Safsata
Safsata (İngilizce: Logical fallacy, Osmanlıca: Kıyas-ı batıl), bir düşünceyi ortaya koyarken ya da anlamaya çalışırken yapılan yanlış çıkarsamadır. Safsatalar ilk bakışta geçerli ve ikna edici gibi görülebilen fakat yakından bakıldığında kendilerini ele veren sahte argümanlardır.
Safsataların ayırdına varmak, onları geçerli ve sağlam argümanlardan ayırmak önemli bir eleştirel düşünme becerisidir. Aşağıda bir dizi yalın safsata örneği verilmiştir. Kimi zaman ciltler dolusu yapıta da yayılabilen uzun ve karmaşık bir argümanda ise farklı türden çok sayıda safsata yer alabilir.
Yaygın örnekler
1. Argumentum ad hominem: Bir argümanın doğruluğunun, argümanı geliştiren şahsın kişiliği ile ilgisi olduğu savı.
Örnek: Freud cinsel sapığın biridir. Dolayısıyla söylediklerini ciddiye almamıza gerek yoktur.
2. Argumentum ad populum: Çoğunluğun benimsediğinin doğru olduğu savı.
Örnek: Hitler'in II. Dünya Savaşı'na katılmasaydı ABD'ye saldırmayacağını söylemen çok saçma. Herkes bilir ki onun hedefi dünyayı ele geçirmekti.
3. Argumentum ad ignorantiam: Tersi ispatlanamayanın doğru olduğu savı.
Örnek: UFO'ların dünyayı ziyaret etmediği yolunda hiçbir delil yoktur. Demek ki ediyorlar.
4. Petitio principii / begging the question: Döngüsel nedensellik; kendi kendini kanıtlayan önerme.
Örnek: İncil, Tanrı'nın yazdığı kitaptır. Tanrı'nın yazdığı kitap yanlış olamaz; doğru olmalıdır. İncil'de yazdığına göre İncil doğrudur. Öyleyse İncil kesinlikle doğrudur.
5. Cum hoc ergo propter hoc: Bağlantı, ilişki ya da ortak özelliklerin mutlaka neden-sonuç ilişkisi içinde olduğu savı.
Örnek: Genç kızlar çok çikolata yiyor. Genç kızlarda sivilce çok görülüyor. Demek ki sivilcenin sebebi çikolatadır.
6. Post hoc ergo propter hoc: Zaman içerisinde önce gerçekleşen bir olgunun, onu izleyen başka bir olgunun nedeni olması gerektiği savı.
Örnek 1: Falanca ülke kurulmadan önce nükleer silah diye bir şey yoktu. Demek ki nükleer silahların sebebi falanca ülkedir.
Örnek 2: Güneş tutulmasından sonra deprem oldu. Demek ki depremin nedeni güneş tutulmasıdır.
7. Çöp adam / straw man: Tepkisel indirgemecilik.
Örnek:
- Kürt sorununun bu hâle gelmesinin sosyal, ekonomik, politik bir sürü sebebi var.
- Terör örgütünü mü savunuyorsun bana?!...
8. Argumentum ad traditio / argumentum ad antiquitatem: Geleneksel olanın doğru olduğu savı.
Örnek 1: Evliliği reddeden kadını öldürmemiz çok doğru. Çünkü töre böyle.
Örnek 2: Bunca yıldır böyle yapılıyor. Demek ki doğru.
9. Argumentum ad baculum: Güç kullanarak kabul ettirme.
Örnek: Ders kitaplarında yazılanlar doğrudur. Çünkü eğer yanlış dersem öğretmen beni sınıfta bırakır.
10. Argumentum ad crumenam: Zenginlerin söylediklerinin doğru ya da tam tersine yoksulların söylediklerinin yanlış olduğu savı.
Örnek 1: Sakıp Sabancı bunu söylüyorsa doğrudur.
Örnek 2: O beş parasızın teki! Söylediklerine kim inanır!?...
11. Argumentum ad lazarum: Yoksulların söylediklerinin doğru ya da tam tersine zenginlerin söylediklerinin yanlış olduğu savı.
Örnek 1: Adamın beş parası yok ki çapkınlık yapabilsin!
Örnek 2: Adamın milyonları var. Güya eşini hiç aldatmamış!
12. Yanlış ikilem / bifurcation: Yalnızca iki seçeneğin var olduğu savı.
Örnek: Ya çözümün bir parçasısın ya da sorunun!
13. Zayıf benzetme / weak analogy: Ortak özellik gösteren iki önermenin birbirinin aynısı olması ya da birbirine çok benzemesi gerektiği savı.
Örnek: Osmanlı İmparatorluğu da tıpkı Roma İmparatorluğu gibi parçalanmıştır.
14. Yüklü soru / loaded question: Sorunun ardında yatan varsayımların doğru olduğu savı.
Örnek:
-Uyuşturucu kullanmaktan ne zaman vazgeçtin?
-Vazgeçmedim.
-Demek hala kullanıyorsun?!...
-Hayır, hiç kullanmadım!
-Ama vazgeçmediğini itiraf ettin!
15. Argumentum ex silentio: Bir tartışmanın taraflarından birinin sessiz kalmasının, sessiz kalan tarafın tartışılan konuda bilgisi olmadığını, haksız olduğunu veya yanıldığını kabullenmesi anlamına geldiği savı.
Örnek 1: Sükût ikrardan gelir! Türk atasözü.
Örnek 2:
-Sanık sorguda susma hakkını kullanmış!
-Suçsuzsa neden sussun?! Kalkıp açık açık "Ben suçsuzum!" derdi suçlu olmasaydı!
16. Argumentum ad misericoridiam: Acınacak durumda olmanın ya da çaresizliğin, söylenen ya da yapılanların yanlışlığına ağır bastığı savı.
Örnek: Adam ayakta duramayacak denli yaşlı ve hasta. Bence geçmişte yaptıklarından sorumlu tutulmasına artık gerek kalmamalı.
17. Circulus in demonstrando: Ulaşılmak istenen sonuç dayanak noktası olarak ileri sürüldüğünde oluşan safsata olarak tanımlanır.
Örnek : "Uyuşturucu kullanmak yasalara aykırıdır. Yasalara aykırı davranmamalıyız (bu kötüdür). Yasalara aykırı davranmamamız gerektiği için, uyuşturucu kullanmamamız gerekir, işte bu yüzden uyuşturucu kullanmak yasalara aykırıdır."