Yılan zehri

Yılan zehiri (ya da yılan venomu) belli yılan türlerinin modifiye olmuş tükürük bezlerinde ürettiği salyadır.[1] Zootoksin salgılayan salgı bezi, diğer omurgalılarda bulunan parotis bezinin değişikliğe uğramış halidir ve genellikle başın her iki yanında, gözlerin arkasında ve aşağısında yer alır. Bu venomun, kılcal borular yoluyla oluklu veya borumsu dişlerden dışarı çıkıncaya kadar saklandığı alveolu sağlar. Yılan zehiri birçok farklı enzim ve protein içerir. Bu proteinlerden çoğu insanlar için zararsızdır ancak bazıları toksindir.[2]

Yılan zehiri öncelikli olarak avı öldürmeye ve sindirime, ayrıca avcılara karşı yılanın kendisini korumasına yardım eder. Her yıl dünya çapında çok sayıda insan zehirli yılanların sebep olduğu zehirlenmeler sebebiyle hayatını kaybetmektedir. Bu konuda sağlam veriler olmasa da son tahminlere göre her yıl 21,000 ila 94,000 arasında ölüm gerçekleşmektedir.

Yılanlar hayvanlar alemindeki en kompleks zehire sahip hayvanlardır. Zehirin içeriği türden türe değişiklik gösterir. Tek türe ait zehirin bileşenleri de yılanın yaşına, mevsime ve sıcaklığa göre değişebilir. Kuru zehirin %90'ından fazlası proteinlerden oluşur. Bunlar çoğunlukla farklı enzimler, enzimatik olmayan polipeptidler, toksinler ve toksik olmayan Nerve Growth Factor (NGF) gibi proteinlerdir. Engerek zehiri %80-90 oranında enzim barındırırken elapid zehirinde bu oran sadece %25-70 civarındadır. Zehirde yer alan bazı bileşenlerin fonksiyonu gizemini korumaktadır. Rita Levi-Montalcini ve Stanley Cohen tarafından keşfedilen Nerve Growth Factor'ün (NGF) yılan zehirinde neden bu kadar yüksek yoğunlukta bulunduğu konusu halen tartışmalıdır.[3]

Kimyası

Yılan zehiri, proteinler, enzimler, sitotoksik etki gösteren maddeler, nörotoksinler ve koagülantlar içerir. Bilinen yılanlarının zehirleri yirmi beş farklı enzim içerirler. Bu enzimlerin on kadarı bütün yılanlar da ortak olarak bulunurken, diğerlerinin bulunma şekli yılanın türüne göre değişir.

Yılan zehiri ayrıca sodyum, kalsiyum, potasyum, magnezyum ve az miktarda çinko, demir, kobalt, manganez ve nikel gibi inorganik katyon iyonları içerir. Zehirin diğer bileşenleri glikoprotein, lipid ve histamin, serotonin ve nörotransmitter gibi biyojen aminlerdir.[5]

Sınıflandırma

Vücuda etkisine göre

Sitotoksik: Sitotoksinler pozitif yüklü polipeptidlerdir.[4] Bütün vücut yerine sadece belli türden hücrelere ya da organa membran lipidleri ve proteinlerle etkileşmeye girerek etki ederler.[6] Hücreler sitotoksinlerden birkaç farklı yolla etkilenir. Bunlardan biri nekroz diğeri de apoptosisdir (programlı hücre ölümü). İlerleyen safhalarda genellikle nekrozla apoptosis birbirlerine eşlik eder.[7] Sitotoksinler yutulmadan önce avın sindirilmeye başlamasını da sağlar.[8]

Miyotoksik: Miyotoksinler çıngıraklı yılanların ve diğer çukur engereklerin zehirlerinde bulunur. En bilinenlerden biri miyotoksin-a özellikle kasların sarkoplazmik retikulumuna bağlanır ve onun iyon geçirgenliğini değiştirerek hem sarkoplazmik retikulumda hem de kas fibrillerinde bozulmalara yol açar.[9]

Hemorajik: Genellikle çıngıraklı yılanlarda bulunan hemorajik zehir kurbanın iç kanamayla ölmesine yol açar. Ayrıca yoğun doku yıkımına da sebep olabilir.[10]

Nörotoksik: Nörotoksinler sinir hücresinden kaslara giden uyarıcı transmisyonu bloke ederek paralize sebep olur.

Kökenine göre

Deniz yılanı zehiri

Deniz yılanları en güçlü yılan zehirine sahiptirler. Bunun sebebi beslendikleri balık ve kafadanbacaklıların yılan zehirine karşı, memeliler ve kuşlardan daha dirençli olmasıdır. Deniz yılanlarının zehir dişleri üst çenede sabittir ve kara yılanlarınınkine göre bir miktar daha küçüktür. Buna rağmen çoğunun dişi insan tenine girebilecek yeterliliktedir. Ancak agresif olmayan doğaları ve enjekte ettikleri zehirin az olması sebebiyle çok tehlikeli olarak kabul edilmezler. Deniz yılanı ısırıkları acısızdır bu sebeple kurbanlar genellikle yılanın saldırdığını hissetmezler.[11] Bu yılanların ısırığında ölüm sebebi çoğu zaman solunum yetmezliğidir. Aipysurus duboisii en zehirli yılan olarak kabul edilmektedir. Bunu taipan ve kahverengi yılan takip eder.

Deniz yılanlarının zehirleri kara yılanlarına oranla çok daha basit bir bileşime sahiptir. Deniz yılanının zehirinde postsinaptik nörotoksinler bulunur. Bunlar neredeyse geri dönülmez bir şekilde nikotinik asetilkoline bağlanarak sinir-kas kavşağını işlevsiz hale getirir. Nörotoksinlerin yanı sıra miyotoksik posfolipaz A2 de bazı deniz yılanlarının zehirinde bulunur.[11]

Elapidae zehiri

Bu familyadaki bütün türler zehirlidir. Bir çift zehir dişi üst çenenin önünde yer alır. Bu dişler diğer dişlerden önemli ölçüde daha büyüktür. Elapidae zehirinde, karakteristik klinik belirtiler gösteren nörotoksinler baskındır. Isırık bölgesinde neredeyse hiç lokal belirti görünmez (tümör ya da kızarıklık yoktur). Ancak, sinir sisteminin opresyonu sonucunda ölüm aniden ve hızlıca gelir. Ölüm çoğunlukla solunum yetmezliği kaynaklıdır. Dünyanın en zehirli kara yılanı olan Taipan da bu familyada yer alır.

Toksisite

Toksinlerin etkisi genellikle LD50 değeri temel alınarak belirlenir. Dünyanın en zehirli yılanları öncelikli olarak Avustralya yerlisi olan yılanlardır. Buna göre dünyanın en zehirli yılanı LD50 değeri 0,025 mg/kg olan Oxyuranus microlepidotus adlı Avustralya yılanıdır.

Olgulara ve ölüm oranlarına bağlı olarak en zehirli yılanların belirlenmesi ayrı bir konudur. Bir yılanın tehlikeli olduğunu gösterecek dört önemli faktör vardır. Zehirin gücü ve etkinliğinin yanı sıra diğer üç önemli faktör;

Tıpta kullanımı

Diğer birçok venom gibi küçük dozlardaki yılan venomunu da tıbbi amaçlar için kullanılabilir. Yılan zehirinin iyileştirici etkisi yüzyıllardır bilinmektedir.[12] Yılan zehiri antik çağlardan beri melankoli, öksürük, egzama, iktidarsızlık ve veba gibi çok çeşitli problemlerin tedavisinde kullanılmaktadır. İlaç olarak doğrudan kullanımın yanı sıra venom yeni ilaçların araştırılmasında da kullanılır. Yani fizyolojik süreçlerin araştırılmasında yeni ajanların bulunmasında ve anlaşılmasına yardım eder. Bugün kabaca bir düzine tanısal testte ve ilaçta yılan zehiri kullanılmaktadır.[13]

Yılan zehiri doğal sitotoksik bileşiklerden biridir. Bu yüzden faklı türden tümörlerin tedavisinde kullanılabilmektedir. Özellikle meme kanserindeki pozitif etkisi son birkaç on yılda rapor edilmiştir.[14] İlk olarak 1933'de adi kobra zehirinin adenokarsinom ve sarkom hücreleri üzerindeki antitümör etkisinin kanıtlanmasının ardından gelen dönemde yapılan pek çok çalışmada Viperidae ve Elapidae zehirlerinin de antitümör etkisi ortaya konuldu.[15] Özellikle DNAaz, RNAaz ve diğer enzimler olmak üzere kobra zehirinindeki bileşenler kanserin büyümesini engellemektedir. Kobra zehirindeki sitotoksinin kanser hücrelerine normal hücrelerden daha fazla oranda sitotoksik etki gösterdiği de bulunmuştur.[16]

1998'de ABD'li ilaç firması Merck ve Temple Üniversitesi'nin araştırmacıları, çöl engereğinde bulunan ve kanın pıhtılaşmasını engelleyen proteinleri izole ederek kalp hastalıklarında kullanılan Aggrastat molekülünü geliştirdiler. Vasküler tromboz tedavisinde kullanılan Protac bakır kafalının zehirinden elde edilir.

Zehirin sağılması

Yılanın dişlerini kauçuk veya parafilm zara geçirerek, zehirin bir kaba gönüllü olarak boşaltılmasını sağlamak, zehir bezlerine masaj yaparak zehirin manuel boşaltımı ve elektrik şokuyla çıkan zehir miktarının artırılması gibi, yılanın zehirini çıkarılması için birçok yöntem bulunmaktadır.[17]

Ayrıca bakınız

Notlar

  1. Mamak, N; Durgut, R. (Geliş tarihi: 07.01.2008 Kabul tarihi: 12.08.2008). "Köpek ve Kedilerde Yılan Sokmas" (PDF). Veteriner Cerrahi Dergisi 14: 31. http://www.vetcer.org/20081401_30_35.pdf. Erişim tarihi: 17 Ocak 2010.
  2. Anuradhani Kasturiratne, A. Rajitha Wickremasinghe, Nilanthi de Silva, N. Kithsiri Gunawardena, Arunasalam Pathmeswaran, Ranjan Premaratna, Lorenzo Savioli, David G. Lalloo, H. Janaka de Silva: The Global Burden of Snakebite: A Literature Analysis and Modelling Based on Regional Estimates of Envenoming and Deaths. PLoS Medicine Vol. 5, No. 11, e218 doi:10.1371/journal.pmed.0050218
  3. Van den Enden, Erwin (2004). "Snake Venom" (İngilizce). Illustrated Lecture Notes on Tropical Medicine. Antwerp: Institute of Tropical Medicine Antwerp. 13 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20120113103228/http://www.itg.be:80/itg/distancelearning/lecturenotesvandenendene/42_Snakesp5.htm. Erişim tarihi: 12 Haziran 2011.
  4. 1 2 Feofanov, A. V.; Sharonov, G. V.; Dubinnyi, M. A.; Astapova, M. V.; Kudelina, I. A.; Dubovskii, P. V.; Rodionov, D. I.; Utkin, Yu. N.; Arseniev, A. S. (18 Mart 2010). "Comparative Study of Structure and Activity of Cytotoxins from Venom of the Cobras Naja oxiana, Naja kaouthia, and Naja haje". Biochemistry (Moscow) 69: 1148-1157. http://www.springerlink.com/content/k7mj534347621716/fulltext.pdf. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2010.
  5. Ananda1, K. J.; Mohan, K.; Kamran, Ansar; Sharada, R. (Şubat 2009). "Snake bite in dogs and its successful treatment". Veterinary World 2: 67. http://www.veterinaryworld.org/Vol.2%20No.2%20Full%20Tex/Snake%20bite%20in%20dogs%20and%20its%20successful%20treatment.pdf. Erişim tarihi: 3 Nisan 2010.
  6. Panda, Subhamay; Panda, Sathamay; Sinha, Jayanta (Temmuz 2009). "The saga of cytotoxin-Switching of destructive role to a constructive role". Indian Journal of Biotechnology 8: 259-265. http://nopr.niscair.res.in/bitstream/123456789/4737/1/IJBT%208%283%29%20259-265.pdf. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2010.
  7. Bonderud, Douglas. "What Is a Cytotoxin?" (İngilizce). wiseGEEK. 5 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20160805230005/http://www.wisegeek.com/what-is-a-cytotoxin.htm. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2010.
  8. "How Snake Venom Works (Cytotoxin: Chewing Starts Digestion)". Popular Science: 1. http://www.popsci.com/scitech/gallery/2008-03/how-snake-venom-works. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2010.
  9. Koh., D. C. I.; Armugam, A.; Jeyaseelan, K. (2006). "Snake venom components and their applications in biomedicine". Cellular and Molecular Life Sciences 63: 3030–3041. DOI:10.1007/s00018-006-6315-0. http://www.springerlink.com/content/m760187842580252/fulltext.pdf.
  10. "Understanding Snake Venom and How It Works" (İngilizce). snakesandspiders.com. 3 Kasım 2009. 22 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20160422094943/http://www.snakesandspiders.com/understanding-snake-venom-works/. Erişim tarihi: 12 Haziran 2011.
  11. 1 2 http://pdfserve.informaworld.com/394557_758064766_904241380.pdf
  12. Pal, Sanjoy Kumar; Gomes, Aparna; SC Dasgupta; Gomes, Antony (Aralık 2002). "Snake venom as therapeutic agents: From toxin to drug development". Indian Journal of Experimental Biology 40: 1353-1358. http://www.sanjoypal.com/publication/17.PDF. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2010.
  13. Hile, Jennifer (1 Haziran 2004). "Snake Venom May Slow Cancer Growth, Studies Hint" (İngilizce). News. National Geographic Channel. 19 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20150719093242/http://news.nationalgeographic.com:80/news/2004/06/0601_040601_tvsnakes1.html. Erişim tarihi: 19 Ocak 2010. "Today roughly a dozen diagnostic tests and drugs are derived from snake venom, according to Zoltan Takacs, a toxinologist (natural-toxins scientist) and herpetologist based at the Yale University School of Medicine in New Haven, Connecticut."
  14. http://www.pps.org.pk/PJP/3-1/07%20DMShaikh.pdf
  15. Kelle, İlker (2007). "Kanser Tedavisinde Biyotoksinler" (PDF). Dicle Tıp Dergisi 34: 226-232. http://www.dicle.edu.tr/fakulte/tip/dergi/yayin/14.Kansertedavisindebiyotoksinler.pdf. Erişim tarihi: 12 Haziran 2011.
  16. Jokhio, Rukhsana; Ansari, Ahmed Farooq. "Cobra Snake Venom reduces significantly tissue nucleic acid levels in Human Breast Cancer". University of Sindh. http://www.jpma.org.pk/PdfDownload/590.pdf. Erişim tarihi: 12 Haziran 2011.
  17. Chippaux, J. P.; Williams, V; White, J. (19 Mart). "Snake Venom Variability: Methods of Study, Results and Interpretation" (PDF). Toxicon 29: 1279-1303. http://horizon.documentation.ird.fr/exl-doc/pleins_textes/pleins_textes_5/b_fdi_31-32/35346.pdf. Erişim tarihi: 12 Haziran 2011.
This article is issued from Vikipedi - version of the 8/7/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.