın posta işleri, tutuklama ve cezaların uygulanması da candarların görevleri arasındaydı. Yirmi nevbeye (bölük) ayrılan candarların bölük komutanlarına “reisü'n-nevbe” denirdi. Kapıcılar ve “tevaif-i rikabiye” denen saray perdecileri de emir-i candara bağlıydı.

Osmanlılarda candar örgütünün yerini saray bostancıları, çavuşlar ve baltacılar almıştır.

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 8/27/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.