Organik tarım

Organik limonlar

Organik tarım, bitki nöbetleşmesi, yeşil gübre, kompost, "biyolojik zararlı kontrolü"nü içeren ve toprak üretkenliğini sağlamada mekanik işlemeye dayanan; sentetik gübre, pestisit, hormon, hayvan yem katkıları ve genetiği değiştirilmiş organizmaların kullanımını reddeden veya sınırlayan tarım yöntemidir.[1] Organik tarımda toprak ve su gibi doğal çevrenin tarım eliyle kirletilmesini engellemek, temiz malzeme ve teknikler kullanılarak üretilen tarım ürünleri ile insan, hayvan ve çevrenin sağlığı üzerinde olumlu katkı sağlamak amaçlanır.

Yaygınlık

1990'dan beri organik ürün pazarı hızlı bir artış göstermiş ve 2007 yılında 46 milyar dolara ulaşmıştır. Bu talep artışı, organik üretim yapılan tarım alanlarının artışına yol açmıştır. Yaklaşık 32.2 milyon hektarda organik üretim yapılmaktadır ve toplam tarım alanlarının %0.8'ini temsil etmektedir.[2] Ayrıca, 2007 yılında doğadan toplanan organik ürünler 30 milyon hektardan hasat edilmektedir.

Kurallar ve amaç

Farklı sebzelerin organik üretimi (Kaliforniya).
Arkadaki çitlere dikkat ediniz.

Bu yöntemde çevreye veya insan sağlığına olumsuz etkiler yapan kimyasal gübre, ilaçlama, hormon uygulamaları gibi verim artırıcı yöntemler kullanılmaz. Organik tarım doğal üretim yöntemlerinin günümüz agronomik bilgiler ışığında yapılmasıdır. Organik tarımda izin verilen kimyasal elementlerin toprağa ilave edilmesi, elementer kükürt gibi ekolojik sisteme ve insan sağlığına zararlı kabul edilmeyen ilaç uygulamaları yapılması mümkündür. Ekolojik (organik) üretim yapan bir çiftçi, uluslararası bir denetleme şirketi tarafından verilen sertifikayı almak zorundadır. Bu sertifikayı alabilmesi için ürünlerini gerekli koşullarda üretmelidir. Gerekli koşullar sağlandığında bu denetçi firmalar ürünü denetleyerek sertifika verirler. "Ekolojik tarım" ismi üzerinde önemli anlaşmazlıklar vardır. Bu yöntem ile üretilen ürünlerin ekolojik kelimesi ile bir bağı olmaması sebebiyle "Organik tarım" daha doğru bir isim olarak kabul edilmektedir.

Türkiye'de organik tarım 5262 sayılı Organik Tarım Kanunu ve ilgili yönetmelik çerçevesinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın kontrol ve denetimi altında yapılabilmektedir.

Organik tarım yöntemleri birçok ülkede yasa ve kurallarla çerçevesinde yönetilmekle beraber, standartların büyük bölümü bir şemsiye organizasyonu olan 1972'de kurulan IFOAM (International Federation of Organic Agriculture Movements - Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu) tarafından oluşturulmuştur. IFOAM, organik tarımın amacını şöyle tanımlamıştır:

"Organik tarım toprakların, ekosistemin ve insanların sağlığının sürdürülmesini sağlayan bir üretim sistemidir. Olumsuz etkilere yol açan girdilerin kullanımına karşı ekolojik süreç, biyoçeşitlilik ve bölgesel koşullara adapte olmuş döngüye dayanmaktadır. Organik tarımın hedefi gelenek, yenilik ve bilimi birleştirerek paylaştığımız çevreye faydada bulunmak ve adil ilişkilerle yaşamın içinde yer alan herkes için iyi bir hayat sağlamaktır."

Organik sebze yetiştiriciliği

Zirai tarım ilaçlarının ve kimyevi gübrelerin bazı zararlı sonuçlarına karşı, İnsan ve çevre için sağlıklı tarım uygulamalarının resmi adıdır. Yetiştirici, doğal tarım uygulamaları yapıyor olsa bile, sertifika kuruluşları tarafından denetlenip onay almadan, "organik tarım" terimini kullanamaz. Organik Sebze Yetiştiriciliğinde, zararlı zirai ilaç ve kimyevi gübre yerine başka araçlar kullanarak verim elde edilir.

Temel Yöntemler:

Organik hobi bahçeleri

Organik sebzeler, dışarıdan alınabileceği gibi, kişiler bunları kendileri de yetiştirebilirler. Birçok ilde, belediyelerin ve özel sektörün hizmete sunduğu hobi bahçelerinden, organik tarım esaslarına uyan mekanlarda, şehir insanları da kendi sebzelerini yetiştirebilirler.

Ayrıca bakınız

Dış okuma

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 3/28/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.