Alexander van Millingen
Alexander van Millingen (31 Aralık 1840, İstanbul-1915, İstanbul), İngiliz tarihçi.
Babası Dr. Julius van Millingen (1800-1878), Lord Byron'un yanında Yunan bağımsızlık ayaklanmasına katılmış, sonra İstanbul'a yerleşerek burada hekimliğini sürdürmüştü. Hayatı Dr. Spiridon Mavroyeni tarafından yazılarak yayımlanmıştır (Les bains orientaux avec une notice biographique sur Jules Van Millingen, Strasbourg, 1891). Julius hekimliğinin yanı sıra, antik kitabeler ile de uğraşıyordu. Bu konudaki birkaç makalesi Siloğos'un yıllığının IV. ve VII. ciltlerinde 1870'li yıllarda basılmıştır.
Dr. Julius'un üçüncü oğlu olan Alexander öğrenimi Malta'da Protestan kolejinde, İngiltere'de Blair Lodge Academy'de yaptıktan sonra, Edinburgh Üniversitesi'nde yükseköğrenimini tamamladı. Bir süre Cenova'da bağımsız İskoç kilisesinde rahip olarak görevlendirildi. Arkasından aynı görevi İstanbul'da Beyoğlu'ndaki kilisede sürdürdü. Atina'daki İngiliz Arkeoloji Enstitüsü'nün (British School at Athens) şeref öğrencisi seçildiğinden bu vesile ile Yakındoğu arkeolojisi üzerinde çalıştı. İlk baskıları 1840'a doğru yapılan Murray's Handbook 'un sonraki baskılarında İstanbul bölümünün redaksiyonuna yardımcı oldu, ayrıca Encyclopaedia Britannica'ya bazı maddeler yazdı.
Van Millingen Robert Kolej'de tarih öğretim üyesi oldu. Bu görevi uzun yıllar sürdürürken, bir taraftan da İstanbul'un Bizans eserleri hakkındaki inceleme ve araştırmalarını yapmaya girişti. Batı'daki bilim akademilerinin benzeri olarak, İstanbul Rumlarının kurmuş oldukları Elinikos Filoloyikos Siloğos Konstantinopoleos'a üye seçilen Van Millingen, şehrin tarihi topoğrafyası ile ilgili ilk çalışmasını bu kurumun yıllığında yayımladı. Tekfur Sarayı'nın uzun yıllar kaynaklarda adı geçen Hebdomon Sarayı olduğu sanılmıştı. Van Millingen bunun yanlışlığını ve Hebdomon'un bugünkü Bakırköy olduğunu ispat etmiştir (“He alitis tesis tu Hebdomu”, Elenikos Filoloyikos Siloğos, XX-XXII, eki [1891, s. 33-53]). Aynı konuyu sonra, İstanbul'un etrafını çeviren surlara dair kitabında (s. 316-341) etraflı surette açıklanmıştır.
Van Millingen, İstanbul'un gerek kara tarafı, gerek Marmara Denizi ve Haliç kıyısındaki surlarına dair o vakte kadar hiç yapılmamış bir araştırma ve incelemeyi gerçekleştirmiş ve bunu VI+361 sahifelik bir cilt halinde yayımlamıştır (Byzantine Constantinople, The Walls of the City and adjoining historical sites, Londra, 1899). Bazı çizgi resimler, krokiler ve o yıllarda surların ayrıntılarını gösteren fotoğraflarla zenginleşen bu eser, İstanbul surları hakkında önemli bir araştırma olarak hala değerini korumaktadır.
Van Millingen'in İstanbul hakkındaki ikinci eseri geniş okuyucu kitlesi için yazılan ve şehrin tarihçesi, Bizans döneminden kalan mimari eserleri ve biraz da 20. yy'ın başlarındaki görüntüsü hakkında bilgi veren IX+282 sahifelik kalın bir kitaptır (Constantinople, Londra, 1906). Bu kitabın ilgi çekici bir tarafı içinde metin dışı olarak basılmış, Warwick Goble adında bir ressamın suluboya (akuarel) tekniğinde yaptığı resimlerdir. Sayıları 63'ü bulan bu güzel resimlerde, İstanbul'un tarihi eserleri yanında, çeşitli köşelerden manzaraları, esnaf tipleri, çarşıdan, dükkânlardan görüntüler, sokaklar, evler ve o yılların kıyafetleri ile ile iki genç Türk kadını tasvir edilmiştir. 13 bölüme ayrılan metinde ise İstanbul'un fetihten önceki tarihçesi ile eserlerine ağırlık verilmiştir. 3 bölüm surlara ayrılmıştır. 2 bölümde ise eski Bizans kiliseleri tanıtıldıktan sonra, kitabın yazıldığı yıllardaki şehir ve dini bakımdan çeşitlilik ve dervişlerden bahsedilir. Kitabın son bölümü Türk kadınına ayrılmıştır.
Van Millingen, İstanbul'daki Bizans döneminden kalmış eski kiliselere özel ilgi duyduğunu önceki kitabında belli etmişti. W.S. George tarafından hazırlanan, o yıllarda Askeri Müze olan Aya İrini Kilisesi'ne dair yayımlanan büyük boydaki kitaba tarihçesine dair bir bölüm yazmak suretiyle katkıda bulunmuştu (The Church of Saint Eirene at Constantinople, with an historical notice by A. Van Millingen, Oxford, 1912, s. 1-8)
Bunun arkasından Van Millingen, çok yıl önce Avusturyalı mimar D. Pulgher'in giriştiği bir çalışmayı yeni baştan ele alarak, İstanbul'daki hemen hemen hepsi cami ya da mescide dönüştürülmüş eski kiliselerden 19. yy'ın sonlarında ayakta duranlara dair büyük bir eser hazırlamıştır (Byzantine Churches in Constantinople, Their history architecture, Londra, 1912). Edinburgh'da mimarlık öğretim görevlisi olan Ramsay Traquair bu çalışmanın plan ve kesitlerini çizmiş, W.S. George ile A.E. Henderson da yardımcı olmuşlardır. XXIX+352 sahifelik bu kalın cildin içinde çok sayıda plan ve kesit gibi çizimlerden başka (toplam 116 tane), metin dışı 92 levhada basılmış fotoğraflar da yer alır. Kitapta 22 eski kilise ayrı ayrı monografyalar halinde incelenmiştir. Millingen'in bunları adlandırmada bazı hatalara düştüğü, dolayısıyla binaların tarihçelerinde yanlış bilgiler verdiği bugün belli olmaktadır. Fenari İsa Camii'ni Panakrantos Kilisesi, Kalenderhane Camii'ni Diakonissa, Atik Mustafa Paşa Camii'ni Petrus ve Marcus Kilisesi, Sancaktar Hayrettin Camii'ni Gastria Kilisesi, Toklu Dede Mescidi'ni Aya Tekla Kilisesi olarak teşhis etmesi aldatıcıdır.
Bu büyük eserin hazırlandığı ve baskıya verildiği yıllarda, Alman Cornelius Gurlitt ile Fransız Jean Ebersolt da İstanbul'daki Bizans kiliseleri üzerine çalışmalar yapmışlar, hemen aynı tarihlerde eserleri basılmıştır. Van Millingen'in eseri bunlara nispetle kiliseler hakkında daha toplu bilgi verdiğinden aranan bir kitap olmuş ve 1974'te Londra'da tıpkıbasımı yayımlanmıştır. Robert Kolej'de kurduğu çok zengin Bizans kütüphanesi The Van Millingen Library olarak adlandırılmıştır.
Kaynakça
- A.H. (Eisenberg), “A. Van Millingen”, Byzantinische Zeitschrift, XXIV (1923-1924), s. 292
- B. ph. Tomadakis, “J. Van Millingen kai Alexander Van Millingen, Duo Bretannoi, Byzantinologuntes en Konstantinoupolei”, s. 354-356