İkinci Kahire Konferansı
İkinci Kahire Konferansı (kod adı SEXTANT) 4-6 Aralık 1943 tarihlerinde Kahire, Mısır'da, Türkiye'nin II. Dünya Savaşı'na Müttefik Devletler lehine katılması için gerçekleşen Konferansdır.[1]
Toplantıya, Birleşik Devletler'den Başkan Roosevelt, Birleşik Krallık'tan Başbakan Churchill ve Türkiye Cumhuriyeti'nden Cumhurbaşkanı İnönü katılmıştır.[1]
1941'e kadar, Roosevelt ve Churchill'in her ikisi Mihver Devletleri'nin Orta Doğu petrol kaynaklarına ulaşımını bloke ettiği için Türkiye'nin tarafsız kalmasının Müttefik Devletler'in çıkarlarına uygun olduğu görüşünü devam ettirdiler. 1942 sonuna kadar Mihver Devletleri'nin erken zaferleri sonucunda, Roosevelt ve Churchill, Türkiye'nin Müttefik Devletler'in lehine savaşa katılmasını yeniden değerlendirdiler.[1] Türkiye, kendine yeten ölçüde bir ordu ve hava gücünü ayakta tutuyordu ve özellikle Churchill, Türklerin Balkanlar'da yeni bir cephe açmasını istiyordu.[1] 30 Ocak 1943 tarihinde, Winston Churchill, Türkiye'de Adana'nın 23 kilometre dışında bulunan Yenice istasyonunda bir tren vagonunun içinde İsmet İnönü ile gizlice buluşarak, yaptıkları Yenice görüşmelerinde bu konuyu tartıştılar.[1]
Roosevelt, diğer taraftan, hala Türk saldırısının hala çok riskli olduğuna inanıyordu ve muhtemel Türk yenilgisinin Müttefikler için felaket etkileri olacağına inanıyordu.[1]
İnönü, ülkesinin 1911 ile 1922 yılları arasında 11 yıllık fasılasız savaş (Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve Türk Kurtuluş Savaşı) boyunca çektiği zorlukları gayet iyi biliyordu ve elinden geldiğince uzun bir süre Türkiye'yi savaştan uzak tutmak niyetindeydi. İnönü, ayrıca Türkiye için mali ve askeri yardım garantileri istemenin yanında Joseph Stalin'in açıkça beyan ettiği üzere Birleşik Devletler ve Birleşik Krallık'ın Sovyetler Birliği'nin savaştan sonra Türk Boğazları'nın işgaline karşı Türkiye'nin yanında olmasını istiyordu.[1] Sovyet işgali korkusu ve Stalin'in Türk Boğazlarını kontrol etmek üzerine açık arzusu Türkiye'nin yabancı ilişkilerde tarafsız olma ilkesini bırakıp 1952 yılında NATO'ya girmesine neden oldu.
Churchill'in Adana'da söz verdiği mali ve askeri yardımların miktarındaki muhtemel kesinti, Türkiye'nin müttefiklerinin yanında hemen savaşa katılmama isteksizliğinin belkide en büyük sebebiydi.[1] Aralık 1943'te Anglo-Amerikan otoriteler, genel durumun kökten değişmesiyle, 1943 baharında imzalanan Hardihood Anlaşmasında sağlanandan çok daha küçük ölçekli yardımın gerekli olduğunu düşündüler.[1] Britanyalılar, azaltılmış ölçekli Satürn Yardım Planı'nı önerdiler.[1] Türkler, diğer yandan, savaşa girdiklerinde anavatanlarını savunabilecekleri kadar güçlü olmayı istiyorlardı ve yeni planın güvenlik ihtiyaçlarını karşılaması konusunda şüpheleri vardı.[1] Churchill, Overlord Harekâtı'ndan sadece altı ay uzaktaydı, Türkiye'nin güçlenmesi için gerekli zaman ve ihtiyaç duyduğu kaynaklar konusunda gönülsüzce karar verdi ama Türkiye bunu kabullenmedi.[1] Türkiye'nin bu kararı, Birleşik Devletler Genel Kurmay Başkanlığını ve onun planlamacılarını, Overlord Harekâtı'na verilen dikkatin dağılması tehdidini bertaraf ettiği için rahatlattı.[1]
Konferansın sonunda, Türkiye'nin tarafsızlığının devam etmesine karar verildi.[1] Ayrıca Müttefik Devletler'in bölgedeki muhtemel hava operasyonları için Adana yakınlarında İncirlik Hava Üssü'nün inşa edilmesine karar verildi fakat inşaat II. Dünya Savaşı bittikten sonra başladı.[1] İncirlik Hava Üssü daha sonra Soğuk Savaş boyunca NATO için önemli bir rol oynadı. Bir başka karar ise Japon İmparatorluğu'na karşı Burma'da gerçekleştirilicek Anakim Harekâtı'nın ertelenmesiydi.[1]
Roosevelt ve İnönü'nün her ikisi istediklerini alırlarken, Churchill bu sonuçtan biraz hayal kırıklığı yaşadı çünkü savaşa aktif Türk katılımının Almanların güneydoğudaki "yumuşak bel altlarına" vurulması ile yenilgilerinin hızlandıracağına inanıyordu.
Yalta Konferansı'nda Nazi Almanyası ve Japon İmparatorluğu'na karşı resmen savaş açmış ülkelerin Birleşmiş Milletler'e kabul edileceğinin 1 Mart 1945 tarihinde ilan edilmesinden sonra Türkiye nihayetinde Müttefikler yanında 23 Şubat 1945 tarihinde savaşa katıldı.[2] Ancak Türkiye Askeri çatışmalara doğrudan katılmadı, Müttefiklere malzeme tedariği ile sınırlı kaldı ve Mihver devletleri politik ve ekonomik ambargo uyguladılar.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Matloff, Maurice (1990). "XVI". U.S. Army: "Strategic Planning for Coalition Warfare, 1943-1944". Washington D.C.: Center of Military History, United States Army. s. 379-380. LCCN 53-61477. http://www.history.army.mil/books/wwii/sp1943-44/chapter16.htm (First Printed 1959-CMH Pub 1-4).
- ↑ Mustafa Aydın, SAM, "Turkish Foreign Policy: Framework and Analysis", Center for Strategic Research, 2004, p. 47.
Dış Bağlantılar
- U.S. Army: "Strategic Planning for Coalition Warfare, 1943-1944" by Maurice Matloff, Chapter XVI, pp. 379-380. Center of Military History, United States Army, Washington D.C., 1990. Library of Congress Catalog Card Number 53-61477. First Printed 1959-CMH Pub 1-4.
- Leighton, Richard M. (2000 (reissue from 1960)). "Chapter 10: Overlord Versus the Mediterranean at the Cairo-Tehran Conferences". Kent Roberts Greenfield. Command Decisions. United States Army Center of Military History. CMH Pub 70-7. http://www.history.army.mil/books/70-7_10.htm.
- World War II Database: Second Cairo Conference (December 4–6, 1943)