Elif Genceli
Bu maddenin konusunun kayda değerlik yönergelerini (kişiler, kitaplar, organizasyonlar ve şirketler, okullar, müzik, web içeriği, filmler, tiyatro oyunları, TV programları) sağlamadığı düşünülmektedir.
Konudan bağımsız ve güvenilir kaynaklar kullanarak maddeyi geliştirebilir ve kayda değer olduğunu ispat edebilirsiniz. Maddenin kayda değerliği kanıtlanamazsa maddenin silme politikası gereğince hızlı silinmesi veya kayda değerliği tartışmalı ise silinmeye aday gösterilmesi yerinde olacaktır. Bu madde Eylül 2016 tarihinden bu yana işaretli olarak durmaktadır. |
Elif Genceli, Türk mühendis. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Kimya Mühendisliği mezunudur. Halen Hollanda'da Delft Teknik Üniversitesi'nde kimya mühendisi olarak görev yapmaktadır. Aynı üniversiteden kendisine üstün başarı ve onur derecesi (Cum-Laude) verilmiştir.
Meridianiite buluşu
Elif Genceli, 2007 yılında, doktora çalışması sırasında, Antarktika buzulunda adını "Meridianiite" verdiği yeni bir mineral keşfederek uluslararası literatüre girdi.[1]
Dr. Genceli, "2005 yılında, MgSO4'ün (Magnezyum sülfat) düşük sıcaklıktaki molekül yapısı 'MgSO4•11H2O'nun bilimsel literatürde hatalı kayıtlı olduğunu bulmuştum. Molekülün mineral olduğunun ispatı için dünya üzerinde herhangi bir yerde doğal olarak oluştuğunun kanıtlanması gerekiyordu.Yaptığım araştırmada bunun Antartika buzulunda olabileceğini düşündüm. 2007 yılı Ocak ayında Japonya'ya gittim, orada Antartika buzulunda ve Hokkaido Adası-Saroma Gölü'ndeki deniz tuzunda bu minerali buldum." dedi.
Japonya'dan Hollanda'ya dönünce IMA'ya buluşa ilişkin bir teklif götürdüğünü anlatan Dr. Genceli, aynı zamanda NASA için çalışan Prof. Dr. Ron Peterson adlı araştırmacının da Kanada'nın kuzeyinde bir ağacın gövdesinde minerali bulduğunu öğrendiğini ve uzun görüşmeler sonucunda buluşun her ikisinin adına kayıt altına alındığını anlattı.
Kimya mühendisliği eğitimi alan, kristalizasyon ve ayırma teknolojileri alanında çalışmaları olan Dr. Genceli, bir minerolog olmamasına karşın NASA'nın bilim adamları ve güçlü olanaklarına karşı eş zamanlı yaptığı bu çalışmayla literatüre girdi.