Sebt Günü
Bu madde veya bölüm Şabat maddesine çok benzemektedir ve bu iki maddenin tek başlık altında birleştirilmesi önerilmektedir. Birleştirme işlemi yapıldıktan sonra sayfaya {{Geçmiş birleştir}} şablonunu ekleyiniz. |
Sebt veya bir sebt çoğunlukla haftalık bir dinlenme günü ya da ibadet zamanıdır. İbrahimî dinlerde farklı şekillerde tutulur ve birkaç farklı uygulamada benzer durumları haber verir. Binyıllar içinde pek çok farklı bakış açıları ve tanımlar ortaya çıkmış olmasına rağmen, bunların çoğu aynı yazılı gelenekten kaynaklanmaktadır. Kavram, diğer bazı geleneklerin her birinde benzer bir haftalık uygulamayı tanımlamak için kullanılmıştır; yeni ay; Yahudilikte ve bazı Hristiyan geleneklerinde yılda yedi kez kutlanan bayramların her biri; pagan kültüründe yılda sekiz kez kutlanan bayramların her biri (çoğunlukla “sabbat”); seküler kültürde yıllık bir tatil ve dinî veya seküler kullanımda, orijinali yedi yılda bir olan, bir dinlenme yılı.
Kitabı Mukaddes geleneği
Gün olarak Sebt
Dilimize Arapçadan geçmiş olan “Sebt” kavramı İbranice’de “dinlenme günü” anlamına gelen Şabat (שַׁבָּת, Strong’s Dizin numarası 7676, šabbāt, günümüzde çoğunlukla Shabbat olarak yazılmaktadır) sözcüğünden gelmektedir; kökeni “uğraşı bırakmak” (çoğunlukla “dinlenme” veya “durma”) olarak tanımlanan şavat (שָׁבַת, Strong’s numarası 7673, šāvat, çoğunlukla shavat) fiilidir. Kitabı Mukaddes’te Sebt (şavat fiili şeklinde) ilk olarak Tekvin kitapçığındaki yaratılış öyküsünde geçmektedir, burada yedinci günün Allah tarafından dinlenme günü olarak belirlendiği ve kutsal kılındığı anlatılmaktadır (Tekvin 2:2–3). Sebt gününün hatırlanması ve tutulması On Emir’den birisidir (orijinal Yahudi, Doğu Ortodoks ve pek çok Protestan geleneklerinde dördüncü, Roma Katolik ve Lüteryen geleneklerinde üçüncü). Kitabı Mukaddes Sebti’ni tutan pek çok kişi bunun İsrail halkı için sürekli bir antlaşma (Çıkış 31:13–17), mühtediler için de geçerli bir kural ve şu iki olaya ilişkin bir işaret olarak kabul ederler: Allah’ın Yaratılış’ı altı günde tamamladıktan sonra dinlendiği gün (Çıkış 20:8–11) ve Allah’ın Mısırlıların yedi günlük çalışma haftasından kurtarışı (Tesniye 5:12–15). Daha sonra İşaya peygamber bu kavramı yozlaşmış dinlenme günü uygulamalarını da içerecek şekilde genişletiyor (İşaya 1:13). Başlangıçta Sebt’i bozanlar toplumdan atılacak ya da potansiyel olarak öldürülecek kişilerdi (Çıkış 31:15). İbrani Kutsal Yazılarına göre Sebt’in tutulması evrensel olarak yedi günlük haftada altıncı gün akşamından yedinci gün akşamına kadardı (Nehemya 13:19, bkz. Levililer 23:32).
Hafta olarak Sebt
Septuaginta dönemindeki Yahudi kaynaklarında, kapsamlama (parçanın adını bütün için kullanma) yoluyla, “Sebt” (Grekçe Sabbaton, Strong’s 4521) kavramı da yedi günlük tam bir hafta, yani peş peşe iki haftalık Sebt günü arasındaki zaman dilimi anlamına gelmeye başladı. İsa’nın Ferisi ve vergi görevlisi benzetmesinde (Luka 18:9–14) Ferisi “haftada iki kez” (Grekçe: dis tou sabbatou, lafzen “Sebt’ten iki kez”) oruç tutuyor olarak tasvir edilmektedir.
Yıllık Sebtler
“Yüksek Sebtler” Yahudiler ve bazı Hristiyanlarca tutulmaktadır. Çıkış ve Tesniye kitaplarında İbranicede mikra (“çağrılan topluluk”) ve İngilizcede “High Sabbath” (Yüksek Sebt) adı verilen ve Sebt’e ek tanıklıklar sağlayan yıllık yedi Kitabı Mukaddes bayramı açıklanmıştır; bunlar her zaman haftalık Sebt gününe denk düşmez. Üçü ilkbaharda gerçekleştirilir: Pesah’ın (Fısıh–Hamursuz Bayramı) birinci ve yedinci günleri ve Şavuot (Pentekost). Dördü sonbaharda, yedinci ayda gerçekleştirilir ve Şabbaton olarak da adlandırılır: Roş Haşana (Borazanlar Bayramı–Anma Günü); Yom Kippur, “Sebtlerin Sebti” (Kefaret Günü) ve Sukot (Çardak) bayramının birinci ve sekizinci günleri. “Yüksek Sebtler” ifadesi ayrıca çoğunlukla “Yüksek Bayramlar”, yani Roş Haşana ve Yom Kippur bayramlarıyla eş anlamlı olarak da kullanılır.
Yedinci yıl Sebti
Sebt Yılı, veya Şmita (İbranice: , Strong’s 8059, shemittah olarak, lafzen “serbest bırakma”), Tora’da İsrail Ülkesi için emredilen yedi yıllık tarım döngüsünün yedinci (שביעי, Strong's 7637, shebiy'iy) yılıdır, Kitabı Mukaddes geleneğinde uygulanışı nispeten seyrek olmakla birlikte, modern Yahudilikte halen uygulanmaktadır. Şmita sürecince toprak nadasa bırakılır ve tüm tarım faaliyetleri –sürme, dikme, budama ve ekin biçme dâhil olmak üzere– Tora ve Yahudi yasası tarafından yasaklanmıştır. Geleneğe göre diğer tarım yöntemleri (sulama, gübreleme, otları ayıklama, püskürtme, keserek düzeltme ve çim biçme gibi) ağaçların ve bitkilerin büyümesini iyileştirmek amacıyla değil, yalnızca önlem olarak uygulanabilir; ayrıca bu yıl boyunca kendiliğinden yetişen her tür meyve hefker (sahipsiz) sayılarak arazi sahibine değil, fakirlere, yabancılara ve kır hayvanlarına bırakılır; bu meyveler herkes tarafından toplanabilir. Ayrıca Şmita ürünlerinin satışına, tüketimine ve imha edilmesine ilişkin bir dizi yasa da uygulanmaktadır. Yıl sonunda yabancıların borçları hariç tüm borçlar silinmelidir (Tesniye 15:1–11); benzer bir şekilde altı yıl çalışan bir kölenin yedinci yıl serbest bırakılması da Tora’da emredilir. Levililer 25. bölümde Şmita’yı yerine getirenlere bereketli hasatlar vaat edilir ve bu uygulama dinsel imanın denemesi olarak tanımlanır. Şmita kavramı Tesniye Kitabı’nda beş kez “serbest bırakma” olarak tercüme edilmiştir (“bırakma, bağışlama” anlamına gelen שמט, şamat kökünden, 8058).
Yahudi Geleneği
Haftalık Sebt
Yahudi Şabatı (Şabbat, Şabbes, Şobos, vs.) Cuma günbatımından Cumartesi gecesi gökte üç yıldız belirene dek tutulan haftalık bir dinlenme günüdür; Mesihçi Yahudilikte olduğu gibi Hristiyanların bazı azınlık grupları tarafından da yerine getirilmektedir. Şabat’ta yapılması yasak olan otuz dokuz faaliyet Şabat Kitapçığında (Talmud) sıralanmıştır. Geleneksel olarak Şabat, Halaka’ya göre hesaplanan ve coğrafi olarak ve her hafta değişen zamanlarda, günbatımından hemen önce mumlar yakılarak karşılanır. Yahuda ha-Levi (12. yüzyıl) Şabat’ın hesaplanması için başlangıç halinde olan Yahudilere ait bir tarih değiştirme çizgisi önerdi, daha sonra bu tarih değiştirme çizgisinin Çin ile Japonya arasına düştüğü hesaplandı (başka çizgiler de mevcuttur ve yolcuların hem kişisel hem de yerel Şabat’ı dikkate almaları umulur); Pinças Eliya Horovitz (18. yüzyıl) ise kutup bölgelerinde Şabat’ın 24 saatlik günlere göre tutulması gerektiğini belirtti, ancak bir tarih değiştirme çizgisi belirlemedi. Şabat Yahudi halklarının yaygın bir şekilde tanınan karakteristik özeliğidir. Yahudi veya Yahudileşen Hristiyanlar olarak sınıflandırılan Subbotnikler (kelime anlamıyla: Sebtîler/Sebt’i tutanlar) Şabat’ı katı bir şekilde tutmalarıyla bilinen bir Rus mezhebidir; Sabetaycılar “Şabbetay” adını taşıyan en tanınmış kişi olan Sabetay Sevi’nin izleyicileridir. (Macaristan doğumlu Reformist haham Ignaz Einhorn kendi cemaatinin Şabat ibadetini kültürel olarak Pazar günlerine kaydıracak kadar ileri gitmiştir.) Bir yıl içindeki haftalık Şabatlar’dan bazıları Özel Sebtler olarak belirlenmiştir, örneğin Pesah’tan önceki Şabat haGadol (kelime anlamıyla “Yüksek Sebt”, ancak diğer Yüksek Sebtler’le karıştırılmamalıdır); ve Yom Kippur’dan önceki Şabat Teşuvah (“Tövbe Sebti”).
Hafta sonu Sebti
Bu konuda ayrıntılı bilgi için Şabaton konusuna bakınız. Modern İsrail’de konuşma dilinde Şabaton veya Şaboson kavramı Şabat’ta veya odak noktası Şabat’ta olmak üzere tüm hafta sonu boyunca düzenlenen bir eğitim faaliyeti veya programı ve çoğunlukla kutlama anlamına gelir. Bu faaliyetler gençlik grupları, bekâr grupları, havralar, okullar, sosyal gruplar, yardım grupları veya aile toplantıları tarafından düzenlenir, çok nesilli ve geniş kapsamlı veya sınırlı gruplara özgü olabilir ve bir grubun çoğunlukla toplandığı yerde veya alan dışında düzenlenebilir. Yanlıca “dinlenme” yerine “Şabaton” kavramını kullanılması faaliyet veya programda Şabat’ın öneminin tanındığına işaret eder.
Hristiyan geleneği
Hristiyanlıkta hem yedinci gün Sebti’ni tutanlar hem de birinci günü Sebt olarak tutanlar kendilerini “Sebtî” kabul ederler ve Sebt’i “Rabb’in Günü” (Grekçe κυριακός) olarak görürler, her bir taraf kendi duruşlarının Kitabı Mukaddes’in öğretisi olduğuna inanır; benzer durum Sebt’e ilişkin sağlam ilkeleri izleyen kişiler için de geçerlidir. Örneğin, “Küriakos” (Vahiy 1:10) ifadesi ya (birinci gün) Yuhanna’nın ruhta alındığı hafta günü ya da (yedinci gün) götürüldüğü yedinci binyıl Sebti olarak anlaşılmaktadır. Benzer şekilde, Pazar gününü ifade eden “Sunday (kelime anlamı: güneş günü)” sözcüğü de, farklı gruplar tarafından ya o gün yapılan pagan güneş ibadetini (Hezekiel 8:16–18) hatırlattığı için doğru bulunmamakta, ya da Mesih için kullanılan “doğruluk güneşi” (Malaki 4:2) tanımlamasının bir işareti olarak onaylanmaktadır. Pek çok Hristiyan toplu ibadetin Sebt’le sınırlı olmadığını (Elçilerin İşleri 2:45) ve tüm insanların kastedildiği şekilde “Sebt günü[nün] insan için oldu[ğunu]” (Markos 2:27,KM) kabul etmektedir.
Birinci gün Sebti
Püritenlerin zamanından beri İngilizce konuşan Protestanların çoğu, pek çok Roma Katoliği ve bazı Ortodoks mezheplerinin mensupları gibi, “Rabb’in Günü”nü (yani Pazar) “Sebt”le özdeşleştirmektedir; bu gün Mesih’in dirilişi anısına tutulmakta ve çoğunlukla Efkaristiya’yla birlikte kutlanmaktadır. Pek çokları için bu dinlenme ve Diriliş Günü’nün anısına toplu ibadet günüdür. Yedi günlük haftanın hem birinci, hem de “sekizinci günü” kabul edilmektedir (gerçi Pazar ISO 8601 standardına göre haftanın “yedinci” günü olarak belirlenmiştir). Birinci günün tutulmasının “dünyevî” faaliyetlerden titiz bir şekilde kaçınılarak, Yahudi Şabatı’nın tüm kurallarına uymayı gerektirdiğini nispeten az sayıda Hristiyan (İskoçya Kilisesi’nde olduğu gibi) kabul etmektedir. İlgili Son Zaman Azizler hareketi (Mormonizm) genel olarak birinci gün Hristiyan Sebtî geleneklerinden daha güçlü olanı izleyerek, alışverişten, boş zaman geçirme faaliyetlerinden ve çalışmaktan kesinlikle gerekli olduğu durumlar haricinde kaçınılır. Tonga’da tüm ticaret ve eğlence faaliyetleri Cumartesi gece yarısından Pazar gece yarısına dek durdurulur, ülke anayasasında bu Sebt sonsuza dek kutsal olarak ilan edilmiştir. Rabb’in Günü kimi zaman Sebt’in Cumartesi’ye karşılık geldiğine ancak geçerliliğinin kalktığına inananlar tarafından tutulmaktadır. Doğu Ortodoksluğunda, Etiyopya Ortodoks Tevahedo Kilisesi birkaç yüzyıl boyunca, diğer Ortodoks geleneklerinde olduğu gibi, hem Pazar Diriliş Günü’nü, hem de Cumartesi Sebti’ni farklı şekillerde tutmuştur.
Püriten Sebtîliği veya Reform Sebtîliği, Hristiyanlık içinde Sebt’in genel olarak dinlence faaliyetlerinden kaçınılması özelliği öne çıkarak katı şekilde tutulmasıdır. Westminster İnanç Açıklaması’nda ifade edilen “Püriten Sebti” çoğunlukla “Kıta Avrupası Sebti” ile kıyaslanmaktadır; bunlardan ikincisi Heidelberg İlmihali gibi Kıta Avrupası Reform inanç açıklamalarını izler, burada Rabb’in Günü’nde istirahat ve ibadet edilmesi vurgulanmakta, ancak dinlence faaliyetleri yasaklanmamaktadır.
Yedinci gün Sebti
Bazı Hristiyan mezhepleri Sebt’i Yahudiliktekine benzer bir şekilde tutmak için Kitabı Mukaddes’in desteğini aldıkları düşüncesindedir, ancak Sebt günü Cumartesi akşam karanlığı çöktüğünde değil, Cumartesi günbatımında sona erer. Erken dönem kilise tarihçileri Sozomen ve Sokrates, yedinci günün Roma ve İskenderiye’deki Hristiyanlar haricinde Hristiyan ibadet günü olduğunu belirtirler. Orta Çağ boyunca pek çok Sebtî Yahudi¬–Hristiyan topluluklara tanık olunmuştur; Szekler Sebtîleri 1588 yılında Transilvanya Üniteryen Kilisesi’nden ayrılarak kurulmuş ve topluluk 1870’lerde Yahudiliğe ihtida edinceye dek varlığını sürdürmüştür. Yedinci Gün Baptistleri 17. yüzyıl ortalarından beri Sebt’i Cumartesi günü (gerek günbatımından, gerek gece yarısından itibaren olmak üzere) kutlamışlar ve Amerika’da (sayıları şimdi daha fazla olan) Yedinci Gün Adventistlerini etkileyerek 19. yüzyıl ortalarında bu uygulamaya başlamalarını sağlamışlardır. Belirtilen topluluklar ve diğerleri, İsa’nın örnekliğine göre, yedinci gün Sebti’ni tutmanın On Emir’de yer alan diğer emirlerin her birine denk ahlakî bir sorumluluk olduğuna inanırlar. Ayrıca Kutsal Yazılar’da Allah’ın yedinci günü “Sebt günlerim” (Çıkış 31:13–KM) ve “RABBE mukaddes Sebt günü” (Çıkış 16:23–KM) olarak nitelendirmesine ve İsa’nın kendisini “Sebt gününün Rabbi” (Matta 12:8–KM) olarak adlandırmasına dayanarak, “Rabb’in Günü” ifadesini yedinci gün anlamında kullanırlar. Yuvarlak olan yeryüzünde Sebt’in dünya çapında tanımlanması sorununu bazı yedinci gün Sebtîleri Uluslararası Tarih Değiştirme Çizgisi’nden faydalanarak (yani yerel dinlenme günü düzenlemesine izin vererek, Ester 9:16–19) çözmüşlerdir, başkaları ise (Alaskalı bazı Sebtîler gibi) Sebt’i Yeruşalim zamanına göre tutmaktadır (yani Daniel 7:25 ayeti uyarınca insan eseri dünyevî gelenekleri reddetmektedirler). Afrika’nın güney kısmında yaşayan Lemba halkının büyük kısmı, diğer bazı Afrika kabileleri gibi Hristiyandır ve Kitabı Mukaddes zamanının İsraillilerinden geldiklerini iddia ederek, Sebt gibi haftada bir günü kutsal tutmakta ve Yahudiliğe ilişkin olarak görülen pek çok inanç ve uygulamayı sürdürmektedirler.
Aylık Sebt
Her 29 veya 30 günde bir görülen yeni ay, Yahudilikte ve diğer bazı inançlarda ayrıca kutsanmış olan özel bir gündür. Yaygın olarak Sebt kabul edilmez, ancak bazı mesihî ve Pentekostçu kiliseler, örneğin Peru yerlileri olan Yeni İsrailliler ve Yaratılış Yedinci Gün Adventist Kilisesi yeni ay gününü akşamdan akşama Sebt veya dinlenme günü olarak tutarlar. Yeni ay ibadetleri tüm gün boyunca sürebilir.
Yıllık Sebt
Yemin Günü veya Dingane Günü (Afrikaanca Geloftedag veya Dingaansdag, 16 Aralık) Güney Afrika’da Boerlerin Zululara karşı kazandığı ünlü bir zaferin kutlandığı dinî bayramın adıydı. Yıllık bir Sebt (kutsal bir şükran günü) olarak 1838 yılından beri kutlanan günün adı 1994 yılında Uzlaşma Günü olarak değiştirilmiştir. Yıldönümü ve bunun anılması Afrikaner ve Güney Afrika milliyetçiliğinin çeşitli kollarıyla yakından bağlantılıdır.
Bin yıllık Sebt
Üçüncü yüzyıl başlarında yaşayan Romalı Hippolitus’tan beri, Hristiyanlar çoğunlukla Yaratılış’tan altı bin yıl sonra başlaması beklenen bin yıl sürecek bir Sebt’in Vahiy kitabı’nda tanımlanan binyıl ile aynı olduğunu düşünmüşlerdir. Bu görüş 19. ve 20. yüzyılda dispensasyonal premilenyalistler arasında da yaygındı. Genel anlamda Sebt’in lafzî veya ruhsal olarak her şekilde tutulması anlamına gelen “Sebtçilik” veya “Sebtîlik” (Grekçe Sabbatismos) kavramı da İbraniler 4:9 ayetinde bu tanıma özel bir atıfta bulunulacak şekilde ele alınmıştır.
Ruhsal Sebt
Diğer bir azınlık görüşüne göre, bazı modern Hristiyanlar Sebt ilkelerini tasdik eder, ancak gün tutmayı Cumartesi veya Pazar’la sınırlamayarak, Sebt’in ruhunu yerine getirmek için haftanın herhangi bir gününde dinlenilmesini, veya Sebt’in Mesih’te rahat bulmanın mecazî bir ifadesi olduğunu savunurlar. Bu kişiler Sebt’i harfi harfine değil ruhsal olarak yerine getirilmesi gereken bir ilke olarak görür, İsa’da sunulan istirahatin Yeni Ahit’te “Sebt”in kelime kökünü içeren tek öğüt olduğunu (Matta 11:28) ve kimi zaman da bir günün yerine getirebileceğinden daha kalıcı bir istirahat olduğunu (İbraniler 4:9) savunurlar.
Diğer dinî gelenekler
Babil dinlenme günleri
Babilliler yeni aydan itibaren 7., 14., 21. ve 28. günleri “kutsal günler” olarak kutluyorlardı, bunlar aynı zamanda “kötü günler” olarak da adlandırılıyordu (yasaklanan faaliyetler için “uygunsuz” anlamında). Bu günlerde devlet memurları çeşitli faaliyetlerden men edilerek sıradan insanların “dilek tutmaları” yasaklanırdı ve en azından 28. gün “dinlenme günü” olarak biliniyordu. Her bir günde başka bir tanrı ve tanrıçaya adaklar sunulurdu. MÖ 6. yüzyıldan kalma tabletlerde Büyük Koreş ve Kambises’in saltanat dönemleri bu tarihlerin kimi zaman gerçeğe uygun olduğunu göstermektedir. 29 veya 30 günlük kamerî ay temel olarak yedi günlük üç hafta ve yedi gün döngüsünü bozan dokuz veya on günlük son haftadan meydana geliyordu. Babilliler ayrıca 19. günü de özel bir “kötü gün”, “öfke günü” olarak kutluyorlardı, zira bu kabaca (bir önceki) ayın 49. günü olarak bir “haftalar haftası”nı tamamlıyordu, bu güne ait kurbanlar ve yasaklar da vardı. Friedrich Delitzsch’in İbrani Şabat’ı ile Babil ay döngüsünü bağdaştıran köken teorisindeki sorunlar arasında kesintiye uğramayan hafta ile ay haftası arasındaki farklılıkların uzlaştırılması ile ay haftasına herhangi bir dilde Şabat adını veren metinlerin olmayışı yer alır. Kırık bir tabletin rekonstrüksiyonu nadiren karşılaşılan Babil–Akatça Sapattum veya Sabattum sözcüğünü dolunay olarak tanımlamaktadır: bu sözcük İbranice Şabat sözcüğüyle aynı kökten gelen veya kaynaşmış bir sözcüktür, ancak haftalık değil aylık bir kavram ifade eder. Sümerce sa–bat (“ara–dinlenme”) sözcüğünün başka bir şekli olarak kabul edilmektedir, Akatça’da buna um nuh libbi (“ara–istirahat günü”) olarak rastlanır. Bu sonuç hasar görmüş olan Enûma Eliš yaratılış mitinin içeriksel restorasyonu ile çıkarılmıştır, burada şöyle yazmaktadır: “[Sa]pattu günü, o zaman göreceksin, ara[ay]lık.”
Zerdüştî takvimi yedinci günü ve ayın diğer günlerini Ahura Mazda’yla ilişkilendirmede Babil takvimini takip eder.
Amor kökenli olduğu sanılan pentekontad [hamşatum] takvimi, Babillilerce Şappatum olarak bilinen bir dönem içerir. Yıl elli günden meydana gelen yedi döneme bölünür, bunların her biri yedi haftalık Sebt günü içeren yedişer günlük yedi haftadan ve atzeret adıyla anılan fazladan bir ellinci günden meydana gelir, buna ek olarak Şappatum olarak bilinen yılda on beş veya on altı günlük bir dönem ilave edilir, bu her yılın sonundaki hasat zamanıdır. 1940’larda Hildegaard ve Julius Levy tarafından keşfedilen ve yeniden oluşturulan takvimin kullanımı Batı Mezopotamya ve çevre bölgelerde M.Ö. 3. binyıla veya daha eskiye dayanmaktadır; Kenanlı kabileler tarafından kullanılmıştır, Kral Süleyman’ın zamanından önce İsrailliler tarafından da kullanıldığı düşünülmekte ve Kumran’da bulunan Essenilerin liturjik takvimiyle ilişkilendirilmektedir. Modern çağda dahi kullanılan bu takvimin çeşitli biçimleri Nesturîlikte ve Filistinli fellahlar arasında da bulunmuştur. Julius Morgenstern Jübilelerin takviminin kökeninin pentekontad takvimin bir şekilde değiştirilmiş hali olarak kadim çağa dayandığını düşünüyordu.
Cumartesi gününün Sebt oluşu
İngilizcedeki halk geleneklerinden biri “Sabbath (Sebt)” sözcüğünün gece yarısından gece yarısına “Cumartesi (Saturday)” ile eşanlamlı olmasıdır (bu günün adı en az on dilde Satürn’ün günü anlamına gelen bir sözcükle ifade edilmektedir); bu, ikisinin denk gelmediği diğer dinsel bağlamlarda “Sebt” sözcüğünün kullanımının basitleştirilmiş bir halidir. (Ayırıcı olarak günbatımı yerine gece yarısının kullanılması Roma İmparatorluğu’na kadar uzanmaktadır; bakınız Yuhanna 19:14 ve Matta 27:1, 2.) Otuzun üzerinde dilde yedi günlük hafta içinde bu günün yaygın adı “Sebt” ile aynı kökten gelmektedir. Orijinali “Sabbadini” olan ve sık sık “Sabatini” şeklinde de yazılan “Sabbatini” İtalyancada yaygın bir isim biçimidir (Grekçe biçimi “Sabbatos”dur), büyük atası Cumartesi (İtalyancada sabato) günü doğmuş olan bir aileyi ifade eder; “Domenico” da Pazar günü doğanları gösterir. Vampir avcılığı efsanesinde Cumartesi günü doğan insanlar özel olarak Grekçe sabbatianoí, Bulgarca sâbotniçavi olarak adlandırılır (İngilizceye “Sabbatarians (Sebtîler)” olarak çevrilir). Ayrıca Balkanlarda Cumartesi doğan bir kişinin başkalarına görünmez olan bir vampiri görebildiğine inanılırdı.
İslamî dinlenme günü
Kuran yedi aşamalı Yaratılış dönemini (32:4, 50:38) ve Kitabı Mukaddes Sebti’nin yedinci gün olduğunu onaylar (yevm es-Sebt: 2:65, 4:47, 154, 7:163, 16:124), ancak Allah’ın Yaratılış’ın ardından arşa kurulması (tahta oturması), Elohim’in işini tamamlaması ve dinlenmesinden farklı olarak ele alınır, bu nedenle Müslümanlar Sebt istirahati yerine cuma (Arapça جمعة) namazını uygularlar. “Cuma namazı” her Cuma (Toplanma Günü) öğle vaktinden hemen sonra, günlük zuhr (öğle) namazının yerine kılınır; Adem’in oğullarının sevgiyle bir araya gelmesi şeklinde, Adem’in altıncı gün yaratılışı anılır. Kuran şöyle der: “Cuma günü namaz için çağrıldığınız zaman, Allah’ı anmaya koşun, alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır” (62: 9). Bir sonraki ayet (“Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın...”) pek çok Müslümanın Cuma’yı dinlenme günü olarak düşünmeyip, Endonezya’da olduğu gibi yedinci gün Sebti’nin değişmediğini kabul etmeye yöneltmiştir; ancak pek çok Arap ülkesinde, örneğin Birleşik Arap Emirlikleri’nde Cuma günü tatil veya hafta sonu olarak görülmekte; Pakistan gibi diğer bazı İslam ülkelerinde ise yarım gün istirahat zamanı (Cuma namazından sonra) olarak değerlendirilmektedir. Cuma namazına katılmak bölgede yasal olarak ikamet eden tüm hür yetişkin erkekler için kesin zorunluluktur.