Organik şampuan

Organik şampuan, içerdiği doğal ve bitkisel özlerin ve yağların (ekstre veya hidrosol adı da verilir) organik sertifikalı bitkiler kullanılarak elde edildiği, buna ilaveten temizleyici, köpürtücü, yumuşatıcı ve raf ömrünü uzatıcı baz kimyasalların da organik sertifikasyon firmalarının müsaade ettiği listelerden seçilmiş olduğu bir şampuan türüdür.

Yüzde olarak organik içeriği belirtilen (%60, %70 organik gibi) şampuanların yanı sıra tam organik şampuanlar da mevcuttur.

Reklamlarında, ilgili yazı ve haberlerde organik olduğu iddia edilen her şampuan organik değildir. Hiçbir organik sertifikalı bitkisel öz/yağ içermeyen, hoş bitkisel kokulu ve yasaklı listesindeki kimyasalları barındıran sadece reklam amacıyla organik kelimesini bolca kullanan ürünler de bulunabiliyor.

Organik tarım ürünü ve uluslararası akreditasyon firmaları (Ecocert, ICEA vb.) tarafından verilen organik sertifikaya sahip bitkilerin suları ve yağlarında, suni gübre, sentetik böcek ilaçları, genetik yapısıyla oynanmış tohumlar ve büyümeyi hızlandırıcı hormonların etkileri mevcut değildir. Bu sayede insan bedenine daha uyumlu dermokozmetik ürünler formüle etmek mümkün olmaktadır. Bkz. http://www.ecocert.com/?lang=en , http://www.icea.info/Default.aspx?tabid=131

Sentetik kimyasalların neden olabileceği alerji, astım, egzema gibi yan etki riski, sertifikalı organik kozmetik ürünlerde en aza indirilmektedir. Özellikle şampuan, saç maskesi, çeşitli vücut yağları, kremler, güneş koruyucuları ve parfümler gibi bedenimizin en büyük organı olan cildimiz ile gündelik ve uzun süreli temas halinde olan ürünlerde bu detay çok önem kazanmaktadır.

Tüm dünyada dermatolojik analizlerin yanı sıra alınan kan ve idrar örneklerinde de sentetik kimyasalların insan bedeninde birikime ve uzun vadede hasara, çeşitli ciddi hastalıklara neden olabildiği görüldü. Bu kimyasallar sadece sulardaki endüstriyel atıklar, hava kirliliği, besinlerdeki koku ve renk verici katkı maddeleri, yine besinlerdeki raf ömrünü arttırıcı koruyucular, sigara vb. zararlı alışkanlıklar ile bedenimize girmiyorlar, gündelik kullandığımız kozmetiklerin de bunda önemli bir payı var. Bkz - Linkler

İsveç'te yapılan analizlerde deodorantlar, diş macunları, kremler, parfümler vb. ürünlerde kullanılan paraben, triclosan gibi koruyucu kimyasalların, koku verici benzollerin, renklendiricilerin anne sütünde ciddi oranlarda mevcudiyeti kanıtlandı. Bkz. "Triclosan in plasma and milk from Swedish nursing mothers and their exposure via personal care products (2006) - Mats Allmyra, Margaretha Adolfsson-Ericib, Michael S. McLachlanb and Gunilla Sandborgh-Englund. http://www.sciencedirect.com "

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 7/15/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.