Scottsboro Davası
Scottsboro davası, Amerika Birleşik Devletleri'nin Alabama eyaletine bağlı Scottsboro kasabasında gerçekleşen, 1931 yılında yaşları on iki ile yirmi arasında olan dokuz siyahi ABD'linin iki kadına tecavüz ettiği iddiası ile açılan dava.[1]
Davada, davalı taraf aleyhine verilen karar sebebiyle ABD'nin o dönemdeki adalet anlayışı ve Amerika'nın güneyindeki ırkçılık yoğun eleştiriler ve tepkiler aldı.
Vaka
Ülkedeki Büyük Bunalım sebebiyle 1930'lu yıllarda trenle yola çıkarak başka kasabalarda iş aramak çok yaygın bir davranıştı. 25 Mart 1931 günü de Tenessee'deki Chattanooga'dan Memphis'e doğru yola çıkan tren çoğunlukla işçi taşıyordu. Dört yol arkadaşı on sekiz yaşındaki Haywood Patterson, on üç yaşındaki Eugene Williams, on dokuz yaşındaki Andy Wright ve Andy'nin kardeşi on üç yaşındaki Roy Wright da iş bulmak umuduyla Memphis'e gidiyorlardı. Georgia'nın farklı yerlerinde yaşayan ve birbirlerini tanımayan Olen Montgomery (17), Clarence Norris (18), Ozie Powell (16), Willie Roberson (17) ve Charles Weems (19) da daha sonra Georgia'dan aynı trene bindiler.
Trende Chattanooga'dan Alabama'daki evlerine dönen on yedi yaşındaki Ruby Bates ve yirmi bir yaşındaki Victoria Price da vardı. Bu iki kadın, Chattanooga'da iş bulmaya çalışmış ama başaramamışlardı. Tren Stevenson'a geldiğinde beyaz adamlar da trene bindi. Beyazlar ile siyahlar arasında kavga çıktı. Beyazların biri haricinde hepsi ya trenden atıldılar ya da kendileri atladılar. Stevenson'a geri döndüler ve istasyon görevlilerine siyahileri şikayet ettiler.
Stevenson'daki görevli, Scottsboro'dakilere telgraf çekti ve oradakiler tren istasyona ulaştığında yakalayabildikleri tüm siyahileri tutukladılar.
Scottsboro'da tutuklanana kadar gençler, Victoria Price ve Ruby Bates'in tecavüz iddiasında bulunduklarını bilmiyorlardı. Price, bıçakla saldıran altı gencin kendisine tecavüz ettiğini, diğer altı siyahinin ise Bates'e tecavüz ettiğini söylüyordu. Öte yandan korkmuş olan Roy Wright, kardeşiyle birlikte suçsuz olduklarını söyleyerek diğer siyahileri suçladı. Diğer tutuklular ise ifade vermeyi reddederek susmayı tercih ettiler.
Tutukluların linç edilmesinden korkan şerif M.L. Wann devletten yardım istedi. Gençler 31 Mart günü mahkemeye çıkartıldılar. Bu oturumdan sonra NAACP (National Association for the Advancement of Colored People) gençlerin yasal temsilini üstlendi. Komünist Parti yaşananlara itiraz etti.
Ruby Bates, daha sonraki aşamalarda suçlamasını geri almasına rağmen sonuç değişmedi ve dokuz siyahi genç suçlu bulunarak on üç yaşındaki Roy Wright haricindekilerin idam cezasına çarptırıldı. Bu dava "kanuni linç" kavramının yayılmasına da sebep oldu. Beyazların egemen olduğu ABD'nin güney eyaletlerinde adaletin yanılması ile çok sık karşılaşılıyordu. 1882 ile 1946 arasında ABD'de beş yüzün üstünde siyah linç edilmişti. Buna rağmen bu dava uluslararası haberlere çıktı, komünistler, ABD'li siyahlar ve destekçileri genç adamları savunmak için ellerinden geleni yaptılar. Bates'in iddiaların yalan olduğunu açıklaması sonucu değiştirmedi ve Scottsboro Oğlanları'nın en sonuncusu 1950 yılında hapishaneden çıkabildi.
Etkileri
Harper Lee'nin Bülbülü Öldürmek isimli romanlı bu davayla benzer bir konuyu işlemektedir. Ayrıca, Jean-Paul Sartre bu davadan esinlenerek Saygılı Yosma isimli oyununu yazdı.
Kaynakça
- Chermak, Steven M.; Bailey, Frankie Y. (2007), Crimes and Trials of the Century, Greenwood Publishing Group, ISBN 978-0-313-34110-6
- Sorensen, Lita (2003), The Scottsboro Boys Trial: A Primary Source Account, The Rosen Publishing Group, ISBN 978-0-8239-3975-6
Notlar
- ↑ Chermak & Bailey 2007, s. 131