Bern Bildirisi

Bern Bildirisi veya Bern Mutabakatı, Ege kıta sahanlığı uyuşmazlığı konusunda 11 Kasım 1976 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan ara anlaşma.

Ocak 1974'te Türkiye’nin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na (TPAO) Ege Denizi’nde Türk kıta sahanlığında petrol arama ve sondaj yetkisi vermesi ile ortaya çıkan uyuşmazlık, iki ülkenin Ege Denizi'nin uluslararası sularında petrol aramaya başlaması, Türk araştırma gemisi "Çandarlı"nın Ege'ye çıkarılması (Mayıs 1974), ikili görüşmeler, bir başka Türk araştırma gemisi "Sismik-1"in (eskiden "Hora") denize açılması (Temmuz-Eylül 1976) gibi aşamalardan geçti. Yunanistan, Ağustos 1976'da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne ve Uluslararası Adalet Divanı'na başvurdu. Güvenlik Konseyi, 25 Ağustos 1976 tarihinde çıkan 395 sayılı kararıyla taraflara görüşmelere tekrar başlamaları ve Divan'a başvurma olasılığını da göz önünde tutmaları önerisinde bulundu.[1] Divan, Yunanistan'ın "koruma önlemi alınması" (ihtiyati tedbir) istemini 11 Eylül 1976'da reddetti.

Bunun üzerine Bern'de başlayan ikili görüşmeler, kıta sahanlığı konusundaki ilişkilerde tarafların tutumlarını belirli kurallara bağlayan bir bildiriyle sonuçlandı. 20 Kasım 1976'da Ankara ve Atina'da açıklanan Bern Beildirisi'ne göre iki ülke, görüşmelere zarar verebilecek herhangi bir davranıştan kaçınılmasını ve "aralarında kıta sahanlığının sınırlandırılması için yararlı olabilecek bazı ilke ve pratik ölçütlerin saptanması amacıyla" devlet uygulamalarının ve uluslararası kuralların incelenmesini karar altına alıyordu.

Bern Bildirisi'nden sonra ikili görüşmeler sürdürüldü. 1978'de Montreaux'de Yunanistan başbakanı Konstantin Karamanlis ile Türkiye başbakanı Bülent Ecevit arasındaki doruk toplantısından sonra müsteşarlar ve uzmanlar düzeyinde görüşmeler devam etti. Ama 1981'de Yunanistan'da Panhelenik Sosyalist Hareket'in (PASOK) seçimleri kazanması üzerine başbakan olan Andreas Papandreu'nun yönetimi görüşmelere son verdi. İkinci kez 1985'te seçim kazanan Papandreu'nun, "kendi iktidarlarından önce yapılmış anlaşmaları tanımayacakları" yolunda verdiği demeçler basında yer aldı.

Bu arada Yunanistan'ın kendi karasuları dışında petrol arama etkinlikleri yeniden başladı. 1986'da petrol bulunmuş olan Taşoz Adasının doğusunda ve Yunan karasularının dışında sondaja başlanacağı yönündeki haberler Mart 1987'de gerginliği artırdı. Türkiye, Bern Bildirisi'ne uyulmasını istedi. Bildirinin ancak ikili görüşmeler süresince geçerli olduğunu, görüşmeler kesildiğine göre 1976'daki anlaşmanın artık geçerli olmadığını öne süren Yunan yanıtı üzerine, 25 Mart 1987'de Türkiye, Yunan adalarının çevresinde petrol arayacağını ilan etti. Silahlı çatışmaya yol açabilecek bir bunalım doğduysa da 28 Mart'ta her iki tarafın da şimdilik kendi karasuları dışına çıkmayacağı açıklandı.[2]

Ayrıca

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 10/13/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.