Schlieffen Planı
Schlieffen Planı, Alfred von Schlieffen I. Dünya Savaşında Fransa ve Rusya'ya karşı geliştirdiği plan.
Fransa ile Rusya'ya karşı iki cephede savaş tasarlayan Alfred von Schlieffen, daha yavaş seferber olan Rusları küçük bir kuvvetle denetim altında tutarken, Alman kuvvetlerinin büyük bölümüyle daha tehlikeli bir düşman olan Fransa'yı alt etmeyi planlamıştı.
Fransa'nın Alsace-Lorraine'i yeniden ele geçirmek isteyeceğini öngören Schlieffen,ana saldırıya Alsace-Lorraine'den girişiyormuş gibi yaparak Fransızları aldatıp,gerçek gerçekte Alman ordusunun %90'ını Belçika ve Hollanda üstünden Fransaya sokmayı, Fransız kuvvetlerini arkadan kuşatarak, zayıf olan sol kanatlarının gerisinden saldırmayı, daha sonra da İsviçre'ye ya da Alsace-Lorraine'deki tahkim edilmiş Alman mevzilerine sürmeyi tasarlamıştı. Bundan sonra da Alman ordularının büyük bölümü demiryoluyla Doğu Cephesi'ne taşınarak, Ruslar da yenilgiye uğratılacaktı.
Planın ayrıntıları
1891 ve 1906 yılları arasında Alman Genelkurmay Başkanı olan Kont Alfred von Schlieffen planına 1905 yılında son şeklini veriyordu. Bu plan; doğu ve batı olmak üzere iki cephede savaşmak durumunda kalan Almanya için birinci öncelikle batı cephesinde Fransa üzerine stratejik taarruz edilecek, doğuda ise Rusya cephesinde stratejik savunmada kalınacaktı.
Buna göre Almanya önce - seferberliğini iki haftada tamamlayabilecek olan - Fransa’yı 39 günde yenecek ve sonra doğuya dönerek geniş coğrafyası içindeki sınırlı ulaşım olanakları ile seferberliğini ancak altı haftada tamamlayacak olan Rusya’yı dize getirecekti. Fransa’nın hızla saf dışı edilebilmesi içinse ordularının saf dışı edilmesi gerekiyordu.
Schlieffen planı; Alman ordusunun büyük çoğunluğuyla Fransız ve Belçika sınırı boyunca harekete geçiriyor, Belçika’nın mukavemetini hemen kırmayı, ardından da Manş mevkiinde güneye dönüp Paris’i büyük bir çember içine alarak Fransa’yı utandırıcı bir barışa zorlamayı hedefliyordu.
Savaş başlarken Almanya, Schlesswig-Holstein’de bulunan muhtemel bir İngiliz çıkarmasına karşı konuşlandırılan bir ihtiyat kolordusu ve Rusya’ya karşı doğu sınırını koruyan beş buçuk kolordu dışındaki tüm kuvvetlerini Fransa sınırına yığmaya başladı. Bu birlikler yedi ordudan ve 1.485.000 personelden oluşmaktaydı. Karşılarında beş ordudan oluşan Fransız Ordusu ise 1.071.000 kişiden oluşmaktaydı. Bunlara 117.000 kişilik Belçika Ordusu ve 100.000 kişiden oluşan İngiliz Seferi Kuvveti (BEF) de eklendi.
Almanlar Fransa’ya Belçika üzerinden taarruz etmeyi düşünüyorlardı. Buna göre de Fransa’ya doğru yürüyüş, 15 Ağustos’ta başlayacaktı. Fakat Almanların hesaba katmadığı Belçika’nın tüm dünyada takdir edilen direnişi, planı iki gün geciktirdi. Almanya gibi bir güce, o yıllarda dünyanın en büyük gücüne karşı teslim olmamış, ordusunun geriye kalan kısmını geriye çekerek ülkenin güney-batı ucunda müttefiklerle birleşmişti. Schlieffen planının başarısı için gerekli durumun bir bölümü böylece yok oluyordu. Bu olay Fransa üzerine yapılacak taarruzun 17 Ağustos’ta yapılmasına sebep olacaktı. Planın uygulanması ile ilgili sıkıntılar mevcuttu ve bunun başında da kuvvetlerin fazlalığı geliyordu.
Söz konusu planın başarısızlığını sağlayan ikinci önemli olay ise, İngiliz seferi kuvvetinin cepheye sevk edilmesiydi. Bu gerçekten büyük bir gizlilik içinde gerçekleştirildi ve Mons’ta bu kez Almanların karşısına İngiliz Seferi Kuvveti (BEF) 70.000 kişilik ordusu ve 300 topu ile çıktı. Hazırlıklı savunma yapan İngilizler, Almanların sağ kanadını oluşturan General von Kluck’un 1’inci Ordusuna önemli kayıplar verdirerek, Fransızlara bir gün daha kazandırdı.