Namık Tarancı
Namık Tarancı | |
---|---|
Namık Tarancı | |
Doğum |
1955 Diyarbakır |
Ölüm |
20 Kasım 1992 (37 yaşında) Diyarbakır |
Ölüm sebebi | Suikast |
Vatandaşlık | Türkiye |
Eğitim | Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi |
Meslek |
Gazeteci Yazar |
İşveren | Gerçek dergisi |
Tanınma nedeni |
Gazeteci Aktivist Şair |
Siyasi parti |
Halkın Kurtuluşu Türkiye Devrimci Komünist Partisi |
Evlilik(ler) | Derman Tarancı |
Akraba(lar) | Cahit Sıtkı Tarancı |
Namık Tarancı (d. 1955, Diyarbakır - ö. 20 Kasım 1992, Diyarbakır), silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden gazeteci ve Gerçek dergisi muhabiri. Şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın yeğeni olan Tarancı'ya düzenlenen saldırının arkasında Türkiye'deki Hizbullah örgütlenmesinin olduğu ortaya çıkmıştır.
Yaşamı
Tarancı 1955 yılında Diyarbakır'da doğdu. Dört yaşındayken babasını kaybetti. Gençlik yıllarında politika ile ilgilenmeye başladı. Bir dönem Yurtsever Devrimci Gençlik Dernekleri'nin (YDGD) Diyarbakır şubesi başkanlığını yaptı. Bu dönemde (1978) Türkiye Kalkınma Vakfı'na bağlı bir süt fabrikasında çalıştı. Fakat politik faaliyetleri nedeniyle işten çıkarıldı. Ardından Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ni kazandı. Namık Tarancı, 1980 ortalarında Saraykapı'da bir kahvehaneye yaptığı bir polis baskınında etrafındaki bazı kişilerle gözlatına alındı ve 12 Eylül Darbesi'ne kadar tutulu kaldı. Ardından çıkarıldığı mahkemede altı yıl hapis cezasına çarptırıldı.[1]
Cezaevinden çıktıktan sonra 1988 yılında Derman Tarancı ile evlendi. 1992 yılında Gerçek dergisi'nde gazetecilik faaliyetlerine başladı ve derginin Diyarbakır temsilciliğini üstlendi. Aynı yıl zamanda edebiyatla da ilgilenen Tarancı'nın Evrensel Basım Yayın tarafından basılan "Sevdamıza Prangalar Vurulmaz" adlı şiir kitabı çıktı.[2]
Ölümü
Tarancı, 20 Kasım 1992'de uğradığı silahlı saldırı sonucu 37 yaşında hayatını kaybetmiştir. Daha sonra yapılan incelemelerde saldırının arkasında Hizbullah örgütlenmesinin olduğu ortaya çıkmıştır.
Eşi Derman Tarancı, ölümünden bir gün önce Tarancı'yı ziyaret ettiğini, büroda herkesin sessiz olduğunu, Tarancı gelmeden hemen önce büroya birinin gelip Namık Tarancı'yı sorduğunu belirtmiş, bunun üzerine büroda bulunanlar bu kişiyi izleye başlamış ve söz konusu kişinin dergiden çıkıp Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne gittiğinin görüldüğünü söylemiştir.[3]
Tarancı yaşamını üç yaşında bir oğlu vardı.
Cinayet sonrası ve failin belirlenmesi
Tarancı cinayetinin failleri iki yıl boyunca bulunamamıştır. Ardından cinayet, 1994 yılında Hizbullah askeri kanat sorumlusu olduğu iddiasıyla Cemal Tutar’ın Diyarbakır 2 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılandığı davaya konu olmuştur. Soruşturma ifadesinde Tarancı'yı öldürme emrini İsa Altsoy tarafından aldığını belirtmiş, ayrıca Abdülkadir Selçuk’un cinayet yerinde gözcülük yaptığını ve silahın Mustafa Demir tarafından ateşlendiğini belirtmiştir. Cemal Tutar, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Hizbullah ana davasında 20 Aralık 2009 tarihinde müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır. Fakat Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ne giden karar hükmündeki dosya, henüz karara bağlanamadan, 1 Ocak 2011'de Ceza Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girmiş ve bu kapsama giren Tutar, tutukluluk süresi on yılı geçtiği için "tedbir şartıyla" 3 Ocak 2011 tarihinde tahliye edilmiştir. Ardından Yargıtay tahliye edilen tüm sanıkların tekrar cezaevine gönderilmesine karar verdiyse de sanıklar bulunamamıştır. Mustafa Demir hakkında ise 2007'de müebbet hapis verilmiş, 2009 yıllında ise karar Yargıtay tarafından onanmıştır.[4]
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ↑ Namık Tarancı için, Özgürlük Dünyası dergisi, sayı 50, Erişim tarihi: 21 Kasım 2015.
- ↑ Tarancı, Namık, Sevdamıza Prangalar Vurulmaz, Evrensel Basım Yayın, ISBN 9789757837091
- ↑ Gülcan, Emel. Namık Tarancı Cinayeti, 21 Kasım 2012, Erişim tarihi: 21 Kasım 2015.
- ↑ Tarancı, G. Ünal Namık Tarancı’nın yeğeni olmaktan gurur duyuyorum, 20 Kasım 2013, Erişim tarihi: 21 Kasım 2015.