İmam-ı Şibli
İmam Şiblî ya da Ebu Bekr-i Şiblî (d. M. 861 / H. 247, Bağdat, Samarra; ö. M. 945 / H. 334), adı Câfer, babasının adı Yunus'tur. Künyesi Ebu Bekr'dir.
Hayatı
İslam Alimi olarak bilinen Ebû Bekr-i Şiblî'nin adı'nın Cafer, baba adının ise Yunus olduğu söylenir. Orijinali Arapça olan birçok tercüme eserde Samarra'da doğduğu ve Bağdat'a yerleştiği anlatılır. Tarihte adına çok sık rastlanan Cüneyd Bağdadi'nin talebesi olduğu şeklinde kayıtlara rastlanır. Yine birçok kaynakta Maliki mezhebinin fıkıh alimlerinden olduğu şeklide bilgilere ulaşılmıştır. Maliki Ehl-i Sünnet mezhebinin kurucusu Mâlik bin Enes'in eseri olan El Muvatta'yı tamamen ezbere bildiği şeklinde ifadelere rastlanır. Ebu Bekr-i Şiblî 'nin vefatı da 945 (H.334) yılında Bağdat'ta talebelerinin yanında olduğu bilgileri günümüze kadar ulaştı.[1]
Kitapları
Cinlerin Esrarı, İmam-ı Şibli'nin en ünlü eseri. Arapça orijinali 880 yılında yazıldı. Mısır, Kahire İskenderiye Kütüphanesi'nde bulunan el yazması kitabın mikrofilmleri, araştırmacı Muhammed Ferşad tarafından çekilerek Tercüme edildi. Kitabın tercüme edilmiş ilk Türkçe baskısı 1979 yılında İstanbul'da yayınlandı. İmam-ı Şibli, Cinlerin Esrarı isimli orijinali Arapça olan kitabında "Müslüman ve gayrı müslim cinler, cinlerden korunmak için neler yapmalı, cinlerin tehlikeleri, zararsız cinler, cinlerle evlenmek mümkünmü" gibi parapsikolojik olayları yazdı. Kitap Kahire El Ezher Üniversitesi mensubu Türk asıllı mütercim Muhammet Fersat tarafından tercüme edilerek 1979 yılında Türkiye'de Türkçe olarak yayınlandığında tartışmalara neden oldu. Kitabın içerisinde yer alan "Cin Çağırma metodları" bölümü 1980 yılında cin çağırma çabaları nedeniyle psikolojik sorunlar yaşayan insanların artması nedeniyle kitabın yayıncısı Fersat Yayınevi tarafından kitaptan çıkartıldı.[2]
Hakkında anlatılan bir öykü
İmam-ı Şibli günün birinde bu konuda birbirleriyle tartışan iki çocuk ile karşılaştı. Onlara yardımcı olmak amacıyla yanlarına yaklaştı. "Çocuklar neden kavga ediyorsunuz. Söyleyin size yardımcı olayım" dedi. Çocuklar, yerde buldukları cevizi paylaşamadıklarını söyleyerek ondan yardım istediler. İmam-ı Şibli, elleriyle sıkarak kırdı. Ceviz açılınca bir de ne görsünler, içinde meğersem hiçbir şey yokmuş, ceviz uzun süre önce zaten çürümüş durumdaymış. Oradan geçen birisi olaya şahit olarak dalga geçmiş. "Şibli efendi, eğer gerçekten insanlara adalet dağıttığını iddia ediyorsan, bunu da doğru şekilde paylaştırsana..." Şibli'nin cevabı şu şekilde olmuş: "Bütün bu kavga meğersem içi boş bir ceviz için, taksim etmek ise bir hiç içinmiş.[3]
Dipnotlar
- ↑ İslam Alimleri Ansiklopedisi'nden anlatımı sadeleştirilmiş ifadeler
- ↑ Kitabın yayıncısı, Fersat Yayınları sahibi İbrahim Fersat'ın ifadelerine göre
- ↑ Feridüddin Hace Attar'ın Tezkiretül Evliya kitabında anlatılan bir öykünün dilimize uyarlanmış farklı bir versiyonudur