Hayvan anatomisi

OMURGALILARIN GENEL KARAKERLERI

Omurgalilarin genel ve temel ozellikleri asagidaki gibi ozetlenebilir

Omurgalıların Sınıflandırılması Omugalı türlerinin 8 klasis içinde bugün genellikle bütün yazarlar tarafından uygun görülmektedir. Bu 8 klasis şunladır:

1. Clasis: AGNATHA (Çenesizler)

2. Clasis: PLACODERMI (Fosil ced balıklar)

3. Clasis: CHONDRICHTHYES (Kıkırdaklıbalıklar)

4. Clasis: OSTEICHTHYESS (Kemiklibalıklar)

5. Clasis: AMPHIBIA (Kurbağagiller)

6. Clasis: REPTILIA (Sürüngener)

7. Clasis: AVES (kuşlar)

8. Clasis: MAMMALIA (Memeliler)

Deri En yüzelsel ogan olan deri, organizmayı çevresindeki ortamdan ayırır ve vücudu tamamen kaplayan br örtü oluşturur. Deri iki tabakadan oluşmuştur; dışta ekoderm kokenli epidermis ve bunun altında mezodermden kaynanklanan dermis ya da corium yer alır. Bu iki bileşenin oransal miktarı, genelde hayvanın yaşadığı çevreye bağlı olarak değişir. Sucul omurgalılarda deri incedir ve bazı hallerde yardımcı bir solunum organı olarak da iş görebilir. Karasal omurgalılarda ise, kalın olan deri boynuzsu malzemeyle veya pullarla kaplıdır ve etkili bir koruma oganı olarak işlev görür. Deri ikincil olarak bir boşaltım işlemi de yüklenmiştir. Bu boşaltım ya tüm düzeyde, ya da özel salgı bezlerinde gerçekleşir. Bu bezlerin bir kısmından salınan salgılar diğer omurgalılar için zehirli olabilir.

Kas Sistemi' Omurgalılardaki kasların çoğunu şu şekilde sınıflandırılabilir: • İskelet, Çizgili, İstemli Kaslar Aksiyal (eksensel) Kaslar Vücut Cıdarı ve Kuyruk Kasları Hypobranchial kaskar ve Dil kasları Ekstrinsik (esas olmayan, dış) Gözyuvarı Kasları Appendicular (taraflar) Kaslar Branchiomeric Kaslar Integümentar Kaslar • İskelet Olmayan Düz, İstem Dışı Kaslar Tüpsü Yapıların, Damarların; Boş Organların Kasaları İntrinsik (esas, iç) Gözyuvar Kasları Tüy ve Kıl Kaldırıcılar • Kalp Kası • Elektrik Organları, Bu katagoriler arasında birbirine geçmeler de olasıdır.

Sindirim SistemiEğik metin Omurgalıların sindirim sistemi, sindirim borusu ile ona bağlı yapılardan meydana gelir. Sindirim borusunun hayvanın boyuna ekseni boyunca devam eden bir boşluğu, dış ortama çıkan iki açıklığı (ağız ve anüs) ve özel histolojik yapılı bir duvarı vardır. Borunun belli bölgeleri (yemek borusu, mide, barsak) anatomik ve fonksiyonel olark birbirinden farklıdır. Sindirim borusuna bağlı ek yapılar ağız boşluğunda bulunan dil, dişler, ağız boşluğu benzeri gibi organlar ile karaciğer pankreas gibi sindirim benzerleridir. Sindirim sistemi hayvanın dış ortamdan sağladığı besini vücut hücelerinin faydalanabileceği hae sokarak kan veya lenf sistemine nakleder. Vücut Boşlukları ve Mezenterler Omurgalılarda iç organlar emriyonel sölomun meydana getirdiği boşluklar içinde bulunur. Lateral mezoderm plakından oluşan sölom embriyonal gelişme esnasında sisdirim sistemi, yürek ve akciğeri içine alan ayrı ayrı boşluklar haline gelir (özellikle yüksek omurgalılarda) iç ve dış sölom epiteli (periton) da organların hem etrafını çevirir hem de onların birbirine veya vücut duvarına bağlanmasına yarayan bağların (mezenterlerin) oluşumuna katılır. Ergin bireyin vücud boşlukları ve mezenterleri kompleks bir emriyonal gelişme sonunda meydana gelir. Son durumların kısmen anlaşılabilmesi için erken embriyonik gelişme evresindem itibaren izlenimleri gereklidir.

Kan Dolaşım Sistemi Omurgalılarda kapalı bir sistem olan Kan Dolaşım Sistemi bir ulaştırma sistemidir. Sindirim sisteminde ve karaciğerde, dokuların yararlanabileceği bir duruma gelen besin maddelerini ( glikoz, aminoasitler, yağasitleri vs.), hormonları ve suyu dokulara ulaştırır, metbolizma artıklarını ilgili organlara götürür. Bu besin ayrıca hormonları taşması yönünden vücut korelasyonunun sağlanmasında sindirim sistemine yardımcı bir sistemdir. Omurgalıların dolaşım sistemi özel yapılı borucuklar olan kan damarları ile bir pompa gibi iş gören yürekten oluşur, yürek ve damarların içinde kan dokusu vardır. Kanı yürekten organ ve dokulara götüren damarlara atar damar (arteria) doku ve organlardan yüreğe getiren damarlara da toplar damar (vena) denir. Atar ve toplar damarlar dokular içinde kılcaldamarların (Capillaria) oluşturduğu bir damarcık ağı ile birbirine bağlıdır. Dokular içinde hücreler arası sıvı ile kan arasındaki madde alışverşi kılcldamar ağında olur Bütün bu atardamarlar ve onların kılcaldamarları hep beraber atardamar sistemini (arterial sistem), bütün toplardamar ve onların kılcaldamarları da toplardamar sistemini (venöz sistem) oluştururlar. Damarların ve yürek boşluğunun içini kaplayan epidel (endothelium) mezodermal kökeni mezenşimden oluşur. Bu organların yapısını epitelden başka kas ve bağ dokusu da girer.

Solunum Sistemi Omurgalıların solunum sistemi organizma ile dış ortam arasında gaz alışverişi sağlayan sistemdir. O2 –nin vücuda alınması CO2 gazının vücuttan uzaklaştırılması ile görevli organlardan oluşur. Omurgalı hayvanlar oksijen ya sudan veya havadan alırlar. Suda yaşayanlardan suda erimiş O2 den faydalanır, kara omurgalılarının O2 kaynağı ise havadır.buna bağlı olarak su ve kara omurgalılarının solunum organları az çok birbirinden farklıdır, fakat temel özellikler her iki tip organda da vardır. Solunum sisteminde şu temel özelliklerin bulunması gereklidir.

1. Dış ortam ile kan arasında olagelen gaz alışverişi için, kılcaldamarlar ile sıkı iişkide olan ince bir solunum yüzeyinin bulunması ve bunun yeterince geniş bir alan kapsaması

2. Gaz alışverişini kolaylaştırmak için, nmli ve sıcak bir ortamın varlığı

3. Hava veya suyun solunum yüzeyinde sürekli bir akım halinde olmasını sağlayacak yapıları içermesi

Geniş yüzey solunum epitelinin katlanması veya dallanmış bir kanal yaht kesecik sistemi ile sağlanmıştır. Bu epitel yüzeyinde kan damarları geniş bir kılcaldamar ağı yapar. Kara omurgalıların da havanın ısınması ve nemlenmesi solunum yolunun uzaması v eek yapıların yardımı ile sağlanır. Su ve hava akımı için de akciğerler yapılarında solunum epiteli, bağ dokusu kılcaldamarlar ve ayrıca kıkırdak dokusu içerir.

Boşaltım Sistemi Bütün canlılarda olduğu gibi omurgalılarda da vücut sıvıları yoğunluğunun sabit kalması, ayrıca zararlı metabolizma artıkları ve bazı pigmentlerin vücuttan atılması yaşam için gereklidir. Omurgalı böbrekleri bu iki önemli fonksiyonlarla ilgili organlardır. Vücutta azotlu metabolizma artıklarını uzaklaştırır ve ozmotik regülasyonda çok önemli rol oynarlar. Azotlu bileşiklerin parçalanmasından meydana gelen ve vücuda çok zararlı olan amonyak, su hayvanlarında olduğu gibi dışarıya atılır. Teleostlar ve krokodiler N-lu artıkları amonyak şeklinde ortama verir (amoniotelik), fakat diğer omurgalılar bu bileşiği daha az zararlı bir şekli üre ve ürik asit şekline dönüştürerek vücutlarından uzaklaştırır. Teleostlar amonyağı solungaçları ve kısmen vücut yüzeyleriye de dışarıya atar.

Üreme Sistemi Omurgalıların üreme sistemi bütün sülomatlarda olduğu gibi gonatlar, gametleri ileten kanallar ve yardımcı yapılardan oluşmuştur. Gonotlar üreme hücrelerini yapan ve üreme hormonlarını oluşturan bezlerdir. Bunlar üreme hücrelerini oluşturan germinal hücre grupları, bağ dokusu elemanları, hormon sentezi yapan hücreler, kan ve lenf damarları ve sinirler içerir. Üreme kanalları gametleri ileten, gametlri koruyucu veya besleyici salgılar yapan ve bazı hallerde de emriyonun gelişmesine yardımcı olan organlardır. Üreme siteminin yardımcı yapıları ise üreme kanallarına bağlı veya onlardan ayrı bezler, spermlerin birikmesine yarayan keseler ve kopulasyon organlarıdır.

Sinir Sistemi Sinir sistemleri duygu organlarının (reseptörler) yardımı ile ortamdan gelen uyartıların organizma tarafından bilinmesi, değerlendirilmesi ve gerekli bilginin cevap verecek organlara (effektörlere) iletilmesini sağlayan bir sistemdir. Sinir sistemi reseptörler ve effektörler ile birlikte organizmanın iç ve dış ortamı tanımasını, fonksiyonlarının düzenlenmesini davranışlarını kendine yararlı şekilde yönetmesini ve kontrol etmesini sağlar. Sinir sistemi bu fonksiyonlarını endokrin sistem (iç salgı) sistemi ile gerçekleştirir. Sinir sistemini oluşturan unsurlar: beyin, omurilik, ganglionlar ve sinirlerdir. Beyin ve omurilik dokusu sinir hücreleri (nöronlar) ve yardımcı hücrelerin (glia) bir araya gelemesinden oluşur. Ganglionlar nöronların gövde kısmınlarını, sinir ise uzantılarını içerir.

Duygu Organları Hayvanlar yaşadıkları dış organlar ile kendi iç ortamlarından gelen uyartıları hissederler. Bu özellik bütün hayvanlar alemi için geneldir. Her hücre az çok dış ortamdaki uyartılara karşı duyrlıdır. Fakat özellikle uyartıları Kabul etmek ve onları ilgili sinir hücrelerine bildirmekle görevli olan belli hücreler vardır ki bunlara duygu hücreleri denir. Özellikle her tür uygu hücresi belli bir tür duyuya duyarlıdır. Aynı türden olan duygu hücreleri duygu organlarını oluşturmak üzere gruplaşmışlarıdır. Bu organlara duygu hücrelerinden başka yardımcı hücreler ve dokular da katılır. Duygu organları reseptör organlar olarak da adlandırırlır. Omurgalılarda görme, işitme, koklama ve tat alma duyguları ile ilgili organlar, kompleks yapılışlı organlardır ve vücudun belli yerlerinde bulunurlar. Bundan başka temas, sıcaklık soğukluk, açlık tokluk, seks gibi duygular da vardır. Bunların bazıları için basit yapılışlı duygu cisimciklerinin bulunduğu bilinmektedir, diğerlerininde serbest sinir uçları tarafından Kabul edildiği zannedilmektedir.

Kaynakça:

Öktay. M. (1988). Omurgalı Hayvanların Karşılaştırmalı Anatomisi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Basımevi



This article is issued from Vikipedi - version of the 6/1/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.