Peyk (Osmanlı)
Peyk (Farsçada "haberci", "eşlik eden"[1]), Peykan-ı Hassa olarak da bilinir, Osmanlı Devleti'nin ilk döneminde postacılık, kuryelik ve muhafızlık yapan, Fatih Kanunnamesi ile de solaklarla birlikte alaylarda (tören) yer alan asker sınıfı. Peykler törenlerde görev aldıktan sonra, postacılık yapanlara "saî" denmiştir.
Bu görevin ne zaman ortaya çıktığı tam olarak bilinmemekle birlikte İlhanlı ve Selçuklular’dan Anadolu beyliklerine ve Osmanlılar’a geçmiş olabileceği düşünülmektedir.[2] Osmanlı Devleti'nin kuruluş yıllarında olağanüstü koşma yetenekleriyle tanınmış postacı sınıfını oluşturup, hükümdarların buyruklarını ilgililere tebliğ ederlerdi. Sayıları 40 olup amirlerine peykbaşı denirdi.
Zamanla, gösterişli giysileri, başlarındaki süslü sorguçlarıyla Osmanlı sarayının görkemini ve gösterişini simgeleyen birer görevli durumuna geldiler. Haklarında ilk bilgiye rastlanan Fatih Kanunnamesi peyklerin de solaklar gibi, mevkib-i hümayun denen saltanat alaylarında, padişahın yakın çevresinde yer almalarını öngördü.[3] Koçi Bey peyklerin cuma ve bayram selamlıklarında, sefere çıkan padişahın atının önünde ve solaklara oranla daha önemli bir konumda yer aldıklarını yazar. Üniformaları, sırma işlemeli çuha üstlük, mücevherli gümüş kuşak, altın işlemeli bıçak, sorguç ve sarıktan oluşurdu.
1492'de II. Bayezid'e karşı düzenlenen bir suikastten sonra törenlere bir balta taşıyarak katılan peykler, ateşli silahların yaygınlaşmasından sonra da törenlerde uzun namlulu tabanca taşımaya başladılar. Padişah, herhangi bir tören için saraydan çıktığı zaman 30 peyk, biniş ve gezintilerde de 12 peyk tören kıtası içinde yer alırdı. 16. yüzyılda 80 olan peyklerin sayısı, daha sonra yükselerek 18. yüzyılda 150'ye kadar çıktı.
Sultan Ahmed Camisi'nin yakınındaki Peykâne Kışlası'nda barınırlar, hızlı koşarlar, az yerler ve formda kalmak için sürekli eğitim yaparlardı. Peyk olacaklar küçük yaşlarda eğitime alınırdı. Bu iş için güçlü, kuvvetli, yakışıklı olduğu kadar çevik olmalarına da ayrı bir özen gösterilirdi. Terfi eden peyk kapıkulu süvarisi olurdu.
Peyklerin bir bölümü Hicaz'a surre götüren kafileye eşlik ederdi. Müjdeci denen bu peyklerin amiri olan müjdecibaşının görevi surrenin Hicaz'a ulaştığını, Mekke emirinin mektubuyla birlikte padişaha bildirmekti. Mektubu padişaha mevlid alayı sırasında sunması bir gelenekti.
Peyk örgütü solak örgütü ve bostancı hasekileriyle birlikte 1828'de kaldırıldı; bunlardan yetenekli olanlar Hademei rikabı hümayunu hassa adlı kuruluşta görevlendirildiler.
Kaynakça
- ↑ Encyclopædia Britannica Fifteenth Edition
- ↑ Peyk, TDV İslam Ansiklopedisi
- ↑ Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi