Hacımusalar Höyüğü
Arkeolojik Höyük | |
Adı: | Hacımusalar Höyüğü |
il: | Antalya |
İlçe: | Elmalı |
Köy: | Beyler |
Türü: | Höyük |
Tahribat: | |
Tescil durumu: | Tescilli[1] |
Tescil No ve derece: | 1483 / 1 |
Tescil tarihi: | 01.07.1992 |
Araştırma yöntemi: | Kazı |
Hacımusalar Höyüğü, Antalya ili Elmalı İlçesinin 15–20 km. güneybatısında, Hacımusalar ile Beyler köyleri arasında yer alan bir höyüktür. Hacımusalar Höyük, Beyler Höyük olarak da bilinmektedir. Tepe, 350 x 300 metre boyutlarında olup 13 metre yüksekliktedir. 1970'li yıllarda kurutulan[2] bir gölün kenarında, verimli bir ovada yer almaktaydı.[3]
Kazılar
Höyükte yüzey araştırmaları 1949 yılından itibaren M. S. F. Hood ve M. Mellink tarafından yürütülmüştür. Kazı çalışmaları ise 1994 yılında başlamış olup Bilkent Üniversitesi'nden İlknur Özgen başkanlığında sürdürülmüştür.[3]
Tabakalanma
Yerleşimin Neolitik Çağ'dan Orta Bizans Dönemi'ne kadar kesintisiz olarak iskan gördüğü anlaşılmaktadır ve antik çağda adının Khoma olduğu belirtilmektedir.[4] Kazılarda saptanan tabakalar Erken Tunç Çağı, Roma ve Bizans Demir Çağı'dır.[3]
Buluntular
Tepenin batı yamacındaki açmada Erken Tunç Çağı mimarisi açığa çıkarılmıştır. Bu tabakanın mimarisi Troya ve diğer Batı Anadolu Erken Tunç Çağı mimarisinde görüldüğü gibi megaron benzeri yapılardan oluşmaktadır. Bu kesimde yapılan kazılarda kırmızı ve siyah açkılı çanak çömlek parçaları ile pişmiş toprak figürler, bir mühür, ağırşaklar, tezgâh ağırlıkları ve tunç iğneler ele geçmiştir.[3]
Höyüğün merkezinde MÖ 6.-12. yüzyıllara tarihlenen bir Bizans kilisesi, mozayık zeminler ve duvar resimleri ortaya çıkarılmıştır. "Üç koçlu bir yapı" olarak tanımlanmaktadır ve güneyinde bir mezarlık bulunmaktadır.[5] Kilisenin MÖ 5.-6. yüzyıllardaki ilk halinde bile 600 metrekarelik bir yapı olduğu ortaya çıkarılmıştır.[2] Kazı başkanı İlknur Özgen'in açıklamalarına göre, Antik Döneme ait piskoposluk listelerinde Hacımusalar'ın (Khoma) bir piskoposluk merkezi olarak gösterilmesi, bir bakıma bu bulguları desteklemektedir. Yine kazı başkanının yaptığı açıklamalara göre yerleşmenin etrafının bir surla çevrili olduğu ve oldukça iyi tahkim edildiği ortaya çıkmıştr. Ancak Bizans Dönemi'nde sur yenilenmemiştir. Bunun nedeni, yerleşmenin dini bir merkez olmasına ve bu nedenle sakinlerinin din adamlarından ibaret olabileceğine bağlanmaktadır.[6]
Höyüğün batısında kazılan yine Bizans kilisesi ise, kaçak kazılar ve inşaat malzemesi alınması nedeniyle oldukça hasar görmüştür.[7]