Baldaken
Baldaken, Sayeban ya da Sayapan olarak da bilinir, mimarlıkta bir altar ya da mezarın üzerini örten, kolonlarla taşınan, mekanı sınırlayan duvarlardan bağımsız, sundurma biçimli örtü. İspanyolcada bir altar ya da kapının üzerine gölgelik olarak asılan ve Bağdat'tan ithal edilen özenli brokar işlemeli örtülere verilen baldaquin adından türeyen baldaken sözcüğü, daha sonraları bir altar üzerinde yer alan, yapıdan bağımsız tavanları tanımlar olmuştur.
Dört sütun üzerine oturan kubbemsi ve taştan baldaken türleri siboryum olarak bilinir. Bazı bazilikalarda küçük bir yapı niteliğinde yapılmış, zengin kumaşlarla donatılmış olanları da vardır. Küçük, açık yapıları örten ve baldakene benzeyen süslü çatı ve saçaklara arastak adı da verilmiştir. Taht vb oturulacak yerlerin, çadır kapılarının önüne dört direk üstüne gerilen kumaş örtü ya da gölgelikler de sayepuş olarak bilinir.
İlk baldaken örneklerine Ravenna ve Roma'da rastlanır. Baldaken genellikle dört sütuna oturan baştabanlarla (arşitrav) bunların üstünde yer alan bir sıra minyatür kolonadın taşıdığı bir topuz ya da beşik çatıdan oluşur. Romanesk baldakenlerde (Milano'daki S. Ambrogio'da olduğu gibi) düz baştabanların yerini çoğu zaman kemerler alır. Baldakenin dört yüzünde bu kemerlerin üstünde de alınlıklar bulunur. Gotik dönem baldakenlerinden günümüze pek az örnek kalmıştır. Zaten bu dönemde baldaken İtalya dışında pek fazla kullanılmamştır. Ama 19. yüzyılda Eugène Viollet-le-Duc'ün yeniden inşa ettiği Paris'teki Sainte Chapelle'de (1247-50) zengin bir gotik baldaken örneği bulunmaktadır. Rönesans döneminde baldaken uygulaması yaygınlaşmıştır. 17. yüzyılda, barok sanatın önde gelen temsilcisi Gian Lorenzo Bernini'nin Roma'daki San Pietro Bazilikası için yaptığı görkemli bronz baldakenin de etkisiyle, pek çok baldaken uygulaması yapılmıştır.
Kaynaklar
- Bu maddenini yazılmasında Encyclopædia Britannica Fifteenth Edition'ndaki Baldaken maddesinden yararlanılmıştır.