Gedikpaşa Tiyatrosu
Yer | Gedikpaşa, Fatih, İstanbul |
---|---|
Kapanış | 1859 |
Yıkılış | 1884 |
Önceki ad(lar)ı | “Osmanlı Tiyatrosu”, “Tiyatro-i Osman”, “Vartovyan Tiaytrosu” |
Gedikpaşa Tiyatrosu, İstanbul'un Gedikpaşa semtinde 1859’da inşa edildiği düşünülen 1884’te yıktırılmış tiyatrodur.
İlk defa Türk asıllı Müslüman oyuncuların sahneye çıktığı, batı dillerinden Türkçeye tercüme edilmiş ilk oyunların ve dönemin ünlü edebiyatçılarının yazdığı Türkçe eserlerin oynandığı yer olması bakımında Türk tiyatro tarihi açısından büyük önem taşır.
1884 yılında yerle bir edilen tiyatronun bulunduğu yerde Azak Sineması yer almış ve sokağın adı “Tiyatro Sokak” olarak değiştirilmiştir.[1]
Tarihi
Soullier Sirki
Gedikpaşa’da Tatlısu mevkii’nde Muzikay-ı Hümayun şeflerinden Yaver Bey ile Abdülmecid’in kâtibi Ömer Bey’in kendi mali kaynakları ile yapımını başlattıkları ancak zarara girdikleri gerekçesi ile Abraham Paşa’ya sattıkları ahşap tiyatro binası[2] kimi kaynaklara göre 1859’da Louis Soullier’in sirki için tamamlandı. Fransız bir cambaz olan Soullier, at cambazlığına dayanan aile sirkiyle Osmanlı İmpratorluğu’nda gösteriler yapmaktaydı. İlk defa II. Mahmut devrinde İstanbul’a geldikten sonra birçok kez bu şehirde gösteriler yapan topluluk, 1858'deki gelişlerinde Abdülmecid’in kızları Münire ve Cemile Sultanların düğünü için Maslak’ta gösteriler yapmıştı.[3] Kimi kaynaklarda ise 1859 yılında Gedikpaşa Tatlıkuyu mevkiinde Soullier sirki için bir cambazhane yapıldığı; sirkin boşaltmasından sonra binanın tiyatroya dönüştürüldüğü ifade edilir.[1][4] Soullier sirki 1864’te binayı tamamen boşalttı.
Papasyan yönetiminde
İstanbul ve Tiflis’te başarılı sirkler kurmuş olan Karabet Papasyan adındaki bir Ermeni, sirkin ayrılmasından sonra ahşap tiyatro binasını kiralamış; “Gedikpaşa Tiyatrosu” adı altında topluluğu ile birlikte her çarşamba ve perşembe sözlü ve sözsüz pandomim oynayacağını duyurmuştur.[2].
1867’de Kasparyan’ın ölümünden sonra tiyatroyu İtalyan Mösyö Razi “Osmanlı Tiyatrosu” adıyla işletti. Bu tiyatronun Güllü Agop tarafından kurulacak tiyatro ile ilgisi yoktur.[2] Bir kış mevsimi çalıştıktan sonra tiyatro kapanmış, binası yıkılmış ve yeni bir bina inşa edilmiştir. Bu yeni binada tiyatronun açılışı Rossini’nin Sevil Berberi operası ile yapıldı.[2]
Güllü Agop'un yönetiminde
1867’de Asya Kumpanyası adlı topluluğu kurmuş olan Güllü Agop, 1868 yılı itibariyle Gedikpaşa Tiyatrosu'nda çalışmaya başladı ve bu binayı çalışmaları için merkez edindi. Kumpanyasının adı zamanla “Tiyatro-i Osmani” olarak bilinmeye başladı.[5]
Güllü Agop tiyatroda onarımlar yaptı. İlk onarım 1867’de, ikincisi ise 1870’de dış görünüşü değiştirilmeden yapılmıştır. Üç katlı locaları olan, tepede kubbe gibi bir avizenin asılı olduğu ve sahnenin karşısında perdeleri kapalı duran, padişaha ayrılmış büyük bir locası bulunan mekânın parter kısmında sıra sıra kanepeler ve koltuklar bulunmaktaydı.[4]
İstanbul halkının dikkatini çekmek ve onların beğenisini kazanmak isteyen Güllü Agop, Türkçe oyunlar sahneleyerek bunu başaracağını ve tiyatroyu Osmanlı hükümetinin koruması altına alabileceğini düşündü.[6] Ermenice olan Sezar Borcia adlı oyunu Türkçe olarak 16 Nisan 1868 tarihinde sahnelemesiyle ilk Türkçe oyun sahnelenmiş oldu. 1869'da sahnelenen Leyla ve Mecnun, ise ilk Türkçe telif oyunu oldu. 1870’te hükümet, Sadrazam Ali Paşa’nın desteğiyle İstanbul’da Türkçe tiyatro yapma tekeli on yıllığına kendisine verdi. Aynı yıl Naum Tiyatrosu’nun yanması ile Gedikpaşa Tiyatrosu rakipsiz kaldı.
Türkçe müzikli oyun, operet sahnelenmesi; tekelin dışındaydı. Dikran Çuhacıyan’ın kurduğu Opera Kumpanyası’nın Beyazıt’ta sahnelediği müzikli eserler Gedikpaşa Tiyatrosu’nun rakibi oldu. İki tiyatro bir anlaşma ile bu rekabeti sona erdirdi.[4] Bu sayede kışları Gedikpaşa Tiyatrosu, yazları ise Üsküdar’daki Aziziye Tiyatrosu Türkçe operetlerin mekanı haline geldi.[4]
Mınakyan'ın yönetiminde
1880 yılında 10 yıllık imtiyazın sona ermesinden sonra Güllü Agop yönetimi bıraktı. Yönetimi üstlenen Mardiros Mınakyan, Osmanlı Tiyatrosu ve Osmanlı Dram Kumpanyası adlaryla Gedikpaşa’da tiyatro sahnelemeye devam etti. 30 Ekim 1883’de Ahmet Mithat Efendi’nin yazıp, Haydar Bey’in bestelediği “Çengi” adlı opera-komik Mınakyan’ın yönettiği Gedikpaşa’da sahneye kondu. Gösteriye Mazhar Paşa, Suphi Paşa, Prens Halim ve Mahmud Paşa gibi önemli kimseler gelmişti.[4]
Tiyatronun yıkılması
Tiyatro binası, 1884’te belediye zabıtaları tarafından bir gece içerisinde yıktırılmıştır. Yerleşmiş kanıya göre tiyatro, Ahmet Mithat Efendi'nin yazdığı “Çerkez Özdenleri” oyunu yüzünden yıkılmıştır. Saray, oyunda Çerkeslerin hürriyetlerinin ve bağımsızlıklarının savunması yapıldığı şeklinde ihbar ulaşmıştı.[7] 1885 yılında, Gedikpaşa'daki Osmanlı Tiyatrosu’nda oynatılmış olan “Çengi” ve “Çerkez Özdenleri” gibi oyunları engelleyemediği için tiyatrolar müfettişliğinin lağvı gündeme gelmiştir.[4] Yıkımın ardından binanın enkazı, sahibi Abraham Paşa’ya, dekorları da kiracı Fasulyeciyan’a verildi.[2]
1888 yılında tiyatro mahalline bir medrese yapılması gündeme geldi. 1908 tarihli bir makalede Gedikpaşa Tiyatrosu’nun medrese olarak kullanıldığı ifade edilmiştir.[4]
Gedikpaşa'da sahnelenen bazı oyunlar
Uyarlama oyunlar
|
Yerli oyunlar
|
Kaynakça
- 1 2 Gökhan Akçura, İstanbul’da At Cambazları, Radikal 2 dergisi, 30.04.2006
- 1 2 3 4 5 Özgecan Karadağlı, Türkiye’ye Müzikli Sahne Sanatlarının Girişi- Dikran Çuhacıyan Öncesi ve Sonrası, Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2006
- ↑ Adam Mestyan, “A garden with mellow fruits of refinement” Music Theatre and Cultural Politics in Cairo and Istanbul, Central European University Doktora tez çalışması, 2011, Budapeşte
- 1 2 3 4 5 6 7 Nazende Öztürk Yılmaz, Sur İçi ve Üsküdar’da Batı Müziği Mekanları, FSM Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi
- ↑ Fırat Güllü, Tiyatro Dünyasına Has Bir Türkleştirme Girişimi:Agop mu Yakup mu?, 12.01.2008
- ↑ Şarasan, Türkiye Ermenileri Sahnesi ve Çalışanları, BGST web sitesi 20.12.2007
- ↑ Bir Olay, Bir Potre, Kafdağı Dergisi Nisan 1987