Theodore Dreiser
Theodore Dreiser | |
---|---|
Carl Van Vechten tarafından çekilmiş bir fotoğrafı, 1933 | |
Doğum |
Theodore Herman Albert Dreiser 27 Ağustos 1871 Terre Haute, Indiana |
Ölüm |
28 Aralık 1945 (74 yaşında) Hollywood, Kaliforniya |
Meslek | Yazar |
Theodore Herman Albert Dreiser Alman kökenli ABD’li yazar.
Hayatı ve Eserleri
Yoksul bir Alman göçmeninin oğluydu. Yerel devlet okullarında okudu ve yardımsever bir kadının sağladığı parayla Indiana Üniversitesi’ne bir yıl gidebildi. 1890′lı yıllar boyu Chicago ile New York’ta gazeteci olarak çalıştı.
İlk romanı Kızkardeşim Carrie (Sister Carrie) 1900, müstehcenlik (edebe aykırılık) gerekçesiyle denetimce yasaklanıp toplattırıldı. Toplumda kadının ekonomi ve cinsel özgürlüğünü işleyen ikinci romanı Jennie Gerhardt (1911), para tutkusunun iğrençliğini yansıtan Financier (Banker) 1912 ile The Titan (Dev) 1914, bir üstün adamın çöküşünü dillendiren The Genius (Dahi) 1915, hem eleştirmenlerin hem denetimin gazabına uğramaktan kurtulamadılar.
Bir katilin ruhunu inceleyen An American Tragedy (Bir Amerika Trajedisi) 1925 ile hem denetim-eleştirmen engelini aştı, hem bol para kazandı. 1927′de SSCB’yi gidip gördü, dönünce Komünist Partisi’ne girip Chains (Zincirler) 1927 romanını yayımladı.
Gerçekçi ve olağanüstü canlı üslubunu A Traveler at Forty (Kırk Yaşında Bir Gezgin) 1913, A Hoosier Holiday (Indiana’da Bir Tatil) 1916, Twelve Men (Oniki Adam) 1919, A Book About Myself (Kendimle İlgili Bir Kitap) 1922, Dreiser Looks at Russia (Dreiser’in Gözüyle Rusya) 1928, America is Worth Saving (Amerika Kurtarılmaya Değer) 1941, gibi gezi kitaplarında ve özyaşam öykülerinde de bulmak olasıdır.
Bir Amerika Trajedisi, yazarın sağlığında basılan son romanıdır. Roman kahramanı Clyde Griffiths, gezici vaiz olan ana babasının yoksul çevresinden ayrılıp başarılı ve varlıklı bir insan olma amacıyla çeşitli işlere girip çıkar. Zengin amcasının fabrikasında çalışırken gebe bıraktığı işçi kız Roberta Alden ile sevişirse de yüksek sosyeteden Sandra Finekley ile tanışınca bu eski ilişkiden kurtulma yolları arar. Planlayıp gerçekleştirmeyi düşündüğü bir kaza sonucunda Roberta boğulunca kendini suçsuz sayarsa da bilerek, isteyerek ölüme neden olmaktan ötürü idamla cezalandırılır. Zenginliğin yaşam başarısına ve mutluluğa yeteceğini sanan yanlış düşün kurbanı olan Clyde, yaşadığı toplumun genel yargılarının gerçek bir temsilcisidir, romanın etkisi buradan gelişir. Dilimize filminin Türkçe adıyla İnsanlık Suçu diye çevrilen eser (1970) ilk kez sinemaya aktarıldı; George Stevens’in yönettiği, Montgomery Cliff ile Elizabeth Taylor’un oynadıkları (1951) ikinci film, TRT’de de gösterildi (1982) [1]