Destan
Destan (Farsça: داستان), milletlerin hayatında büyük yankılar uyandırmış tarihî, toplumsal (savaş, göç, istilâ gibi) veya doğal (yangın, salgın hastalık, sel, deprem gibi) olayların anlatıldığı, hayal unsurlarıyla süslenmiş uzun manzum eserlerdir.[1]
Destanlar, Araplar'da "esatır. ", Batı'da "myth" olarak adlandırılır. Destanlar ikiye ayrılır:
- Yapay destanlar
- Doğal destanlar
Yapay Destanlar: yazarı belli olan,daha yakın zamanda yazılan ve olağanüstü durumlara az yer veren bir destan türü iken, Doğal Destanlar: anonim (yazarı belli olmayan), ilkel dönemde yaşanmış olayları konu alan ve sözlü destan türüdür. Destanlar İslamiyet'in kabulünden önceki Türk Edebiyatı kategorisine aittirler.
Destanlar 3 bölümden oluşur:
- Halkın benliğinde iz bırakan olaylar ve bunda rol oynayan kahramanlar(çekirdek),
- Olayın ağızdan ağza aktarılması(yayılış),
- Daha sonra yazıya geçirilmesidir(derleme).
Milletlerin toplumu derinden etkileyen, tarihi önem arz eden önemli olaylarını (doğal afetler, savaşlar, göç, yangın vb.) konu edinirler. Çoğu kez manzum olurlar. Tarih, etnografya, folklor gibi bilimler destanlardaki bilgilerden yararlanır.
Destanlar da masallar gibi sözlü ve yazılı olmak üzere ikiye ayrılır.
- Doğal Destanlar (İslamiyet öncesi ve İslami Dönem Destanları, Sözlü Destanlar, Anonim)
- Yapay (Örn. Nazım Hikmet - Kuvayı Milliye,yazılı destanlar)
Doğal Destanlar
Doğal Destanlar anonim (yazarı belli olmayan), ilkel dönemde yaşanmış olayları konu alan sözlü destan türüdür.
Türk edebiyatında doğal destanlar İslamiyet öncesi ve İslami dönem olmak üzere ikiye ayrılır. Bu destanların çoğu destan döneminde yani müslümanlık öncesi dönemde ortaya çıkmıştır. Destan dönemi çok eski dönemlerde mitolojilerin ortaya çıktığı dönemdir. İnsanların evreni, yaratılışlarını, yaşanılan tüm doğa olaylarını sorguladıkları, adlandırmaya çalıştıkları dönemdir. (Örn. Yunan mitolojisindeki Zeus ve Afrodit gibi tanrı ve tanrıçaların ortaya çıkması bu dönemdedir.)
- Destanların temelinde çekirdek bir olay vardır. Bu olay gerçektir. Zaman içerisinde yaşanmış olan bu gerçek olay o millet tarafından; kimi zaman benzetmeler, kimi zaman abartmalar kullanılarak yaratılmıştır.
- Özellikle İslamiyet öncesi döneme kaynaklık ederler.
- Destanların dil ve anlatımı kimi zaman kahramanlara olağanüstü özellikler kazandırır, ifadeler açıktır. Uzun betimlemeler yer almaz. (Örn. Oğuz Kağan destanında sadece Oğuz Kağanın vücudu tasvir edilmiştir.)
- Sözlü ürünlerdir. Doğal destanların üç dönemi vardır :
- Ortaya çıkma
- Yayılış
- Derleme
- Destanlar manzum örneklerdir. Bu, akılda kalıcılığı ve sürekliliği sağlamak içindir.
- İslamiyet öncesi Türkler göçebe yaşam tarzı sürerlerdi. Atçılık ve avlanma onlar için önemlidir. Göktanrı inancı hakimdir. Tüm bu sosyal şartları aynı zamanda destanlarda görebiliriz.
- Destanlarda dört tip vardır:
- "Alp" tipi (savaşçı, cesur, korkusuz kişi)
- "Alperen" tipi (savaşçı, cesur, korkusuz ve aynı zamanda bilgili kişi -alp ve veli tipleri arasında bir geçiş dönemi-)
- "Veli" tipi (yol gösteren, pir(usta) kişi)
- "Modern insan" tipi (günümüz için istenen, ideal insan tipi)
- Özellikle bazı destanlarda, anlatılan bölüm hikâye, karşılıklı konuşmaların ve seslenmelerin olduğu bölüm nazımdır. Yani nazım ve nesir iç içedir. (Destanların aslı manzum örneklerdir)
Yapay Destanlar
Yazarı belli olan,yakın zamanda yazılan ve olağanüstü durumlara az yer veren bir destan türüdür.
Eser adı | Yazarı |
---|---|
Üç Şehitler Destanı | Fazıl Hüsnü Dağlarca (Türk) |
Aeneit | Virgilius (Latin) |
İlahi Komedya | Dante (İtalyan) |
Kurtarılmış Kudüs | Tasso (İtalyan) |
Kaybolmuş Cennet | Milton (İngiliz) |
Şehname | Firdevsi (İran) |
Çılgın Orlando | Ariosto (İtalyan) |
Çanakkale | Fazıl Hüsnü Dağlarca (Türk) |
Kuvayi Milliye Destanı | Nazım Hikmet (Türk) |
Heriade | Voltaire (Fransız) |
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ↑ Sözlü edebiyat, Erişim tarihi: 5 Haziran 2016