Darıseki, İmranlı

Darıseki
  Köy  
Sivas
Ülke Türkiye Türkiye
İl Sivas
İlçe İmranlı
Coğrafi bölge İç Anadolu Bölgesi
Nüfus (2000)
 - Toplam 52
Zaman dilimi UDAZD (+3)
İl alan kodu 0346
İl plaka kodu
Posta kodu 58980
İnternet sitesi:
YerelNET sayfası

Darıseki, Sivas ilinin İmranlı ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihçe

Darıseki tarihi

Darıseki Tarihi hakkında düşüncelerim

'Bu küçük çalışma bir çıkış yolu aramaktadır, somut verilere dayanmayan hiçbir şey bilimsel değildir. Bilimi köreltenler utansın'

Darıseki köyünün ne zaman kurulduğunu kesin bilemiyoruz. Bu durumda biraz söylencelerden yola çıkıyorum, biraz da köyün çevresiyle ilgili tarihi incelemek ile.

Köyün tarihini saptayabilmek için bakmamız gereken yöreler, Divriği , buna bağlı olan Hinora( bugünkü adı Madenli köyü), ve Örenik (bugünkü adı Aydoğan köyü) ve doğal olarak da İmranlı olmalıdır.

Divriğinin tarihi çok eskilere dayanır. Hititlere kadar uzanır. İÖ 550'de Perslerin egemenliği, İÖ 334'ten sonra bir süre İskender'in işgali altında, İÖ 330'larda Kappadokia Krallığı'nın egemenliği, derken Roma egemenliği altında bir süre Pontus ve Sasaniler tarafından yönetilir. Bizans döneminde adı Tephrike olarak geçer. Bir sınır kalesi olanTephrike 9.yüzyıl ortalarında Bizans imparatorluğunun dinini kabul etmeyen Paulusçular tarafından sığınak olarak kullanılır. 1080'den sonra Mengücek, Eratna Beyliği , Osmanlı ve bir süre de Timur işgali, arkasından Memlükler dönemleri geçirir. 1516 yılında kesin olarak Osmanlı toprağı olur. Osmanlı döneminde Sivas eyalatinin bir sancağı olan Divriği, Tanzimat'tan sonra önemini yitirir ve Sivasa bağlı bir ilçe olur.

Divrigine bağlı Hinora (bugünkü adı Madenli köyü) köyünün en az 1150-1200 yıllarına uzanan bir tarihi olduğu sanılıyor. Doğu Roma imparatorluğu dönemine kadar uzanan bir geçmişi olduğu bilinmektedir. Hacı Bektaş-ı Veli halifelerinden Kara Donlu Can Baba'nın bu yöreye gönderildiği sanılmaktadır. Yörede Alevilik öğretilerden nasibini alan en erken köylerden biri özelliğini taşır.

Yine Divriğine bağlı Örenik(bugünkü adı Aydoğan köyü), hane sayısı bakımından çevre köylere göre büyük sayıldığından dolayı uzun süre bucak olarak kalmıştır. Aşağı yukarı 1000 yıllık bir tarihi vardır. Yer olarak Hinora ile Darıseki arasında bulunmaktadır. İmranlı, Sivas'ın kuzeydoğusunda ve 106 km. uzaklıktadır. Komşu ilçe Divriği İmranlının güneyindedir ve her iki ilçe de doğudan Erzincan il sınırları ile komşudur. Darıseki köyü bu her iki ilçenin doğudan Erzincan il sınırlarının buluştuğu bölgede yer almaktadır. İmranlı ilçesine bağlı olan Darıseki köyü ilçeye 41 km uzaklıktadır. Köy tarihi üç soyadı ile özdeşleşmiştir. Arslan, Şahin, Üzüm soyadları. Ben burada yalnız bir soyadını konumuz açısından işlemeye çalışıyorum. Diğer iki soyadlarına bilgim eksikliğinden dolayı, yanlış olmaması için ele alamıyorum. Darıseki köyü tarihi hakkında da bugüne kadar yazılmış ve yayınlanmış hiçbir yazıya rastlayamadığım için belki de bu yapmış olduğum fikir cimnastiği bir ilktir. Bilemiyorum.

İmranlı tarihine baktığımız zaman, İmranlının tarihi geçmişi de Divriği tarihiyle örtüşmektedir. Tarihi geçmişi Hititlere kadar uzanmaktadır. Divriği ile farkı, İmranlı ve çevresi, insan topluluklarının yaşamak için pek seçmedikleri bir yöredir. Sebebi ise buraların aşırı ormanlık alanları olması özelliğinden gelir.

İmranlının çehresi 93 harbi(rumi takvim, 1293) olarak tarihe geçen 1876-1878 Osmanlı-Rus Savaşları'ndan sonra değişmiştir. Ağırlık olarak bu yörelerde oturan ermenilerin ve diğer yerli halkın buraları boşaltması ile boşluklar doğudan göçen türk ve kürtlere yerleşim alanı olmuştur. Bu bölgelere gelen göçler yoğunluk olarak İmranlı’ya komşu ilçe olan Zara’ya(Koçgiri) fazla yük getirdiği için devlet bir kısmını özellikle İmranlı’ya yerleştirmiştir. Bu göçlerle beraber adı Çit sahrası olarak anılan İmranlı, Çit bucağı adını almıştır. Daha sonra 1948’de ilçe olmuştur.

Burada kısaca Zara(Koçgiri)ilçesinden de bahsetmek gerekiyor. Çünkü tüm yöreyi etkileyen etkenlerden birisi de bu ilçedir. 1398'de Yıldırım Beyazıd tarafından Osmanlı topraklarına katılan Zara, 1548'de Kanuni Sultan Süleyman tarafından Kürt Koçgiri aşireti yöreye yerleştirilmiştir.

Yörenin etnik durumu kürt aşiretleriyle birlikte daha da renklenmiştir. Türkler, ermeniler, rumlar ve kürtler birlikte yaşamaya başlamışlardır. Zamanla bu etnisite karması tüm bölgeye yayılmıştır.

Zara 1871'de Sivas Sancağına bağlı bir ilçe(kaza) olmuştur. 93 harbi olarak bilinen 1876-1878 Osmanlı–Rus harbi tüm yöreyi derinden etkilemiştir. Özellikle yoğun olan ermeniler buralardan göçmüş, onun yerine Erzurum, Kars yörelerinden devlet tarafından muhacir tabir edilen göçmenler getirtilerek bu yörelere yerleştirilmişlerdir. Bu bağlamda özellikle Zara-İmranlı-Divriği üçgeninde çok kültürlülük biraz kabuk değişikilğine uğramakla birlikte yörede bir zenginlik olmaya bugün de devam etmektedir.

Bu kısa kısa tarih bilgilerinden sonra Darıseki tarihini çözmeye çalışıyorum. Eski yazılarla yazılan Osmanlı arşivleri öğrendiğimiz kadarıyla 2000 yılından itibaren açılmaya başlanmış ve çeviriler yapılıyormuş. Darıseki hakkında bir bilgi bulunur mu bilinmez. Biz burada çaresiz hem söylencelerden hem de yörenin tarihinden faydalanmaya çalışarak bir çıkış yolu bulmaya çalışacağız.

Burada iki şeyi vurgulamak gerekiyor. Darıseki köyünün bulunduğu arazinin bir yerleşim birimi olarak ne zaman kullanılmaya başladığı ve köyün ‘Darıseki köyü’ adını ne zaman aldığı. Darıseki köyü adının ne zaman yasallaştığı konusunda bir bilgim yoktur. Ancak en eskilerimizin bildiği bir şey varsa o da, köyün adının hiç değişmediği, kurulduğundan beri hep aynı adı taşıdığıdır.

Örenikli(Aydoğan köyü) ünlü ozan Kul Hümmet Üstadım, araştırmalara göre 1740 yıllarında Örencikte(bugünkü Darıseki köyünün olduğu yer) doğmuştur, deniyor. Eğer bu bilgiden yola çıkarsak Darıseki köyünün topraklarına o zaman Örencik deniyor olabilir. O tarihlerde yukarıda incelediğimiz gibi Örenik, yöreyle karşılaştırdığımızda hatırı sayılır büyüklüğe sahip bir köymüş. Belki o zaman bucak idi. Darıseki toprakları da ya Öreniğe bağlıydı ya da bugünkü Darıseki topraklarının bulunduğu yer yerli halk tarafından bu ad ile anılıyordu. Bilemiyorum, ancak bu durumda soyağacı araştırmama göre Darıseki, yerleşim birimi olarak bu tarihten biraz daha gerilere uzanıyor.

Babamın babası, yani büyükbabam 1908 doğumlu. Büyükbabamın atalarını sırasıyla sayayım, Kasım hoca, İbrahim hoca, Kamber, İsmail hoca, Mehmet(urumoğlu). Öğrenebildiğim bunlar. Yani 1908 doğumlu büyükbabamdan geriye 5 nesil. Bunlardan İbrahim hoca ve oğlu Kasım hoca, hoca unvanlarını, özellikle İbrahim hoca İstanbula gidip Rüştiyeyi okuyup hocalık yapmış olduğundan almışlar. Yani bugünkü üniversite eğitimi almış ve hocalık yapmış. Oğlu Kasım hoca da İstanbulda bir zaman bulunmuş ve sonradan köye dönüş yapmış. Eğer yaş ortalamalarını nesilden nesile geçiş yaşını, ortalama 30-40 yaş ile hesaplasak(yani baba ile çocukları arasındaki yaş farkı, babanın yaşı değil) 1700 başlarına rahatlıkla ulaşabiliriz. Daha gerisini bilmiyoruz. Verilerimize göre hareket etmeye çalışıyorum. Yine eskilerimizin ortak anlattıklarına göre soyumuz şöyle gelişiyor. Beş nesil geriye saydığım ilk Mehmet ile başlıyor, şöyle:

Anlatım 1. Mehmet, Hinora’dan( Divriği, Madenli köyü) bir kızla evleniyor ve soyumuz buradan gelişiyor.

Anlatım 2. Mehmet, Hinora’dan, gelip bizden bir kızla evleniyor, gayri müslümmüş, Mehmet adını alıyor, Aleviliği seçiyor ve soyumuz buradan gelişiyor.

Her iki anlatımda ortak olan şu ki, ya kız ya da erkek Hinora’dan. O zamanlar Darıseki olan yer ya bir çiftlik ya da bir oturan var idi bu arazide, evlenen çiftler yaşamlarını burada devam ettiriyorlar.

Bu her iki olaydan hangisi doğruysa artık, bundan sonra bizim soyumuza unvan olarak ‘ urumlar’ ya da ‘urumoğlu’ deniyor. Ve Darıseki'de bir değirmen kuruluyor, adına da ‘urumoğlu değirmeni’ deniyor ve hep urumoğulları çalıştırıyor orayı. Kurulan değirmen de buranın artık yerleşim birimi olarak kullanıldığını somutlaştırıyor. Anlaşılan çevre yaşayanları bu unvanı takıyor bu gelişen yeni soya da.

Burada bizim insanlarımız ‘rum’ ve ‘urum’ sözcüğünün farkını anlayamıyor. Onun için urum deyince rum anlıyorlar. Halbuki bu unvan kız ya da erkeğin dışarıdan gelmesi anlamına gelen ‘urum’, yani bir tür göçmen, yabancı vs anlamına geliyor bu durumda. Bildiğimiz gibi ‘urum’ sözcüğü Yunancadan gelme, Yunanlar Rum olmayanlara urum derlerdi. Bu sözcüğü anadoludaki rum olmayanlara, yani kendilerinden olmayanlar için kullanırlardı. Yani yabancı, bizden olmayan vs. Sonradan bu sözcük zamanla osmanlı diline de yerleşti ve anadoluda yaygınlaştı.

Kısacası Darıseki köyündeki ‘üzüm’ soyundan gelenler için kullanılan bu unvan her ne sebeple olursa olsun sonuç olarak bir taraf, ya kız ya da erkek, evlenme yoluyla aleviliği seçmiş oluyor olabilir. Gerçi kesin olan bir sonuç olmadığı için diğer olasılıklar da göz önünde bulundurulabilir. Örneğin, Hinora tarihini göz önünde bulundurduğumuzda pekala alevileşmiş bir yerli de olabilir evlenmeden önce ya da daha önceden Alevi bir aileden geliyordu., çünkü biliyoruz ki anadoluda Hacı Bektaşa gönül verip aleviliği seçen ermeniler ve benzeri de çok var. Ya da türktü ve Aleviydi. Başka bir köyden geldiği için 'urum', yani yabancı olarak anıldı. Bir olasılık, çünkü bakıyoruz, Hinorada ‘Kara Donlu Can Baba’ etkisi güçlü, ve tarihi de epey gerilere dayanıyor. Aslında burada ne olduğu önemli değil, insan olduğu önemli. Anlatmak istediğim, 'urum' ve 'rum' sözcüğünün birbirine karıştırıldığı. Rum da, ermeni de, kürt de, türk de olabilir. 93 harbine gelene kadar bu yöre, din, meshep, tarikat, milliyet bakımından tam bir 'çok kültürlülük' yaşam biçiminde idi. Her ne kadar bugün de çok kültürlülük bu yörelerin zenginliği olsa da 93 harbinden sonra biraz kabuk değiştirerek bugünlere gelmiştir.

Ve bir de bu soyu bildiğimizden beri göçebelik ya da aşiret yaşantısı izlerine rastlayamıyoruz. Ya çok önceden toprağa yerleşmiş ya da göçebelik hiç yaşamamış olabilirler. Eğer bulgularımızda göçebelik ya da aşiretlik izi rastlanabilseydi, en azından göçebe ya da aşiret olan üyeler birden bire duman olup kaybolmazlardı, mutlaka göçebe ya da aşiret fertlerinden de bugüne bir tür veriler olabilirdi. Bu durumda Darıseki köyünü yerleşim birimi olarak kullanmaya başlayan yukarıda anlattığımız her iki olasılıkta da bir yöreye yerleşik halk arasından soyun geliştiği tezi ortaya çıkıyor. En azından bilebildiğimiz tarihten başlayarak.

Ekonomik durumu da, hesaplara göre oldukça iyiymiş ki, İstanbulda Rüştiyeyi okuyan çıkmış o devirde.

Sonuç olarak bu fikir cimnastiği ile Darıseki köyünün, yerleşim birimi olarak kullanılması aşağı yukarı 1700’lere dayanıyor.

Tüm internet sitelerinde ‘Darıseki köyü 1750’lerde Ali adında biri tarafından kurulduğu sanılıyor’ tezi yaptığım soyağacı araştırmalarımla örtüşmüyor. Çünkü araştırdığım soyağacı sonuçlarına göre ilk Ali adı üçüncü nesile rastlıyor. Köy adı ne zaman yasallaşmış bilemiyorum, ancak köy, yerleşim birimi olarak ilk rastlanan ‘Ali’ adından önce iki nesil daha var, Ali üçüncü nesil oluyor. Zaten internet sitelerinde dolaşan bu bilginin de nereden çıktığını bilen yok. Anlaşılan biri bir şey söylemiş, o da referans olarak hiçbir temele dayanmadan her tarafa kopyalama usulü ile yayılmış, nerdeyse resmileşmiş.

Köy diğer yöreler gibi 1950’lerin sonlarından başlayarak dışa göç vermiştir. En büyük göç İstanbula olmuştur. Küçük bir köy sayılan Darıseki, kökenleri bugün İstanbul, İzmir, Ankara başta olmak üzere diğer şehirlere, Almanya, İngiltere, İsveç gibi avrupa ülkelerine, hatta Kanada gibi ülkelere yayılmıştır.

22 kasım 2008 Üzümbaba

Darıseki sitesi adına

Kaynak: http://www.dariseki.com/dariseki_tarihi.htm

Kültür

Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi yoktur.

Coğrafya

Sivas il merkezine 145 km, İmranlı ilçesine 41 km uzaklıktadır.

İklim

Köyün iklimi, karasal iklim etki alanı içerisindedir.

Nüfus

Yıllara göre köy nüfus verileri
2007
2000 52
1997 23

Ekonomi

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

Altyapı bilgileri

Köyde, ilköğretim şu anda mevcut değil.Köyün içme suyu şebekesi vardır. PTT şubesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt değil taşlanmış toprak yoldur.Köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 12/22/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.