Postmodern müzik
Postmodern müzik. 1950'li yıllarda müzik, Olivier Messiaen’in ‘Total Serialism’ tekniğiyle tam bir kuralcılık içindeydi. Eserin önceden belirlenmiş değişkenleri, müzik sanatının bilgisayar programcılığına benzetilebilecek derecede kurgulanmasına olanak tanıyordu. Kyle Gann bu görüşün doruğa ulaşmasından ve durduralamayan karmaşaya yol açmasından sonra minimalizmin sadeleştirmeye beklenen dönüşü gösterdiğini öne sürdü. Aynı zamanda Gann, müzikteki dizisellik kaynaklı gelişmelerin, analitik elemanlara ve yapısal yeniliklere odaklı olduğunu ve nota yazımında duyuluşundan çok görsel olarak tanımlanabilecek tek taraflı gelişmeler olduğunu ortaya koydu. Teknolojinin müzik sanatına eşlik etmesiyle birlikte ise önce deneysel çalışmalar ve ardından bu yeni oluşumun getirdiği sayısız müzik türü ortaya çıktı. ‘loop’ adı verilen pasajlarla müzik, minimal bir döngü içine zaten girmişti. Ancak minimalist müzik bu loop’ların en yalın anlatımın sunulduğu ve tüm eser boyunca tekrarlandığı eserler için kullanılan bir terim oldu. 20. yüzyıl klasik müzik edebiyatında Philip Glass, Steve Reich, John Tavener, Michael Nyman, Arvo Part ve Henryk Gorecki önemli besteciler arasında yer almaktadır.