BMW

Bayerische Motoren Werke AG
BMW
İşlem kodu FWB: BMW
Tip Aktiengesellschaft (AG)
Slogan Sheer driving pleasure (İng.)
Gerçek sürüş keyfi (T.)
Önce gelen Rapp Motorenwerke
BFW
Dixi Automobil Werke AG
Kuruluş 7 Mart 1916
Kurucu Franz Josef Popp
Şehir Münih, Bavyera
Ülke Almanya
Hizmet bölgesi Dünya çapında
Önemli kişiler Norbert Reithofer (CEO)
Joachim Milberg (Denetleme kurulu başkanı)
Adrian van Hooydonk (Başkan yardımcısı)
Karim Habib (Tasarım müdürü)
Alan Otomotiv endüstrisi
Ürün Lüks otomobiller
Motosikletler
Bisikletler
Gelir 76.84 milyar (2012)[1]
Net gelir 5.12 milyar € (2012)[1]
Toplam varlıklar 131.85 milyar € (2012)[1]
Özkaynak 30.40 milyar € (2012)[1]
Sahibi Stefan Quandt: 17.4%
Johanna Quandt: 16.7%
Susanne Klatten: 12.6%
Borsada: 53.3%
Çalışan sayısı 105,876 (2012)[1]
Yan kuruluş
Ana sayfa BMW Group
BMW

Bayerische Motoren Werke Aktiengesellschaft (AG) (Türkçe: Bavyera Motor Fabrikaları Anonim Şirketi) veya yaygın olan kısaltmasıyla BMW, 1916 yılında kurulan Alman, otomobil, motosiklet, motor ve bisiklet üreticisidir. BMW ayrıca, Mini ve Rolls-Royce, otomobil şirketlerinin sahibidir. Çalışan sayısı 107.539 dur. 2007 cirosu 56,018 Milyar Avro’dur, aynı yıl 1.541.503 otomobil üretmiştir. Bu üretimin 1.302.774 adedi BMW markası altındadır. Ayrıca aynı yıl motosiklet üretimi 103.396 adettir. Sadece motorsporlarına özel BMW M'i de bünyesinde bulundurur.

Şirketin sloganı ve resmî kurumsal dili İngilizcedir. Sloganı 'sheer driving pleasure' (Gerçek Sürüş Keyfi). Bu sloganla, ünlü Alman teknolojisini ve AR-GE'deki kendine güveni vurgulamaktadir.

Şirket, 1913 yılında Karl Friedrich Rapp tarafından Almanya'nın Münih kentinde kurulmuştur ve mimari yönden meşhur merkezi halen oradadır. İlk zamanlarda sadece uçak motoru üreten şirket, 1928 yılında satın aldığı Fahrzeugtechnik Eisenach A.G. otomobil şirketinden sonra otomobil üretimine girmiştir. BMW ilk otomobil seri üretimini 1929'da 3/15 PS ismindeki otomobil ile yapmıştır. 1945 yılında 2. Dünya Savaşi' nın sona ermesi ile birlikte müttefik kuvvetler firmanın fabrikalarını kullanılamaz hale getirmiş ve BMW 1948 yılında daha ucuz motorsiklet üretimine geçene kadar mutfak ve bahçe malzemeleri üretmiştir. BMW' nin otomobil piyasasına dönüşü 1950'li yıllarda olmuş olsa da düşük satışlar pek iç açıcı olmamış ama firma 1960'lı yıllarda muhtelif spor sedan yapan bir firmaydı. Bu yüzden parçalı amblemin mavi kısmı gökyüzünü beyaz kısmı da uçak pervanesini temsil etmektedir. Başka bir iddia ise amblemdeki mavi beyaz renklerin Bavyera eyaletinin renklerinden geldiğidir.

Motorsikletler

BMW R32, ilk üretilen BMW motosikleti

BMW motosiklet ve motosiklet motoru üretimine I. Dünya Savaşından sonra başlamıştır. İlk başarılı motosiklet üretimleri "BMW R32" modeli ile 1923'de gerçekleşmiştir. Bu ayrıca BMW'nin ürettiği ilk ikiz boksör tipli motor tipli hava soğutmalı motoru idi. Bu motor tipi birçok revizyondan geçmekle birlikte prensipte aynı olacak şekilde günümüzte tüm R tipi BMW motosikletlerde kullanılmaktadır.

II. Dünya Savaşı süresince BMW R75 tipi motosikletine sepet de ekleyerek personel ve mühimmat taşıma amacı ile orduya çok miktarda motosiklet satmıştır. Zündapp KS750 motosikletinden esinlenerek imal edilen bu motorlarda sepetin tekerlekleği de motordan tahrik almaktaydı. 1983'de su soğutmalı ve gerek üç gerekse de dört sıralı silindirden oluşan K serisi spor motorları piyasaya lanse etti. Kısa bir süre sonra da zincir tahrikli ve tek veya çift silindirli F ve G serisi motorları da piyasaya sürdü.

BMW modelleri

BMW otomobillerindeki günümüz teknolojileri

Münih'deki BMW ana binası
E63 BMW M6

Elektronik Süspansiyon Sertlik Kontrolü (EDC)[2]

Elektronik süspansiyon sertlik kontrolü, sürüş konforunu olabilecek en iyi sürüş güvenliği ile birleştirir. Ek olarak bu sistem sayesinde otomobilin yük durumuna bağlı kalmaksızın her zaman aynı kalan süspansiyon özellikleri sağlanır. Ayrıca otomobilin sürüşünü etkileyecek her türlü hareketi sezicilerle sürekli gözlenir. Tüm değerler bir mikroişlemci tarafından değerlendirilir ve çıkan sonuçlara göre amortisörlere komutlar gönderilir. Amortisörlerde bulunan valfler sayesinde sertlik kademesiz olarak ayarlanır ve değişen yol, yük ve sürüş şartlarına göre uyum sağlanır. Frenlemelerde, yol sathından veya virajlı yollarda kullanımdan ya da hızlanmalar sonucunda oluşan gövde hareketleri hissedilir derecede azalır. Ayrıca sürücü, Controller vasıtası ile "Sport" programı yani daha sportif bir süspansiyon ayarını seçebilir.

iDrive[3]

iDrive, sürücünün otomobili sezgisel ve interaktif olarak kullanmasını sağlayan, yenilikçi bir kavramdır. Sayıları azaltılmış düğmeler ve kumanda elemanları sayesinde, sürücü gözünü yoldan neredeyse hiç ayırmaz ve otomobilin iç mekânı sadeleşir. Böylece sürüş ve konfor alanları birbirinden ayrılır. Sürücünün yola konsantre olabilmesi için, Start/Stop kontrol düğmesi gibi önemli tuşlar sürücünün etrafındaki alana yerleştirilmiştir. Ayrıca otomatik klima tuşları gibi konfor fonksiyonlarına yönelik elemanlar ise hem sürücü hem de ön yolcunun ulaşabileceği şekilde ortadadır. Kontrol Ekranı ve bu ekrana giriş yapmayı sağlayan ve sezgisel olarak tek el ile kullanılabilen Controller da bu bölgededir. Controller, sekiz yöne hareket ettirilebilir. Menüler ise bir rüzgâr gülü mantığında yerleştirilmiştir. Tüm fonksiyonlar hiyerarşik bir şekilde birincil ve ikincil olmak üzere sıralanmıştır. Radyo ses seviyesi, silecekler, ısı ayarı veya arka cam rezistanı gibi birincil fonksiyonlar alışıldığı gibi birer kontrol düğmesi vasıtası ile kullanılır. Anlık tüketim gibi ikincil fonksiyonlar ise Kontrol Ekranı üzerinden Controller ile kumanda edilir. Böylece sürücü gerçekten dikkat etmesi gereken şeylere konsantre olur.

Aktif hız kontrolu

Aktif hız kontrolu, klasik hız kontrolunun (cruise control) geliştirilmiş bir fonksiyonudur. Bu sistemle radar vasıtası ile önceden seçilmiş bir hızın sabit tutulması sağlanır. Radar sezici ve kontrol ünitesi birleştirilmiş ve ön tamponun altında bulunan bir bölgeye yerleştirilmiştir. Bu donanım sayesinde BMW'niz önde giden bir araca yaklaştığında, sistem aracı otomatik olarak fark eder ve önceden belirlenmiş bir mesafeyi (üç değişik ayar mümkün) sabit tutar. Otomobilin önü açıldığında, hafızada bulunan hıza ulaşmak için otomatik olarak hızlanır. Fren ve gaz pedalına yapılacak küçük bir dokunuş, sistemin devre dışı kalması için yeterlidir. Bu sistem ile sürücü tamamen trafiğe konsantre olabilir ve böylece sürüş konforu artar. Ancak trafik durumuna göre sürüş şekli doğal olarak sürücünün sorumluluk alanı içindedir.

Hi-Fi Professional LOGIC7

Bu Hi-fi sistemi, tüm bilinen ses formatlarının 13 hoparlör üzerinden çok kaliteli bir şekilde verilmesini sağlar. 7 mid-range, 4 tweeter ve 2 adet merkezi yerleştirilmiş subwoofer ile hiçbir sistemle kıyaslanamayacak bir ses elde edilir. Tweeter'lar ve orta frekans hoparlörleri (100 mm çaplı) alüminyum membranlara sahip olup, subwoofer'lar seramik alaşımlıdır. 6 orta frekans hoparlörü dört kapıya ve arka cam önüne yerleştirilmiştir. Bu hopörlerlerin sonuncusu ise kokpitin tam ortasına monte edilmiştir. Subwoofer'lar (217 mm çaplı) ise ön koltukların altında bulunmaktadır. Bu merkezi bas kavramı ile bas seslerin tüm iç mekâna eşit dağılımı sağlanmıştır. Bunu sağlamak için yüksek performanslı hoparlörler aracın tabanına yerleştirilmiştir. Böylece eşiklerde bulunan tüm boşluklar hacimli ses üretimi için kullanılmıştır. Bu düzenleme ile bagaj hacmi daraltılmamış, arka cam önünde oluşan titreşimler önlenmiş ve bas seslerin çok net bir şekilde elde edilmesi sağlanmıştır.

Adaptif farlar

Adaptif far çalışma sisteminde, virajlar alınırken, sensörler araç hızını, savrulma oranını ve direksiyon açısını tespit ederler. Daha sonra elektro-mekanik bir sistem, virajın yerleşimine uygun bir biçimde xenon farların yönünü ayarlayarak yolun ileri kısımlarında azami düzeyde aydınlanma sağlar. Ayrıca Bixenon farlarda uzun hüzmelerde xenon olduğu için iç taraftaki farlar Curve Light olarak sinyal verildiğinde veya direksiyon açısına göre 90 derece yanları aydınlatmaktadır. Sizin açınızdan bunun anlamı, gece yolculuklarında güvenliğinizin belirgin bir biçimde artmasıdır.

Aktif direksiyon

BMW F 650 GS Dakar (2004)
BMW S1000RR

Nasıl Servotronic, klasik hidrolik direksiyon yumuşaklığını hıza göre ayarlayarak konfor ve güvenliği birleştiriyorsa, Aktif Direksiyon (active steering) da direksiyonun tur sayısını hıza göre ayarlar. Bu olağanüstü özelliğe sahip bir otomobilde, düşük hızlarda çok kısa turlu bir direksiyona sahip olur ve hafif direksiyonunuzu çok az çevirerek park ve manevra kolaylığı yaşarsınız; yüksek hızlarda ise tur sayısı artarak otomobilin yön tutuş dengesini artırılmış, güvenli ve rahat kullanımı garantiye alınmış olur.

ASC + T ( Automatic Stability Control + Traction)

Kalkışlarda veya buzlu 'kaygan' yollarda viraj dönüşlerinde, tahrik tekerleklerinde ambelaj (birinde veya her ikisinde, farklı oranlarda dönüş sayısı artışı) oluşur. Sistem ABS sensörlerinden devir uyarısı alarak 'tahrik tekerlekleri' serbest tekerleklerden gelen devir sinyaliyle karşılaştırır. Belli bir değerin üzerinde ambelaj söz konusu olursa ambele olmuş tekerlekleri bu durumdan kurtarmak için DME (Digital Motor Electronic) ile haberleşerek motordan gelen torku azaltma yoluna gider. DME , bu talebi yerine getirmek için: ateşleme zamanını geciktirir, enjökterlerdeki yakıt miktarını azaltır, gaz kelebeğini kısma işlemlerini yapar. Buna ek olarak sistem ambelaj oranları arasında sağ ve solda fark varsa, sağ ve/veya sol tekerlekleri ABS sistemine komut verilerek frenler. Böylece enlemesine kararlılık korunmuş olur ve araç boylamasına hareketine devam eder.

ABS (Antilock Braking System)

Aracın frenlenmesi sırasında, yol yüzeyinde lastiklerin tutunabilme gücüne göre belirli bir fren dozajı aşıldığında tekerlekler bloke olurlar. Frenlenen tekerlekte oluşan blokaj sorununu çözebilmek için ABS sistemi fren hidrolik sıvı basıncını belirli bir aralıkta azaltır veya çoğaltır. Bunun için ABS sistemi 4 tekerlekte de bulunan tekerlek devir sensörlerinden uyarı alır ve fren hidroliği basıncını düzenler. Bu durum frenleme sırasında aracın savrulmasını engeller ve kararlığı artırır. Aracın frenlenmesi sırasında boylamasına kararlılık kaybolmaz; tekerlekler bloke olmazlar, maksimum frenleme sırasında bile direksiyon hakimiyeti kaybolmaz, düşük sürtünme katsayılı yollarda frenleme sırasında tekerleklerde blokaj oluşumu engellenir. Sistemin patent sahibi ve üreticisi BOSCH firmasıdır. Otomobilde ilk kez Mercedes S modeline uygulandığı söylense bile yaklaşık 2 ay içerisinde BMW 7 serisinde kullanılmıştır (aynı yıl 1978)

Servotronic

Klasik hidrolik direksiyon sistemine sahip araçlarda düşük hızlarda sürüş kolaylığı ve konfor sağlanırken yüksek hızlarda direksiyon cevabının yumuşak olması nedeniyle aktif güvenlik azaltır. Bu yüzden servotronic sistem hidrolik direksiyon sisteminin güç desteğini araç hızına bağımlı kılar. Park manevralarında maksimum konfor, yüksek hızda aktif güvenlik standardizasyonu ve direksiyon cevabının daha net hissedilmesini sağlar.

DSC (Dynamic Stability Control)

Otomotiv literatüründe ESP (Elektronik Stabilite Programı) olarak bilinen donanımın BMW uyarlamasıdır. Belli bir hızın üzerinde viraja girildiğinde araçta oluşan oversteer "arkadan kayma" ve understeer "önden kayma" problemlerini algılayarak ASC+T ve ABS sistemlerini kullanarak problemi fiziksel limitler dâhilinde çözen üst hiyerarşide bir sistemdir. (Çalışma Şekli: Sistem, sapma (yaw) yönünde algıladığı bir dönme hareketini, ön veya arka tekerlerden birini ABS kullanılarak bağımsız frenleme ile ters kuvvet oluşturarak algılanan dönmeyi kopmase eder. Böylece aracın yanlamasına (lateral) savrulması önlenir.) Örneğin sağa doğru viraj almaktasınız ancak aracın önü viraj dışına(düz) ilerliyor. BMW mühendislerinin understeering diye tabir ettiği burundan kayma gerçekleşirken, sağ arka tekerleğe izinsiz bir fren uygulayarak aracın burnu (önü) virajın içine çekilir. BMW mühendisleri, otomotiv sektöründe ESP olarak bilinen sistemi aynı yıl içerisinde (1994yılından itibaren) DSC adı ile 7.50i(iL) modellerinde standart olarak sunmuş olup; bu sisteme 1996 yılı başında 2 adet rotasyon sensörü ile 1 adet yanal akselerasyon sensörünü ve birçok parçayı dâhil ederek otomobil dünyasındaki en modern yürüyen aksamı dizginleyip, bu sektördeki çığırlardan birini açmıştır.

CBC (Cornering Braking Control)

(Köşe Frenleme Kontrolü): Otomobil viraj içinde iken hızla frene basıldığında eğer arkadan çekişli ise genellikle aracın burnu viraj içine, arkası viraj dışına kayma eğiliminde olur (oversteering). Önden çekişli ise genellikle burnu viraj dışına kayar (understeering). Böyle bir durumda frenleme esnasında arka tekerleklere, klasik sistemlerdeki eşit basınçta fren etkisi uygulandığından bloke olabilirler. CBC sistemi burada devreye girerek bu tekerlekteki fren gücünü limitler. Normal şartlarda ilerleyen araç sağa doğru bir virajda iken sol arka tekerlek; sola doğru virajda iken sağ arka tekerlekteki devir sayısının daha fazla olması gereklidir. Viraj esnasındaki ani frenleme ile yukarıda bahsedilen dengenin bozulması durumunda CBC sistemi, sadece viraj içi arka tekerleğin devrinin yükselmesini, diğer tekerleklere oranla engelleyecektir. Bu durumda olası spin tepkisi engellenmiş olacaktır. Aynı zamanda bu sistem, fren ile viraj dışında kalan max. yükteki ön tekerleğe daha fazla fren gücü kullandırma yetkisine sahiptir.

DBC (Dynamic Braking Control)

Bu sistem tamamen sürücünün panik durumlarda frenlemesine yardımcı olacak şekilde programlanmıştır. DBC sistemi, ayağın gaz pedalından çekiliş hızını ve fren pedalına dokunma süresini parametre olarak kullanır. Sürücü aniden ayağını gazdan çekip frene bastığında, sistem bunu panik durum olarak algılar ve bir insanın yapamayacağından daha hızlı ve etkili bir frenaj sağlar. Kısacası tehlikeli durumu algılayıp sürücüden daha önce fren sistemini gerekli basınçla harekete geçirir bunu hidrolik etki ile yapar. Daha önce bir rezervuarda toplanan yüksek hidrolik basınç böyle bir durumda serbest bırakılarak çok hızlı bir şekilde tekerleklere dağıtılır.

SMG (Sequential Manual Gearbox)

BMW’nin 2014’te üretimine başladığı yeni model serisi (2 Serisi) BMW M235i Coupé

SMG teknolojisi BMW tarafından Formula yarış arabaları için geliştirilen ve sonradan günlük kullanım için üretilen BMW'lere adapte edilen bir şanzımandır. SMG şanzıman otomatik bir düz vites sistemi olarak düşünülebilir. SMG şanzımanlı BMW'lerde debriyaj vitesi yoktur, şanzımanın kendi içinde otomatik debriyaj sistemi vardır. Vites orta konsoldaki vites kolunun ileri ve geri itilmesiyle veya direksiyonun sağ ve solundaki pedalların geriye çekilmesiyle değiştirilir. BMW mühendisleri aynı zamanda vites değişim hızını kontrol etmek amacıyla orta konsola bir düğme koymuşlardır. En hızlı konuma getirildiğinde vites saniyenin çok altında değiştirilmekte(0,02s) fakat bu hızlı değişimler arabayı sarsabileceğinden konforlu vites geçişleri için vites kolunun arkasındaki düğmeden ayar yapılmaktadır. Yeni bir kullanıcının SMG şanzımana alışması 1 ay kadar alabilmektedir . Bunun en büyük nedeni ise diğer arabalardaki otomatik vitesten farklı olarak vites geçişleri sırasında ayağın gazdan kaldırılmasının gerekliliğidir. SMG şanzıman en çok M serisi arabalarda tercih edilmektedir, hatta 2003 model M3 CSL'de 2006 yılında çıkan M5'te standart olarak sunulmaktadır. Volkswagen'in geliştirdiği DSG (Direct Shift Gearbox) ile pazarda çift kavramalı şanzımanlar daha popüler hale gelmiştir ve BMW'de buradan hareketle 2008 BMW M3'te DCT (Dual Clutch Transmission) sunulmuştur.

VANOS

Motor alt ve üst devir aralıklarında gezinirken, kam millerinin(subapların hareketini sağlayan miller, egzantrik mili) subap açılma-kapanma avansını değiştirebilen sistemdir. Sonuç olarak daha şişkin bir tork eğrisi elde edilir.

Valvetronic

Seri motor üretiminde benzersiz bir teknolojidir. Valvetronic sayesinde hava emme valflerinin sürekli değişken hareketleri sağlanarak motorda gaz kelebeğine ihtiyaç duyulmaz. Daha az tüketim, daha düşük egzoz emisyonu, bununla beraber daha dinamik ve anında tepkili bir sürüş avantajı elde edilir.

Zaman dizini


<- Önceki BMW yol arabası zaman çizelgesi, 1980lerden-bügüne
Tür Seri 1980ler 1990lar 2000ler 2010lar
0123456789 0123456789 0123456789 012345
Ufak aile  BMW Compact 1 Series E36 E46 E87
Compact exec 3 Series E21 E30 E36 E46 E90-E93
Executive 5 Series E12 E28 E34 E39 E60/E61 F10/F11
Büyük boyut 7 Series E23 E32 E38 E65/E66 F01/F02
Coupé 6 Series E24 E63/E64
Roadster Z Serisi Z1 Z3 Z4 Z2
Supercar/GT   E26 E31 Z8 Z10
Crossover X3 E83
X5 E53 E70

Diğer teknolojiler

BMW, 2008 yılında geliştirdiği DPC sistemini ilk defa X6 modelinde kullanarak SUV (ya da BMW'nin deyimiyle SAV veya SAC) sınıfındaki yol tutuşta bir devrim yarattı. Alfa Romeo'nun Q2 sisteminin bir benzeri olan DPC, torku her iki çekiş tekerleğine farklı oranlarda dağıtarak aracın virajdaki kontrolünü iyileştiriyor. CBS sistemi zamanı geldiğinde aracınızın bakım zamanını bildirme özelliğine sahip. Connected Drive teknolojisi bir ilk olarak araç içinden internete bağlanmaya olanak verirken, Efficient Dynamics felsefesi çerçevesinde kullanılan Start-Stop sistemi, fren enerjisi geri kazanımı gibi sistemler de sürüşü verimli kılmaya olanak veriyor.

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 10/30/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.