Haklar Bildirisi
Haklar Bildirisi, (İngilizce Bill of Rights), ABD Anayasası'nın 15 Aralık 1791'de tek bir bölüm olarak kabul edilen ilk 10 ek maddesi. Bu maddelerle birey haklarına ilişkin güvenceler ve federal yönetimle eyalet yönetimlerine getirilen sınırlamalar pekiştirilmiştir.
Haklar Bildirisi'nin başlıca kaynakları Magna Carta, İngiliz Haklar Bildirisi, kolonilerin krala ve parlamentoya karşı yürüttüğü mücadele ve Amerikan halkı arasında gitgide yaygınlaşan eşitlik düşüncesidir. Büyük bölümünü George Mason'ın kaleme aldığı 1776 Virginia Haklar Bildirisi, Haklar Bildirisi'nin habercisi sayılır. Yönetime yol gösteren ilkeler olan Haklar Bildirisi'ndeki güvenceler aynı zamanda yasal bir bağlayıcılık da taşır. Kongre'nin Haklar Bildirisi'yle çelişen yasaları, anayasaya aykırılık gerekçesiyle ABD Yüksek Mahkemesi'nce geçersiz kılınabilir.
ABD Anayasası'nın ana metninde yer alan güvenceler şunlardı: Ayaklanma ya da dış saldırı durumları dışında habeas corpus hakkının askıya alınmasının yasaklanması (Madde I, bölüm 9); eyaletlerin ya da federal yönetimin bir kimseyi yurttaşlıktan çıkarmasına ve geriye dönük yasalara izin verilmemesi (I, 9, 10); ABD'ye yönelik bütün suçların işledikleri eyalette ve jürili bir mahkemede yargılanmasının zorunlu kılınması (III, 2); vatana ihanet suçunun tanımı ve dava koşullarının ve verilecek cezaların belirlenmesi (III, 3); soyluluk unvanlarının (I, 9) ve memuriyete almada dinsel ölçüler uygulamanın yasaklanması (VI); eyaletlerde cumhuriyet dışında bir yönetim biçimi oluşturulamayacağının belirtilmesi (IV. 4); bazı eyaletlerin yurttaşlarına tanıdığı ayrıcalık ve bağışıklıklardan bütün yurttaşların yararlanmasının güvence altına alınması (IV,2).
Anayasayı onaylamak üzere toplanan eyalet meclislerinde anayasanın ana metnindeki bu sınırlı güvencelere karşı dile getirilen genel hoşnutsuzluk birtakım istek ve önerilere yol açtı. Bunun üzerine ilk ABD Kongresi, James Madison'ın kaleme aldığı 12 ek maddeyi eyaletlerin onayına sundu. Bu maddelerin on tanesi onaylandı. Her eyalet kendi haklar bildirisine bağlı kaldığından, ek maddelerin bağlayıcılığı başlangıçta federal hükümetle sınırlı kaldı. Senato da Temsilciler Meclisi'nce benimsenen ve din özgürlüğünü, basın özgürlüğünü ve jüri yoluyla yargılama ilkesini eyalet yönetimlerine karşı koruyan güvenceleri kabul etmedi.
1. Ek Madde'ye göre, Kongre bir dine resmi din statüsü verecek ya da bir dinin gereklerinin serbestçe yerine getirilmesini engelleyecek ya da söz ve basın özgürlüğünü, toplanma ve dilekçe hakkını kısıtlayacak hiçbir yasa çıkaramaz. Zamanında düzenli orduya duyulan tepki nedeniyle herkese silah taşıma hakkı tanıyan ve barış zamanında özel kişilere ait evlere sahiplerinin onayı olmadan asker yerleştirilmesini yasaklayan 2. ve 3. Ek maddeler günümüzde önemini yitirmiştir.
4. Ek Madde, haksız arama ve yakalamalara karşı halkı korur ve belirli kişi ve yerlere yöneltilmiş olup mahkeme önüne çıkartma olasılığı bulunan durumlar dışında, tutuklama emri çıkarılmasını yasaklar. 5. Ek Madde, ağır suçlarla ilgili davalarda büyük jürinin kararını öngörür, aynı suç için ikinci kez yargılanmayı yasaklar ve hiç kimsenin kendisi aleyhine ifade vermeye zorlanamayacağı ilkesini güvence altına alır. Madde ayrıca, yasal usullere uyulmaksızın bir kimsenin yaşamının, özgürlüğünün ve mülkünün elinden alınması ve kamu yararı gerekçesiyle adil bir tazminat ödemeksizin özel mülkiyete el konması gibi eylemleri yasaklar. 6. Ek Madde suçlanan kişilerin en kısa sürede jürili bir mahkemede ve halka açık olarak yargılanmasını, suçlamanın niteliği konusunda aydınlatılmasını, davanın tanıklarıyla yüzleştirilmesini ve avukat tutmasına izin verilmesini öngörür. 8. Ek Madde'yle yüklü kefalet ya da para cezasıyla acımasız ya da olağandışı cezalar yasaklanmıştır. 9. Ek Madde halkın tek tek belirtilmeyen öteki haklarını korur. 10. Ek Madde Birleşik Devletleri'e verilmemiş olan yetkilerin eyaletlere ya da yurttaşlara ait olduğunu bildirir.
İç Savaş'tan sonra köleliğin kaldırılması üzerine çıkarılan 14. Ek Madde'yle (1868), ABD'de doğan ya da ABD uyruğuna ve onun yargı yetkisi alanına giren herkesin ABD yurttaşı olduğu ilan edildi. Bu madde, eyaletlerin ABD yurttaşlarının ayrıcalıklarını ya da bağışıklıklarını kısıtlamasını ya da yasal usullere uymaksızın bir kimseyi yaşam, özgürlük ve mülkiyet haklarından yoksun bırakmasını yasaklar. Maddede yer alan dürüst yargılama (due process) kuralı, federal düzeydeki ihlallere karşı korunan hakların birçoğunun eyaletlerden gelebilecek ihlallere karşı da korunacağının güvencesi olarak yorumlanır. Bu kural, Madison'ın 1879'da kanul edilmeyen iki maddesinin büyük ölçüde uygulamaya geçirilmesini sağlamıştır.[1]