Esav
Esav (Arapça: عِيسُو, İbranice: עֵשָׂו) Yakup peygamberin abisi ve İshak peygamberin oğlu. "Esav" ismi "Tüylü" anlamına gelir. Kuran'da adı geçmez fakat Tevrat'ın bazı bölümlerinde kendisinden bahsedilmektedir.
Doğumu
Esav doğduğu zaman rivayetlere göre dedesi İbrahim Peygamber 160 yaşındaydı. Esav'ın doğumundan Tevrat'ın Yaratılış Kitabı'nda şöyle bahsedilmektedir.
- Yakup'la Esav
25: 19 İbrahim'in oğlu İshak'ın öyküsü: 25: 20 İshak Aramlı Lavan'ın kızkardeşi, Paddan-Aramlı Betuel'in kızı Rebeka'yla evlendiğinde kırk yaşındaydı. 25: 21 İshak karısı için RAB'be yakardı, çünkü karısı kısırdı. RAB İshak'ın yakarışını yanıtladı, Rebeka hamile kaldı. 25: 22 Çocuklar karnında itişiyordu. Rebeka, "Nedir bu başımagelen?" diyerek RAB'be danışmaya gitti. 25: 23 RAB onu şöyle yanıtladı: "Rahminde iki ulus var, Senden iki ayrı halk doğacak, Biri öbüründen güçlü olacak, Büyüğü küçüğüne hizmet edecek." 25: 24 Doğum vakti gelince, Rebeka'nın ikiz oğulları oldu. 25: 25 İlk doğan oğlu kıpkırmızı ve tüylüydü; kırmızı bir cüppeyi andırıyordu. Adını Esav koydular.
Yetişkin dönemleri
Esav gençlik yıllarında kırları seven usta bir avcıydı. Yakup Peygamber ise daha çok kervanlarla ilgilenir, tarlada çalışır ve ev işlerine bakardı.
İlk Oğulluk Hakkı
İshak Peygamber iki oğlundan birini kutsamak istedi. Bunun için büyük oğlu Esav'ı uygun gördü. Fakat Yakup Peygamber bu kutsamadan yani hayır duasından önce bunu öğrendi. Bu sebeple büyük oğulluk hakkı'nı abisi Esav'dan aldı. Bu durum Muharref Tevrat'tın Yaratılış Kitabı'nda şöyle geçmektedir;
- 25: 27 Çocuklar büyüdü. Esav kırları seven usta bir avcı oldu. Yakup'sa hep çadırda oturan sakin bir adamdı.
25: 28 İshak Esav'ı daha çok severdi, çünkü onun getirdiği avetlerini yerdi. Rebeka ise Yakup'u severdi. 25: 29 Bir gün Yakup çorba pişirirken Esav avdan geldi. Aç ve bitkindi. 25: 30 Yakup'a, "Lütfen şu kızıl çorbadan biraz ver de içeyim. Açve bitkinim" dedi. Bu nedenle ona Edom*fp* adı da verildi.D Not 25:30 "Edom": "Kızıl" anlamına gelir. 25: 31 Yakup, "Önce sen ilk oğulluk hakkını bana ver" diyekarşılık verdi. 25: 32 Esav, "Baksana, açlıktan ölmek üzereyim" dedi, "İlk oğullukhakkının bana ne yararı var?" 25: 33 Yakup, "Önce ant iç" dedi. Esav ant içerek ilk oğullukhakkını Yakup'a sattı. 25: 34 Yakup Esav'a ekmekle mercimek çorbası verdi. Esav yiyipiçtikten sonra kalkıp gitti. Böylece Esav ilk oğulluk hakkını küçümsemiş oldu.
Yaratılış Kitabı'nın 27. Bölümde ise olayın detayı şu şekildedir;
- 27: 1 İshak yaşlanmış, gözleri görmez olmuştu. Büyük oğlu Esav'ıçağırıp, "Oğlum!" dedi. Esav, "Efendim!" diye yanıtladı.
27: 2 İshak, "Artık yaşlandım" dedi, "Ne zaman öleceğimi bilmiyorum. 27: 3 Silahlarını -ok kılıfını, yayını- al, kırlara çıkıp benim için bir hayvan avla. 27: 4 Sevdiğim lezzetli bir yemek yap, bana getir yiyeyim. Ölmedenönce seni kutsayayım." 27: 5 İshak, oğlu Esav'la konuşurken Rebeka onları dinliyordu. Esav avlanmak için kıra çıkınca, 27: 6 Rebeka oğlu Yakup'a şöyle dedi: "Dinle, babanın ağabeyin Esav'a söylediklerini duydum. 27: 7 Baban ona, 'Bana bir hayvan avla getir' dedi, 'Lezzetli bir yemek yap, yiyeyim. Ölmeden önce seni RAB'bin huzurunda kutsayayım.' 27: 8 Bak oğlum, sana söyleyeceklerimi iyi dinle: 27: 9 Git süründen bana iki seçme oğlak getir. Onlarla babanın sevdiği lezzetli bir yemek yapayım. 27: 10 Yemesi için onu babana sen götüreceksin. Öyle ki, ölmeden önce seni kutsasın." 27: 11 Yakup, "Ama kardeşim Esav'ın bedeni kıllı, benimkiyse kılsız" diye yanıtladı, 27: 12 "Ya babam bana dokunursa? O zaman kendisini aldattığımı anlar. Kutsama yerine üzerime lanet getirmiş olurum." 27: 13 Annesi, "Sana gelecek lanet bana gelsin, oğlum" dedi, "Sen beni dinle, git oğlakları getir." 27: 14 Yakup gidip oğlakları annesine getirdi. Annesi babasınınsevdiği lezzetli bir yemek yaptı. 27: 15 Büyük oğlu Esav'ın en güzel giysileri o anda evdeydi.Rebeka onları küçük oğlu Yakup'a giydirdi. 27: 16 Ellerinin üstünü, ensesinin kılsız yerini oğlak derisiyle kapladı. 27: 17 Yaptığı güzel yemekle ekmeği Yakup'un eline verdi. 27: 18 Yakup babasının yanına varıp, "Baba!" diye seslendi.Babası, "Evet, kimsin sen?" dedi. 27: 19 Yakup, "Ben ilk oğlun Esav'ım" diye karşılık verdi, "Söylediğini yaptım. Lütfen kalk, otur da getirdiğim av etini ye.Öyle ki, beni kutsayabilesin." 27: 20 İshak, "Nasıl böyle çabucak buldun, oğlum?" dedi.Yakup, "Tanrın RAB bana yardım etti" diye yanıtladı. 27: 21 İshak, "Yaklaş, oğlum" dedi, "Sana dokunayım, gerçekten oğlum Esav mısın, değil misin anlayayım." 27: 22 Yakup babasına yaklaştı. Babası ona dokunarak, "SesYakup'un sesi, ama eller Esav'ın elleri" dedi. 27: 23 Onu tanıyamadı. Çünkü Yakup'un elleri ağabeyi Esav'ın elleri gibi kıllıydı. İshak onu kutsamak üzereyken, 27: 24 bir daha sordu: "Sen gerçekten oğlum Esav mısın?" Yakup, "Evet!" diye yanıtladı. 27: 25 İshak, "Oğlum, av etini getir yiyeyim de seni kutsayayım"dedi. Yakup önce yemeği, sonra şarabı getirdi. İshak yedi, içti. 27: 26 "Yaklaş da beni öp, oğlum" dedi. 27: 27 Yakup yaklaşıp babasını öptü. Babası onun giysilerini kokladı ve kendisini kutsayarak şöyle dedi: "İşte oğlumun kokusu Sanki RAB'bin kutsadığı kırların kokusu. 27: 28 Tanrı sana göklerin çiyinden Ve yerin verimli topraklarından Bol buğday ve yeni şarap versin. 27: 29 Halklar sana kulluk etsin, Uluslar boyun eğsin. Kardeşlerine egemen ol, Kardeşlerin sana boyun eğsin. Sana lanet edenlere lanet olsun, Seni kutsayanlar kutsansın."
Esav Kutsanma Hakkını Yitiriyor
Esav'ın İlk Oğulluk Hakkı'nı yitirişinden sonra gelişen olaylar Muharref Tevrat'ın Yaratılış Kitabı'nda şöyle anlatılmaktadır;
- 27: 30 İshak Yakup'u kutsadıktan ve Yakup babasının yanından ayrıldıktan hemen sonra kardeşi Esav avdan döndü.
27: 31 Esav da lezzetli bir yemek yaparak babasına götürdü. Ona,"Baba, kalk, getirdiğim av etini ye" dedi, "Öyle ki, beni kutsayabilesin." 27: 32 Babası, "Sen kimsin?" diye sordu.Esav, "Ben ilk oğlun Esav'ım" diye karşılık verdi. 27: 33 İshak'ı bir titreme sardı. Tir tir titreyerek, "Öyleyse daha önce avlanıp bana yemek getiren kimdi?" diye sordu, "Sen gelmeden önce yemeğimi yiyip onu kutsadım. Artık o kutsanmış oldu." 27: 34 Esav babasının anlattıklarını duyunca, acı acı haykırdı."Beni de kutsa, baba, beni de!" dedi. 27: 35 İshak, "Kardeşin gelip beni kandırdı" diye karşılık verdi,"Senin yerine o kutsandı." 27: 36 Esav, "Ona boşuna mı Yakup diyorlar?" dedi, "İki kezdir beni aldatıyor. Önce ilk oğulluk hakkımı aldı. Şimdi de benim yerime o kutsandı." Sonra, "Kutsamak için bana bir hak ayırmadın mı?" diye sordu. 27: 37 İshak, "Onu sana egemen kıldım" diye yanıtladı, "Bütün kardeşlerini onun hizmetine verdim. Onu buğday ve yeni şarapla besledim. Senin için ne yapabilirim ki, oğlum?" 27: 38 Esav, "Sen yalnız bir kişiyi mi kutsayabilirsin baba?" dedi, "Beni de kutsa, baba, beni de!" Sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. 27: 39 Babası şöyle yanıtladı:"Göklerin çiyinden,Zengin topraklardan Uzak yaşayacaksın. 27: 40 Kılıcınla yaşayacak,Kardeşine hizmet edeceksin.Ama özgür olmak isteyince,Onun boyunduruğunu kırıp atacaksın." 27: 41 Babası Yakup'u kutsadığı için Esav kardeşi Yakup'a kinbağladı. "Nasıl olsa babamın ölümü yaklaştı" diye düşünüyordu,"O zaman kardeşim Yakup'u öldürürüm." 27: 42 Büyük oğlu Esav'ın ne düşündüğü Rebeka'ya bildirilince Rebeka küçük oğlu Yakup'u çağırttı. "Bak, ağabeyin Esav seniöldürmeyi düşünerek kendini avutuyor" dedi, 27: 43 "Beni dinle, oğlum. Hemen Harran'a, kardeşim Lavan'ın yanına kaç. 27: 44-45 Ağabeyinin öfkesi dinip sana kızgınlığı geçinceye, onayaptığını unutuncaya kadar orada kal. Birini gönderir, seni getirtirim. Niçin bir günde ikinizden de yoksun kalayım?"
Tüm bu olaylardan sonra kutsanan Yakup Peygamber'in soyundan birçok kral ve Peygamber geldi. Daha sonra Esav kardeşi Yakub'u affetti. Babil'de vefat etti.
Osmanlı Hanedanlı
Tarihçiler “Beni İshak” diye isimlendirilen kimselerin Osmanlı Hanedanlı olduklarını belirtirler. Müneccimbaşı tarihinde (Osman Gazi’nin babası) Ertuğrul Gazi’nin nesebi hakkında bilgi verirken şöyle denilmektedir: “… İdris Bitlisi ve Müverrih Ruhi’ye göre, Hoca Sadettin Efendi de onlara uyar, Ertuğrul’un nesebi Ays bin İshak bin İbrahim aleyhisselama ulaşır… Bir rivayete göre Koy Han-Kayı Han Ays bin İshak bin İbrahim aleyhisselamdır.“ (Müneccimbaşı Tarihi 1. cilt, s. 52, Tercüman 1001 Temel Eser) Ahmet Cevdet Paşa Süleyman Şah’ın soyunun kırkıncı göbekten İshak Peygamberin oğlu Ays’a ulaştırır.