Tobin vergisi
Bu maddenin veya maddenin bir bölümünün gelişebilmesi için konuda uzman kişilere gereksinim duyulmaktadır. Ayrıntılar için maddenin tartışma sayfasına lütfen bakınız. Konu hakkında uzman birini bulmaya yardımcı olarak ya da maddeye gerekli bilgileri ekleyerek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz. |
Tobin vergisi, Nobel Ekonomi Ödülü sahibi iktisatçı James Tobin tarafından geliştirilen ve uluslararası döviz piyasasındaki spekülatif amaçlı sermaye hareketlerinin yol açtığı iktisadi ve finansal dalgalanmaların önlenmesi amacıyla kambiyo işlemlerinden alınması öngörülen vergidir.
Bu vergide amaç, çoğu kez ülkeyi finansal krizlerden koruma, mevcut fonların ani bir şekilde yurt dışına çıkışını ve buna bağlı ekonomik dalgalanmaları önlemektir. Tobin vergisini savunanlara göre, bu vergi ani sermaye akımlarının yıkıcı etkilerini azaltır, piyasaları sakinleştirir, ulusal para otoritesini güçlendirir ve vergi kapasitesini arttırır. Diğer yandan bu vergi, yeni fonların da ülkeye girmesini caydırıcı ve azaltıcı etkiye sahiptir.
Kısa vadeli sermaye hareketlerinin vergilendirilmesi konusunda ortaya atılan önerilerin en çok tartışılanı ise James Tobin tarafından ileri sürülen işlem vergisidir. Tobin’e göre; sabit ve esnek döviz kuru rejimlerinde ulusal paralar sermaye hareketlerinin saldırısına açık hale gelmiştir. Faiz farklılığı ve döviz kurunda meydana gelen hareketler sermaye giriş ve çıkışına neden olmuştur. Özellikle kısa vadeli sermaye hareketleri, gerek 1971 öncesinde uygulanan Bretton Woods sisteminde, gerekse 1994–95 yıllarında meydana gelen Meksika krizinde, para üzerinde spekülatif bir etki meydana getirmiştir. Teknolojide meydana gelen yeni buluşlar, hesaplama ve iletişim tekniğindeki gelişmeler, yeni piyasalar ve kurumların kurulması neticesinde uluslararası sermaye hareketleri oldukça büyük boyutlara ulaşmıştır. Dünya döviz piyasasının gerçekte ne kadar büyük olduğu bilinmemekle birlikte, önde gelen sanayileşmiş ülkelerin merkez bankalarınca 1989’da yapılan bir araştırmaya göre, uluslararası döviz piyasalarında günde 300–400 milyar doları aşkın konvertibil para birimleri el değiştirirken[3], günümüzde bu rakamın üç trilyon dolardan fazla olduğu tahmin edilmektedir.[4] Günlük brüt döviz işlemlerinin üç trilyon dolar civarında olması ekonomilerin ölçeğinin aşırı derecede büyümesine neden olmuştur. Buna karşılık işlem maliyetlerinin çok düşük ve işlem miktarından bağımsız olması sonucu, yatırımcılar arbitraj ve spekülatif işlemler sayesinde çok büyük miktarlarda kazanç elde ederken, ülkeler, bu fonların dışarı çıkması neticesinde çok büyük maliyetlerle karşı karşıya kalmışlardır. Bu yönüyle kısa vadeli sermaye hareketleri üzerine konulacak işlem vergisi “fazla yağlanan uluslararası spekülasyon çarkının dişlerinin arasına biraz kum serpilmesi”ne neden olarak, spekülasyonları daha pahalı hale getirirken, ulusal ekonomileri dışsal şoklara karşı daha dirençli hale getirebilecektir. J.M. Keynes’in de (1936) üzerinde durduğu işlem vergisi hisse senedi fiyatlarını, bono ve döviz kuru piyasasını uzun vadede spekülatörlere karşı güçlendirirken, ulusal ekonominin para politikası üzerindeki özerkliğini de genişletecektir.
Ayrıca finansal spekülasyon sonucu geniş kaynaklar israf edilirken, ‘sıfır toplamlı oyun’ (zero-sum games) meydana gelmektedir.[5] Bir tarafın kazancı, diğer tarafın kaybı olmaktadır. Bundan dolayı söz konusu işlem vergisi bu kaynakların yeniden dağılımına neden olabilecektir. Tobin vergisinden elde edilecek potansiyel hasılatın büyüklüğüne ilişkin bazı varsayımlar altında hesaplamalar yapılmıştır. Tablo 1’den görüleceği üzere, günlük döviz ticaretinin 3 trilyon dolar olduğu, işlemlerin yüzde 20’sinin vergiden müstesna olduğu, ilave bir yüzde 20 oranında vergi kaçağı nedeniyle matraha girmeyeceği ve işlem hacminin vergi sonrasında yüzde 50 oranında düşeceği varsayımıyla, vergi oranının yüzde 0,5 ve 0.1 olduğu durumlara ilişkin potansiyel vergi hasılatı rakamları sırasıyla 1.08 ile 2.16 trilyon dolar olarak hesaplanmıştır[6].