Hulusi Yazgan
“Mehmed Hulusi Yazgan”, “İstanbullu Hulusi Efendi” (d. 1868, İstanbul – ö. 1940, İstanbul), Türk hattat.
Osmanlı Devleti’nin son dönemi ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk dönemlerinin en önemli hattatıdır. Özellikle ta’lik yazıda usta olan sanatçının Sultanahmet Camii, Sultan Selim Türbesi, Bâyezid ve Merkez Efendi Camii’lerinde levhaları bulunur. Ankara' da Eski TBMM binasındaki "Hakimiyet Milletindir" levhasını da Mehmet Hulusi yazmıştır.
Asıl adı “Mehmet”’tir; “Hulusi” ismi mahlasıdır.
Yaşamı
1868’de İstanbul’un Çarşamba semtinde dünyaya geldi[1]. Babası Darüşşafaka muallimi ve Fatih Camii dersiam (camide ders veren müderris) Hafız Mustafa Efendi’dir. İlk öğrenimi Sultanselim Mektebi’nde gördü. İlkokulda iken Osman Nuri Efendi’den ilk yazı derslerini aldı[2]. İlköğrenimden sonra babasının cami derslerine devam etti. 1898’de ilmiye icazeti aldı. Bu arada yazı derslerine Muhsinzade Abdullah Hamdi Efendi’den sülüs ve nesih, Karinabadlı Hasan Hüsnî Efendi’den ve sonra Çarşambalı Arif Bey’den ta’lik yazı dersleri aldı. Ancak ta’lik yazının inceliklerini öğreten asıl ustası Hattat Sami Efendi’dir.
Darüşşafaka’da yazı hocası olarak başladığı öğretmenliği 1914’te yazı sanatlarını öğretmek üzere kurulan Medresetül Hattatin’de Ta’lik ve celî ta’lik dersleri vererek sürdürdü. Harf Devrimi sonrasında Müze Müdürü[1] Halil Ethem Bey’in yardımıyla Türbeler Başbekçiliği görevine getirildi ve Darüşşafaka’da yeni yazı dersleri verdi. Bir yandan da Yavuz Selim Camii’nde müezzinliği ölümüne kadar sürdürdü. Bu camide celî ta’lik ve celî sülüs levhası bulunur.
1902-1927 arasında sanatının en parlak devrini yaşadı[2]. Hilye, mezartaşı kitabesi ve levha olarak pek çok eser verdi. Sultanahmet Camii, Sultan Selim Türbesi, Bâyezid ve Merkez Efendi Camii’lerinde levhaları bulunur. Ankara' da İkinci Meclis Binası’na 30 Kasım 1925’de asılan "Hakimiyet Milletindir" levhasını da Mehmet Hulusi yazmıştır. Vakıf Gureba Hastanesi’ndeki “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” celî ta’lik levhası ünlü eserlerindendir[1]. Halim Özyazıcı, Macit Ayral, Kemal Batanay [1] yetiştirdiği hattatlardandır.
Hayatının son dönemlerinde felç geçirdi. 8 Ocak 1940’ta hayatını yitirdi. Edirnekapı Mezarlığı’nda kitabesiz bir mezara defnedildi.