İmralı Adası
İmralı Adası | |
---|---|
İmralı Adası'nın uydu fotoğrafı | |
Coğrafya | |
| |
| |
Koordinatlar | 40°32′K 28°32′D / 40.533°K 28.533°D |
Denizi | Marmara Denizi |
Yüz ölçümü | 9.98 km2 |
Sahil şeridi | 19.4 km |
Doruk | 217 m |
Siyasi | |
Adadaki ülke(ler) | |
Bölge | Marmara Bölgesi |
İl | Bursa |
İmralı adası, Marmara Denizi'nde ada.
Armutlu Yarımadasının batı ucundaki Bozburun'a yaklaşık 10,8 deniz mili (20 km), Bursa, Karacebey kıyısındaki Susurluk Çayı ağzına 6,5 deniz mili (12 km) uzaklıktadır. Bursa ili sınırları içinde kalır, günümüzde üzerinde yerleşim birimi bulunmaz. Yüzölçümü bakımından Marmara, Paşalimanı ve Avşa'dan sonra Marmara Denizi'ndeki dördüncü büyük adadır. Yüzölçümü 9,99 km2 kıyılarının uzunluğu ise 19,4 km'dir.
Tarihçe
Orhan Bey'in komutanlarından Emir Ali'nin Bizanslılardan aldığı adanın Kalolimnos olan adı Emir Ali olarak değiştirildikten sonra, zamanla İmralı'ya dönüştü. Ada, Osmanlı döneminde Mudanya kazasına bağlı bir nahiyeydi. 20. yüzyıl başlarına değin varlığını koruyan üç Rum köyü vardı. 1913 yılında adada 250 hane, bir okul, üç manastır vardı ve tamamı Rumlardan oluşan 1.200 kişi yaşıyordu. Adanın başlıca uğraşları soğan tarımı ve balıkçılıktı. Yetiştirilen soğanlar İstanbul'a satılıyordu. Sebze yetiştirilmediği için adalıların başlıca gıdasını balık oluşturuyordu. Lozan Antlaşmasından (1923) sonra Nüfus Mübadelesi (1924) ile adanın halkının Yunanistan'a gitmesi üzerine, İmralı Adası bir süre boş kaldı.
Türkiye'nin ilk yarı açık cezaevi burada kuruldu. 1935'te inşaat ustası hükümlü Fahri Usta tarafından harabe halindeki bir kilisenin duvarları tamamlanarak koğuşa çevrilmesiyle faaliyete geçen İmralı Cezaevi’nin ilk konukları, cinayet suçundan ceza almış 50 hükümlüydü. 1937 tarihli Cumhuriyet Almanağı’nda, İmralı Cezaevi’nin ilk yıllarından kısa bir yazı ve yukarıdaki fotoğraflar yer alır: “Hapse mahkûm olan mücrimlerin, salah bulmuş birer vatandaş olarak yeniden hayata karışmalarını temine çalışan Cumhuriyet Hükümeti, asrî hapishaneler tesisine gayret ederken, İmralı Adası’nı bir nümune hapishanesi haline getirmiştir. Buradaki mahpuslar tamamen serbest bulunmakta, ziraat işleriyle uğraşarak mahsullerinin kazancı ile kendilerini geçindirmektedirler.”
Yassıada Yargılamaları (1960-61) sonunda ölüm cezasına çarptırılan Demokrat Parti dönemi başbakanı Adnan Menderes, dışişleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve maliye bakanı Hasan Polatkan'ın cezaları burada infaz edildi. Naaşları 29 sene İmralı Adasında kaldıktan sonra, 17 Eylül 1990 tarihinde buradan İstanbul'daki anıtmezara nakledildi.
1999'da, PKK lideri Abdullah Öcalan buraya nakledilene kadar adadaki mahkûmların çalıştığı tarımsal işletmelerin ürünleri İstanbul ve diğer şehirlerde satılmaktaydı, mahkûmlar sabun ve konserve fabrikası gibi fabrikalarda çalışıyorlardı ve belli bir ücret alıyorlardı. Öcalan'ın gelmesiyle adadaki diğer mahkûmlar boşaltıldı ve ada Abdullah Öcalan'a tahsis edildi. Ömür boyu hapis cezasına çarptırılan PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yanına 2009'da benzer suçlardan hüküm giymiş 8 mahkûm daha gönderildi.
Coğrafi özellikler
Kabaca kum saati veya 8 rakamını andıran bir biçimi vardır. Kuzey-güney doğrultusunu izleyen ana ekseni 6,5 km'yi bulur. Kuzeyde 3 km'ye varan genişliği orta kesimlerde daralarak 620 m'ye kadar iner; güneye doğru yeniden genişler. Daha yüksek olan kuzey kesimi Bahritepe'de 217 m'ye ulaşır. Güney kesimi alçalarak Sığburun'da sona erer.