Gaullizm
Gaullizm ya da de Gaullecülük, Charles de Gaulle'ün oluşturduğu bir siyasi doktrin olmasına karşın, General de Gaulle bu terimi reddedmiştir.
İkinci Dünya Savaşı sürecinde Gaullist ya da de Gaullecü demek direnişçi ile eş anlamlıyken, savaş sonrası daha siyasi bir akım haline gelmiştir.
Gaullizm'in felsefesi
Ulusların en önünde yer almak ve Fransa'nın kendine en iyi şekilde hizmet edebilmesi için Fransa'nın bir lider veya bir proje tarafından bir araya gelmesi ve iç mücadelelerden kaçınmak için siyasal (başarılı bir güç dengesi), sosyal (katılım) ve ekonomik (plan) kurumlar tarafından iyice vurgulanması gerekir. Ayrıca Hristiyan bir miras ve hümanist bir yurtsever felsefe ile gaullizmin çözümlenmesi gerekir.
Siyasi ilkeler
- Fransa'nın bağımsızlığı, süpergüçler (ABD), ekonomik ve mali güçler ile uluslarüstü yapılar (NATO, BM, AB) içinde köleleşmenin reddi,
- Emperyalizme karşı halkların siper oluşu ve halkların tarihi tarafından şekillenen kültürel varlıkları ve ulusların dünyasına saygı (Özgür Quebec üzerine yaptığı konuşma ile ve Kamboçya'dayken yaptığı Vietnam Savaşı'na dair konuşması buna örnek verilebilir),
- Birincil rol olarak cumhurbaşkanına istikrarlı ve güçlü bir yürütme yetkisi verilişi,
- Halk ile doğrudan bağ (Cumhurbaşkanını halkın doğrudan seçmesi ve sık sık de Gaulle'ün referanduma başvurması),
- Yargıçlar hükümetinin reddi (de Gaulle: "Fransa'da bir tek yüksek mahkeme vardır, o da halktır"),
- Sağ-Sol çatışmasının ötesinde tüm Fransızların birliği,
- Klasik ekonomik liberalizmin reddi ve proaktif bir kalkınmada devlet tarafından yönlendirilmiş ekonominin uygulanışı (planlama, fiziki planlama, büyük projeler, Keynesçilik vs),
- Kapitalizm (bir sınıfın diğerince sömürüsü) ve Devrimci Sosyalizmin (sınıf mücadelesi) reddi ve üçüncü yolun savunusu. (İleri seviyede sosyal güvence vs.)
- Metot üzerine: Belirlenmiş hedefler (Dünyada Fransa'nın etkisi ve bağımsızlığı ile içeride birlik için ideolojik prangaların reddi ve pragmatizm,
- Sosyal muhafazakârlık: de Gaulle kürtaj karşıtı (ancak doğum kontrol haplarına izin veren yasa kendi döneminde çıkmıştır) ve idamı savunur (ancak bütün idama mahkûm edilen kadınları affetmiştir).
Sağ ve Sol Gaullizm
- Neogaullizm veya Sağ Gaullizm (Jacques Chirac, Dominique de Villepin), bu gaullizm önceleri, 70'li yıllarda geleneksel gaullizme çok yakındı ancak sonradan kalıplar içinde kaldı. Neogaullistler liberal ekonomiyi, güçlü ve bağımsız bir Avrupa'yı savunurlar ancak bu Avrupa, Ulus devlet Avrupası'dır. Ancak bu çizginin savunucuları bazen Neopompidoucu olarak da görülmektedir zira de Gaulle'e göre Georges Pompidou'nun görüşlerine daha yakındırlar.
- Sosyal Gaullizm (Jacques Chaban-Delmas, Philippe Séguin, Nicolas Dupont-Aignan), toplumsal demokrasiyi savunurken kapitalizme itiraz etmezler (reformist sosyal demokrasi). Çoğu defa Geleneksel Gaullizm'e en yakın görüş olarak belirtilmektedir.
- Sol Gaullizm (Louis Vallon, René Capitant, Gilbert Grandval, Philippe Dechartre, Jean-Pierre Chevènement), Sermaye ve emeğin birlikteliği ve sosyal bir üçüncü yolu inşa etmek için, kapitalizme itiraz eder.
Gaullizmin tarihçesi
Savaş dönemi Gaullizm (1940-1944)
Savaş süresinde Gaullizm, yurtsever bir hareket olarak başlamıştır. Bütün farklı siyasi çizgiler General de Gaulle etrafında direniş hareketi toplanıp Hitler ve faşizme karşı mücadele etmiş. Savaşta başarılı olunca Roosevelt'in de tanıdığı Geçiş hükümetini Fransa'da kurmuştur.
Siyasi Gaullizm (1944 sonrası)
Charles de Gaulle'ün savaştaki amacına ulaşması ve demokrasinin restorasyonu sonrası, siyasi partiler rejimini eleştirmiş ve demokrasinin inşası için güçlü bir yürütmeyle beraber olması gerektiğini savunmuştur. Ancak siyasal partilerin eleştirisinin odağı olunca kendi programını uygulayamadan istifa etmiştir.
Dördüncü Cumhuriyet dönemi, çabucak meclisin üstün olduğu bir rejime dönüşmüş ve kısa süreli hükümetler dönemi başlamıştır. Hükümetlerin yetersizliği Dördüncü Cumhuriyet rejimini zayıflatmıştır.
Ancak Fransız hükümeti Cezayir'deki ayaklanmalar karşısında zor durumda kalmış ve René Coty, de Gaulle'ü başbakan olarak görevlendirmiştir. 1958 yılında hazırlanan yeni anayasa ile Beşinci Cumhuriyet'e geçilmiş ve cumhurbaşkanının yetkileri güçlendirilmiştir. 1959 yılında Charles de Gaulle cumhurbaşkanı seçilmiştir.