Jakar
Bugün jakar adı verilen dokuma makinelerinin esası Türklerden gelmedir. Türkler eski nakışlı kumaşları el tezgalarında dokurlardı. Bu tezgahlar birçok gücüleri olup kumaşın nakışlarına göre gereken çözgü tellerini kaldırmak ve aralarından renkli iplikleri geçirebilmek için tezgahın üstünde ve arka tarafında yapılmış olan iskeleler üzerinde birçok çırak bulunur ve bunlar dokumacının verdiği emirle gereken gücüleri kaldırırlardı. Bu tür tezgahlara Çın tezgahı denirdi. Joseph-Marie Jacquard (1752-1834) adındaki bir Fransız mekanik alimi bu klasik tezgahı makineleştirdiğinden bu makinelere Jakar tezgahı denir. Jakar dokuma tezgahlarında, çözgü tellerini kaldırmak ve aralarından renkli iplikleri geçirme işi otomatik olarak yapılmakta ve bu sayede en karışık nakışlı kumaşlar bile tek bir işçi tarafından dokunabilmektedir.