Günlük hareket
Çok eski çağlardan beri gök olaylarına ve hareketlerine karşı büyük bir ilgi duyan insanlar, önceleri onları yalnız gözlemişler ve izlemişlerdir. Sonraları bu olayları ve hareketleri doğuran nedenleri aralarındaki bağlılığı ve böylece kanunları bulmaya çalışmışlardır.
Bu yasalar özellikle olay ve hareketleri daha önceden hesaplamak ve bilmek arzusunu karşılıyor ve evren düzeni hakkında yeni düşünceler veriyordu. Bizleri gök olaylarını öğrenmeye itekleyen olaylardan ilki meraktır. Gökyüzü neden yuvarlaktır? Çünkü sonsuz uzaklığı kavramayamayız; göğün bütün noktaları bize aynı uzaklıkta gibi gelir ve bunun için gök bizde bir küre etkisi uyandırır. Bu optik ve piskolojik bir olaydır. Güneşin, ayın, gezegenlerin ve yıldızların hareketleri nedir? Bütün bu merak verici olayları, yasalarla, karışık karışık ve güç formüllerle bir çırpıda ispat ve izah etmek hiçte doğru değildir. Bunun için en iyi yol gök olaylarını görünür haliyle doğru ve eksiksiz öğrenmek sonra onları gerçek yönüyle bilimsel metodu ile yeniden ele almaktır.
Küresel astronomi ilk önce gök kubbesini bir küre ve gözlemciyi de onun merkezinde duruyormuş gibi kabul eder. Bazen de gözlemcinin yeri olarak yerin merkezi ele alınır. Gerçekte bu doğru değildir. Fakat sonsuz yarı çaplı gök küresi yanında yerin bir nokta gibi olduğu göz önüne alınırsa, yerine kullanılacak olan bu varsayımda büyük bir hata yoktur. Olayların kolay görülmesi ve anlaşılması için burada yer küresini bir nokta olarak göreceğiz. Bunu yapmakla gözlemcinin, Yerin merkezinde durduğunu veya ufuk düzleminin yerin merkezinden geçtiğini kabul ediyoruz.