Tufan
Tufan, birçok yerel efsaneye ve kutsal kitaplara göre Tanrı tarafından bir kavmi, milleti ya da tüm insanları cezalandırmak amacıyla gönderildiğine inanılan büyük felaket. Tufanın detayları farklı kültürlerde farklılıklar arz etmekle beraber en çok bilinen şekli Nuh tufanı'dır.
Tufan yalnızca kutsal metinlere özgü bir kavram değildir; kutsal metinlerden önce de mevcut bulunan, pek çok mitoloji, masal ve inanışta yer etmiş bir kavramdır.
Birçok kültürde büyük felaketlerden bahsedilir. Bunu Heraklitus, Empedokles, Platon ve Aristoteles, "geçmişte insanlığın uğradığı su ve ateş felaketleri" olarak ifade etmişlerdir. Pisagor’a göre insanlık, böyle 7 “doğal afet dönemi” geçirmiştir. Aynı şekilde Maya kültüründe de insanlığın geçirdiği çağları birbirinden ayıran, birçok büyük felaket dönemi yaşanmış olduğu belirtilir.
Bilimsel yönden tufan inancı
Emin Bilgiç'e göre; "En eski insanlığın ve evrenin yaratılışı ile ilgili kozmogonik inanışın bir parçası olan tufan efsanesinin gerçekle ilgisi yoktur. Bu inanışın tabiat kanunlarına aykırılığı genellikle bilinmektedir. Tarih ve bilim açısından sabit değildir. Eski âlemin büyük bir kısmına yayılmış olan kavimlerin kaynaklarında ve folklorunda tufanın önemli bir yerinin olduğu ve çeşitli jeolojik tabaklarda fosilleri bulunan hayvan türlerinin tufan sonrasında görülmediği gibi iddialarla gerçekleştiği ispat edilmeye çalışılan tufanın, en eski yazılı tufan efsanelerinin kaynağı olan Mezopotamya’da ve başka ülkelerde arkeolojik yönden ve tabiat tarihi ile ilgili bir delili ortaya çıkmamıştır savı çarpıtma olmakla birlikte 1800'lü yılların sonunda İngiliz arkeolog Sir Leonard Woolley ve Alman arkeolog Erich Schmidit yaptıkları çalışmalarda yerin altını kazdıkları zaman o kazılan yerin balçık olduğunu fark ettiler. Ayrıca bu kazı sonucu bölgede Sümer krallarına ait mezarlar bulunmuştur. Bunun anlamı o bölgede büyük bir su baskını olduğu yönündedir. Ayrıca jeolog Prof.Dr.Mümin Köksoy'un Yer Bilimlerinin Katkılarıyla Nuh Tufanı ve Sümerlerin Kökeni kitabında Köksoy bu bölgede büyük bir felaketin yaşandığını ve bunu jeoloji bilimi ışığında o coğrafyayla ilgili olarak örnekler vererek kitabında sunmuştur. Ayrıca kitabında çeşitli jeoloji uzmanlarının Mezepotamya bölgesindeki araştırmalarını da okuyucularına sunmuştur.[1]
Türk mitolojisinde
Nuh Tufanı Türklerde "Taşkın" olarak anılır. Hristiyanlık, Musevilik ve İslam ile birlikte tüm dünyanın ortak bir inancı hâline dönüşmüş ve zaten pek çok toplumda var olan tufan inançlarıyla da birleşmiştir. Türk kültüründeki önemi yeryüzünün yeniden ilk başlangıçtaki sularla kaplı hâline dönmesidir. Yenilenmenin sembolüdür fakat yenilenme bir çeşit devrim ile ortaya çıkmaktadır. Çünkü tufan ile eskimiş olan her şeyin sonu gelir ancak dönülen yer ise başlangıç yani "öz"dür. Bu bağlamda yaşamın bir çember olduğu inancını benimseyen ilkel toplumların düşünce sisteminin en güzel örneğidir. Kötülük yüzünden kaos ortaya çıkar ancak sonradan yeniden dinginleşir. Nuh Peygamber bir gemi yapar ve bütün canlılardan bir çift alarak taşkından korunur. Tufan olacağını "demir boynuzlu kök teke" önceden haber vermiştir. Bu teke yedi gün dünya çevresinde dolaşmış, acı acı melemiş, yedi gün deprem olmuş, yedi gün dağlardan ateş fışkırmıştır. Tufan, Altay söylencelerinde şöyle anlatılır:
- Gök teke yedi gün yeryüzünü dolaştı ve bağırdı
- Yedi gün zelzele oldu
- Yedi gün dağlar ateş püskürdü
- Yedi gün yağmur yağdı
- Yedi gün fırtına oldu ve dolu yağdı
- Yedi gün kar yağdı
Altay Türklerinin yaratılış efsanesinde Dünya’nın ekseninin sabitliği Tanrı Ülgen’ce başı zincirle bir kazığa bağlanan balık sembolizmiyle belirtilir ve balığın başının yönünün, yani eksenin yönünün değişmesi hâlinde tufanın tekrar meydana geleceği söylenir.
Farklı kültür ve dinlerde Tufan efsaneleri
Tufandan söz eden kültürlerden bazıları ve değindikleri tufanlar şunlardır:
- Tevrat ve Kur'an’da sözü edilen Nuh Tufanı.
- Türklerdeki Nama.
- Zunilerdeki tufan.
- Sümerler’in Gılgamış Destanı'nda kutsal kitaplarla paralellik gösteren tufan hikayesi
- Berossus’un aktardığı Sisithrus dönemindeki tufan.
- Eski Mısır geleneğinde tufan.
- Platon’dan aktaran Strabon’un sözünü ettiği, kiklopların yaşadığı “devre”deki tufan.
- Hint geleneğinde son Manu tufanı;Hindu mitolojisinde bir balık Manu’ya‚tufan olacağını, bir gemi yapmasını, bütün yaratıkların öz ve tohumlarını gemiye almasını, onu kurtaracağını söyler. Tufan bütün yaratıkları silip süpürür ve ortada sadece Manu kalır.[2]
- Hint geleneğinde İsi ve İswara tufanı.
- Sabiî geleneğinde tufan. (Sabiî geleneğine göre, dünya bugüne dek üç büyük felaket dönemi geçirmiştir.)
- Kuzey ve Güney Amerika mitolojilerindeki tufan (Maya ve İnka gelenekleri, Hopi, Algonkin ve Tupinamba kızılderilileri gelenekleri)
- İrlanda’nın Kelt geleneklerinde ve Kuzey Avrupa efsanelerinde belirtilen tufan.
- Grek mitolojisindeki Deukalion tufanı.
- Endonezya ve Melanezya geleneklerinde tufan.
- Afrika geleneklerinde tufan.
- Kuzey Asya ve Orta Asya geleneklerinde tufan.
- Çin mitolojisi'indeki tufan hikayeleri
Hint efsanelerinde Tufan
Geçmişte birçok doğal afet döneminin yaşanmış olduğunu bildiren Hint efsanelerine göre, içinde bulunduğumuz devre (manvantara) Manu Vaivasvata devresidir; ve bizler bu devrenin son çağı olan Kali-Yuga çağını yaşamaktayız.
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
Kaynakça
- Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011, (OTRS: CC BY-SA 3.0)
- Dictionnaire des Symboles, Jean Chevalier ve Alain Gheerbrant
- Semboller Ansiklopedisi, Ruh ve Madde Yayınları