Bilsak Tiyatro Atölyesi

Bu maddenin konusunun kayda değerlik yönergelerini (kişiler, kitaplar, organizasyonlar ve şirketler, okullar, müzik, web içeriği, filmler, tiyatro oyunları, TV programları) sağlamadığı düşünülmektedir.

Konudan bağımsız ve güvenilir kaynaklar kullanarak maddeyi geliştirebilir ve kayda değer olduğunu ispat edebilirsiniz. Maddenin kayda değerliği kanıtlanamazsa maddenin silme politikası gereğince hızlı silinmesi veya kayda değerliği tartışmalı ise silinmeye aday gösterilmesi yerinde olacaktır.

Bu madde Kasım 2016 tarihinden bu yana işaretli olarak durmaktadır.
Bilsak logosu

Bilsak Tiyatro Atölyesi İstanbul - Beyoğlu'nda kurulu bir özel tiyatrodur.

1984 yılında bir "oyunculuk okulu" olarak kuruldu. Başlangıcından itibaren; Erol Keskin, Ayla Algan, Beklan Algan, Prof. Cevat Çapan, Taner Barlas, Ahmet Levendoğlu, Macit Koper, Haluk Şevket, Yekta Kara, Müge Gürman, Metin Deniz, Ergüder Yoldaş gibi sanatçılar eğitmen olarak yer aldı. BİLSAK, Çağdaş Gösteri Sanatları Girişimi adı altında; hiçbir kurum tarafından desteklenmeyen ve hiçbir ödenekten yararlanmayan bağımsız sanatçıların ürettikleri işlerin sergilenmesini destekliyor.

Oyunları

Ödülleri

Açıklama (Kendi deyimleriyle; "Manifesto")

1- "Tiyatrodaki klasik anlayış" ile neyin kastedildiğini bilmiyoruz. Tiyatro için yazılmış metinler dışında yaptığımız çalışmalar (ki bunlar çok sınırlı), bütünüyle kendimizi ifade edebilecek bir araç, bir dil bulma ihtiyacından kaynaklanıyor. Hayat hızla değişiyor. Bütün diller hızla aşınıp anlamını yitiriyor. Eskimiş sandığımız diller yeniden anlam kazanıyor.. Tiyatroda kullandığımız araçlar(oyunculuk, reji, mekân vb.) gerçekten anlaşılmak ve seyirci ile sahte değil gerçek bir bağ kurma isteğindendir.

2-Türkiye’de yalnızca tiyatro ya da sanat alanında değil her alanda, yapılan her şey, önce yapan kişi tarafından kendine yönelik olan gerekçelendirilmelidir.En hayati soru insanın kendisine soracağı "Ben bunu niye yapıyorum?" sorusu. Bütün tercihlerin önce kişinin kendince sorgulanması gerekiyor.

3- Arayış bir süreç. Yeterli düzeyde olması olanaksız. İhtiyaçlar sürekli yeni hedefler ve yönler gösterecek ve kurulan yapılar yıkılacak. Önemli olan bu değişimin ve hareketliliğin hayatımızı yansıtması, ve ona daha çok zenginlikler katabilmesi.Sanatımız hayatımızı zenginleştirmek için var. Ve onun kaynağı da hayatımız.

4- Gerçekten anlaşılmaya çalışmak, anlaşılmamayı da göze almak demek . Hiçbir ticari ya da sanatsal formüle dayanmadan üretim yapmanın zorluklarını yaşıyoruz. Kendimizi hayatımızın dayattıklarına karşı nasırlaşmadan korumaya çalışırken seyircimizin de bazen nasırına basıyoruz.

5-Bizim ilişki kurabildiğimiz seyirci kitlesi, kendi vicdanı ile hesaplaşmasını sürdüren, bu ülkede yaşayıp da hala kendine ihanet etmemek için direnen küçük bir kitle. Hala tiyatro yapıyorsak kendimiz ve onlar için yapıyoruz.

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 11/19/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.