Frankenstein
Yazarı | Mary Shelley |
---|---|
Dili | İngilizce |
Türü | Roman |
Yayınevi | İthaki (Türkiye) |
Anadilinde basım tarihi | 1818 |
Frankenstein veya Modern Prometheus, Mary Shelley'nin yazdığı romandır. İlk kez Fransızca olarak 1818 yılında Büyük Britanya'da yayımlanmıştır. Birçok kez sinema ve tiyatroya da uyarlanmıştır.
Felsefi bir roman olan Frankenstein, daha çok korku romanı olarak hatırlanır. Bilinenin aksine Frankenstein yaratığın değil yaratıcısının adıdır.Yaratığın bir ismi yoktur. Romanda toplum dışına itilen, kendi savaşını veren ve bu savaşta yenilen farklı insanların acıklı öyküsü anlatılmaktadır.
Hikâye 18. yüzyılda geçer. Roman Kaptan Walton'ın kız kardeşi Margaret Saville'a yazdığı mektuplarla başlar ve biter. Mektupların tarihleri "17-- " biçiminde yazılı olduğundan 1700'lerde, tam olarak belirtilmeyen bir tarihte geçmektedir. Olaylar Victor ve canavarın anlatımlarından öğrenilir.
Konusu
Romanın kahramanı tıp öğrencisi Victor Frankenstein; hastalıklara son verebilmek için insanı yeniden yapmayı, böylelikle de ölümsüzlüğe ulaşmayı istemektedir. Deneyleri sonucunda yaşamın sırrını keşfeder ve bunu üstün bir insan yaratarak kullanmaya karar verir. Çeşitli mezar ve mahzenlerden topladığı ceset parçalarını bir araya getirir. İnsan vücudunun karmaşık parçalarıyla uğraşmanın zorluğu yüzünden 2,50 metre boyunda ve buna orantılı bir genişlikte üstün bir insan yaratmaya karar verir. Kalvenizm, simya ve elektrik gücünü kullanarak aslında isimsiz olan ama okuyucuların kendi adıyla, Frankenstein olarak bildiği ucubeyi yaratır. Fakat ondan memnun kalmaz ve ondan korkup kaçar. Yaratık ise yaratıcısı ondan tiksinip onu terk edince laboratuvarından ayrılıp yalnız başına gezmeye başlar. İnsanlarla anlaşmak ister. Ama her yerde öfkeyle karşılanıp kovalanır. Ormanda bir kulübede yaşayan bir ailenin ahırına saklanır. Kulübede yaşaya fakir düşmüş ve kör kalmış bir Fransız soylusu olan De Lacey ve iki çocuğu Felix ve Agatha'yı izleyerek yaşar. Bir süre Felix'in Arap asıllı sevgilisi Safiye kulübeye gelince Felix'in ona verdiği dersleri izleyip konuşmayı ve okumayı öğrenir. Ceketinde bulduğu Victor'un günlüğünden yaratılışını öğrenir. Nehirde gördüğü yansımasından korkar ve insanların neden ondan nefret edip korktuklarını anlar. De Lacey'in yalnız kaldığı bir sırada kulübeye gelip onunla arkadaş olmak ister. Ama o sırada kulübeye gelen Felix onu dövüp kovar. O zaman yalnızlığı öfkeye dönüşür ve kendisini yaratıp ölüme terk eden kişiden intikam ister. Babasını (Dr. Frankenstein'ı) bulup ondan hesap sormak ister. Öfkesinin dindiği bir sırada bir nehirde sürüklenen bir kızı kurtarır ama kızın babası onu gördüğün omzundan vurup yaralar o zaman öfkesi iyice artar. Frankenstein'ın kardeşi William'ı öldürür ve madalyonun hizmetçi Justine Moritz'in cebine bırakıp onun suçlanıp ölüme mahkum edilmesine sebep olur. Daha sonra Victor'u aramaya gelir, ona hikâyesini anlatır ve bir eş yaratmasını ister. Artık kimseye zarar vermeyeceğini, eşiyle Güney Amerika'nın ormanlarında insanlardan saklanıp sadece meyveyle besleneceği sözünü verir. Victor önce kabul eder ama daha sonra bu yaratacağı eşin meydana getireceği sorunları düşünüp sözünden döner. Buna kızan yaratık, Victor'un sevdiği hemen herkesi öldürmeye karar verir ve ilk olarak Victor'un en iyi dostu Henry Clerval'ı öldürür. Dr. Frankenstein daha bu vicdan azabını çekerken, Elizabeth'le evlendiği ilk gece Elizabeth de canavar tarafından öldürülür. Bunu üzerine canavarı yok etmek üzere peşine düşerek sonunda Kuzey Kutbu'na ulaşır. Kutup kaşiflerinden Kaptan Robert Walton tarafından kurtarılıp onun gemisine alınır. İyice yorgun düşen Victor Kaptan'a hikâyesini anlattıktan sonra ölür. Birkaç saat sonra Kaptan Walton canavarı yaratıcısının cesedinin üzerinde ağladığını görür. Canavar ona yaşamından nefret ettiğini vicdan azabından kurtulmak için kutbun uzak bir köşesinde kendini yakacağını başka birisi daha benzeri bir canavar yaratmasın diye bedenini yok edeceğini söyler. Daha sonra yüzen bir buz parçasına atlar ve karanlıkla sisin ardında gözden kaybolur. Ölüp ölmediği ise belli değildir.
Yaratıcısı Dr. Frankenstein, bilimsel kibrinin, Tanrı'nın yerine geçmeye arzusunun, kadının rolüne soyunmak ve canlı bir varlık "doğurmak" istemesinin bedelini ödeyecektir. Ucube ve yaratıcısının Mont Blanc'ın gölgesinde karşı karşıya gelmeleri ve kutbun ıssız ve vahşi arazilerinde birbirlerini kovalamaları, bir karabasanın sarsıcı etkisi içinde anlatılır.
Mary Shelley Victor Frankenstein karakterini 17. yüzyılda, Almanya'da Franckenstein Şatosu'nda doğmuş olan simyacı Johann Konrad Dippel ve 18. yüzyılda yaşamış İtalyan bilim adamı Giovanni Aldini'den esinlenmiştir.
Yaratığın, tanrısına başkaldırmasını işleyen romanda, Mary Shelley de Tanrı'ya yaşadığı mutsuzlukların sebebini sormaktadır. Annesinin ölümüne sebep olmasının acısı (annesi onu doğururken ölmüştür), mutsuz ve yalnız çocukluğu, sorunlu eşi, ölen çocukları nedeniyle, yarattığı kahraman aracılığıyla Tanrı'ya başkaldırır: "Madem beni sevmeyecektin, beni neden yarattın?"
Karakterler
Victor Frankenstein
Romanın ana kahramanıdır. Zaman zaman Dr. Frankenstein ya da Baron Frankenstein olarak da bilinir. Cenevreli Frankenstein ailesinin en büyük oğludur. Ceset parçalarını birleştirip elektrikle can verdiği yaratıktan tiksinir ve ondan kaçar. Daha sonra yaratık ondan bir eş istediğinde önce söz verip sonra bundan cayar. Canavar intikam için onun sevdiklerinin öldürünce intikam için onun peşine düşer. Kutup bölgesinde kızağındaki köpekler ölüp mahsur kalınca Kaptan Robert Walton tarafından kurtarılır. Ona hikâyesini anlattıktan sonra hastalanır ve ölür. (1931 tarihli film ve temel aldığı tiyatro adaptasyonunda Victor Frankenstein ve arkadaşı Henry Clerval'ın ilk adları değiştirilmiş, böylece karakterin adı "Henry Frankenstein" olmuştur.)
Frankenstein'ın Canavarı
Victor Frankenstein'ın ceset parçalarından yarattığı yaratık, yaratıcısı ondan tiksinip onu terk edince laboratuvarından ayrılıp yalnız başına gezmeye başlar. İnsanlarla anlaşmak ister. Ama her yerde öfkeyle karşılanıp kovalanır. Ormanda bir kulübede yaşayan bir ailenin ahırına saklanır. Kulübede yaşaya fakir düşmüş ve kör kalmış bir Fransız soylusu olan De Lacey ve iki çocuğu Felix ve Agatha'yı izleyerek yaşar. Bir süre Felix'in Arap asıllı sevgilisi Safiye kulübeye gelince Felix'in ona verdiği dersleri izleyip konuşmayı öğrenir. Ceketinde bulduğu Victor'un günlüğünden yaratılışını öğrenir. De Lacey'in yalnız kaldığı bir sırada kulübeye gelip onunla arkadaş olmak ister. Ama o sırada kulübeye gelen Felix onu dövüp kovar. O zaman yalnızlığı öfkeye dönüşür ve kendisini yaratıp ölüme terk eden kişiden intikam ister.Öfkesinin dindiği bir sırada bir nehirde sürüklenen bir kızı kurtarır ama kızın babası onu gördüğün omzundan vurup yaralar o zaman öfkesi iyice artar. Frankenstein'ın kardeşi William'ı öldürür ve madalyonun hizmetçi Justine Moritz'in cebine bırakıp onun suçlanıp ölüme mahkum edilmesine sebep olur. Daha sonra Victor'u aramaya gelir, ona hikâyesini anlatır ve bir eş yaratmasını ister. Artık kimseye zarar vermeyeceğini, eşiyle Güney Amerika'nın ormanlarında insanlardan saklanıp sadece meyveyle besleneceği sözünü verir. Victor önce kabul eder ama daha sonra sözünden döner. Buna kızan yaratık, Victor'un sevdiği hemen herkesi öldürür ve kendisini kuzeye kadar takip etmesini emreder. Kutupta Kaptan Walton'a vicdan azabından pişmanlık çektiğini, hiç kimsenin ondan kendisinden ettiğinden daha çok nefret edemeyeceğini, Victor'un yaşıyor olsaydı intikamının onu öldürerek değil sağ tutarak yapması gerekeceğini söyler. Kuzey Kutbu'na gidip yanında getirdiği odunlarla kendini yakacağını söyler ve yüzen bir buz parçasına atlayıp sisler içinde kaybolur.
Kaptan Robert Walton
Kuzey Kutbu'na keşif gezisine çıkan İngiliz kaptan. Hikayeyi onun kız kardeşi Mrs. Magaret Saville'a yazdığı mektuplarından öğrenilir. Gemisi buzlarla çevrili olduğu sırada uzaktan canavarı kızakla geçerken görür. Daha sonra kızağı parçalanmış Victor Frankenstein'ı kurtarıp gemisine alır. Victor ona hikâyesini anlatır daha sonra hasta düşer ve ölmeden önce Kaptan Walton'a yaratıkla karşılaşırsa onu öldüreceğine dair söz verdirir. Ama daha sonra kaptan yaratıkla karşılaştığında ona kendisini yok edeceği sözünü verip yüzen buz parçasına atlar kuzeye doğru sürüklenir. Kaptan Walton da İngiltere'ya dönmeye karar verir.
Elizabeth Lavenza
Victor'un nişanlısı ve evlatlık kardeşi. İtalyan bir tüccar ve Alman bir annenin yetim kızı olan Elizabeth küçükken Frankenstein ailesi tarafından evlat edinilir. Victor'la evlendiği düğün gecesinde yaratık tarafından öldürülür.
Henry Clerval
Victor'un en yakın arkadaşı. Cenevreli zengin bir tüccarın oğlu olan Henry şövalye ve kahramanlık hikâyelerine meraklıdır. Victor Ingolstadt'a okumaya giderken o babasının izin vermemesi üzerine ona katılamaz. Ama babası onun ısrarlarına dayanamaz ve yaratık kaçtıktan sonra o da Ingolstadt'a gelip Doğu edebiyatı üzerine eğitim alır. O da yaratık tarafından öldürülür.
Dr.Waldman
Victor'un Ingolstadt Üniversitesi'ndeki en sevdiği öğretmeni. Simyacıların modern bilime katkılarını anlatıp Victor'un önünü açmıştır.
Dr.Krempe
Victor'un Ingolstadt Üniversitesi'ndeki öğretmenlerinden. Victor'un simya araştırmalarını küçümser.
Alphonse Frankenstein
Victor'un babası Cenevreli asil bir yargıç. İsviçre Cumhuriyeti'nde önemli görevler üstlenmiştir. Elizabeth'in ölüm haberini alınca o da çok üzülür ve yatağa düşüp kısa sürede ölür.
Ernst Frankenstein
Victor'un ortanca kardeşi. Victor bütün ailesi öldükten sonra ona ne olduğunu anlatmaz. (Bir ihtimal aileden bir o sağ kalmış olabilir. Marvel Comics'in Frankenstein çizgi romanında Frankenstein ailesinden bir tek o sağ kalmış ve ailenin soyunu o sürdürmüştür. Ayrıca yine Marvel'a göre Mary Shelley'e yaratığın hikâyesini o anlatmıştır.)
William Frankenstein
Victor'un küçük kardeşi. Yaratığın ilk kurbanıdır.
Justine Moritz
Frankenstein ailesine hizmetçilik yapmış olan genç bir kız. Yaratık William'ı öldürdükten sonra, çocuğun boynundaki madalyonu, onu ararken uyuyakalmış Justine'in cebine bırakır. Böylece Justine William'ın ölümünden suçlu bulunup asılır.
Ayrıca bakınız
|