Mali İmparatorluğu
Mali İmparatorluğu Manden Kurufaba | |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Başkent | Kangaba | ||||||||||||||||
Din | Genel olarak İslam ve yerel dinler. | ||||||||||||||||
Yönetim | Monarşi | ||||||||||||||||
Yüzölçümü | |||||||||||||||||
- 1520 | 100,000 km2 | ||||||||||||||||
- 1312 | 1,294,994 km2 | ||||||||||||||||
- 1380 | 1,100,000 km2 | ||||||||||||||||
- 1500 | 400,000 km2 | ||||||||||||||||
Para birimi | Altın | ||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
İmparatorluk arması Doğan'dır. |
Mali İmparatorluğu, Mandingler tarafından kurulan ve başlangıçtaki merkezi Nijer Vadisi'ndeki Bamako bölgesinde, Mande ili denen yerde bulunduğu sanılan imparatorluk.
Mali adı, tarihte ilk kez 1050'de hükümdarın (belki de müslümanlığı ilk kabul eden) Mekke'ye yaptığı ilk hac yolculuğu münasebetiyle geçer. Fakat, Mali'nin kendini tam anlamıyla kabul ettirmesi, 13. yüzyılda Sundiata Keita zamanına rastlar. Gana İmparatorluğu'nu yıkan Sosso kralı Sumanguru Kante'nin birbirini izleyen saldırılarıyla can veren krallık ailesinin on iki çocuğunun sonuncusu olan Sundiata Keita, 1235'te, Kirina Muharebesi'nde, Sumanguru Kante'yi yenmeyi başardı. Birkaç yılda Gana'yı ve komşu krallıkları, Atlas Okyanusu'ndan Nijer Nehri'nin suladığı bölgelere kadar uzanan toprakları ele geçirdi. Avcı toplumlarının büyük bir rol oynadığı askeri fetihlerle birlikte, Manding kökenli olmayan yerli halkların arasına Manding kökenli halklar serpiştiriliyordu. Başkentin bu dönemde kurulmuş olması gerekir; muhtemel yerinin Niani'ninkiyle birlikte, Sankarani (Gine'de) üzerinde olduğu saptanmıştır.
Sundiata 1255'te öldü. Varisleri imparatorluğun topraklarını genişletmeyi sürdürdüler. Kankan Musa denen Mansa Musa'nın saltanat dönemi (1312-1337'ye doğru) imparatorluğun en parlak dönemi oldu. Bu dönemde imparatorluk toprakları Dakar'dan Gao'ya ve Sahil'den orman sınırlarına kadar (Volta Havzası hariç olmak üzere) uzanıyordu. Kankan Musa'nın ünü, yol boyunca büyük miktarda altın dağıtarak Mekke'ye yaptığı hac yolculuğu sayesinde Batı Afrika sınırlarını aştı. Eyaletler haraç ödemekle yükümlüydüler; siyasal örgütlenmesi olmayan eyaletleri ise, doğrudan doğruya merkezden yönetiliyordu. Akdeniz ülkeleriyle yapılan ve altın madenleriyle beslenen ticaret, Mali'ye zenginlik ve ün sağlıyordu.
Çöküş
Fakat çok geçmeden çöküş süreci başladı. Süleyman ve II. Musa bir yana bırakılırsa, birbiri ardınca gelen hükümdarlar başarısız kişilerdi ve ülke bir anarşi ortamına sürüklendi. Öte yandan, sınırlarda durum gittikçe güçleşti. Güneydoğu'da Mosiler 1337'de Timbuktu'ya saldırdılar ve baskıları bütün 15. yüzyıl boyunca sürdü. Bu arada, Tuaregler de harekete geçerek 1435'te Tombuktu'yu ele geçirebildiler. Fakat asıl, doğuda Gao'dan başlayarak gelişen, Batı Afrika’nın en güçlü ve aynı zamanda da son imparatorluğu olacak olan Songhay İmparatorluğu[1], Nijer Nehri'nin yukarı yönüne doğru gelişmesini aralıksız sürdürerek, sonunda Mali'nin başkentini yağmalandı (1545). Futa-Calon'da yaşayan Pöller ve nihayet Segulu Bambaralar da imparatorluğun parçalanmasına katkıda bulundular. Böylece, Gambiya Nehri boyunca uzanan batı yanı sağlam kalmakla birlikte, imparatorluk dağıldı ve 17. yüzyılda, Kangaba çevresindeki ilk topraklarıyla yetinmek zorunda kaldı.