Derebağ, Yerköy
Vikipedi'nin kalite standartlarına ulaşabilmesi için, bu maddenin veya bir bölümünün temizlenmesi gerekmektedir. Görüşlerinizi lütfen tartışma sayfasında belirtiniz. |
Derebağ | |
— Köy — | |
Yozgat | |
Ülke | Türkiye |
---|---|
İl | Yozgat |
İlçe | Yerköy |
Coğrafi bölge | İç Anadolu Bölgesi |
Nüfus (2000) | |
- Toplam | 184 |
Zaman dilimi | UDAZD (+3) |
İl alan kodu | 0354 |
İl plaka kodu | |
Posta kodu | 66900 |
İnternet sitesi: |
Derebağ, Yozgat ilinin Yerköy ilçesine bağlı bir köydür.
Tarihçe
Nüfusunun çokluğundan ve merkezi durumundan dolayı da eskiden beri Devlet Hizmetlerinden azami derecede yararlanmıştır. 1930'lu yıllardan beri ilkokulu, 1975'den beride kendi imece usulü ile yaptığı ortaokulu 1985'lere kadar öğrenim vermiştir. Şu anda ise öğrenci bulunmadığından her iki okul da kapalı durumdadır. 1980'den beri Elektriği, 1990'dan beri PTT şebekesi, 1995'den itibaren Terkoz suyu, 2001'den itibaren de köy yolu asfalt olan çağımızın modern hizmetlerinden de nasibini almıştır. Devletin yaptığı köy hizmet binası mevcut olup muhtarlık hizmetleri buradan sürdürülmektedir. Ayni zamanda da eskiden oldugu gibi Köy Odası olarak da hizmet vermektedir. Derebağı'nda eskiyle yeniyi bir arada görmek mümkündür. Şöyle ki modern,betonarme iki-üç katlı binalar yapılırken eski tek katlı çamur sıvalı taş duvarlı evleri ve daracık sokakları halen görmek mümkündür. Köy meydanımız modern şekilde geniş asfalt hali ile bütün hizmetleri vermeye müsait durumdadır. Tipik bozkır köyü olan Derebağı'na yolunuzu en uygun Nisan - Haziran ortalarına kadar rastlatabilirseniz tadına doyum olmayan bir güzellikler görebilirsiniz. Ayrıca sonbaharın Eylül güzelliği de görmeğe degerdir. Eskiden bağ-bozumu vardı, şimdilerde kavun,karpuz tarlasının güzelliğini yaşamak ve tatmak fevkalade güzeldir. Orta Anadolu'nun orta bölümünde konuşlanmış olan köyümüzde, Türklerin Anadolu'yu fetihleri ile 1071'den öncede iskan edildigi eldeki kesin delillerle mevcuttur. Yani İslam öncesi medeniyetlerden bizim işaret edebileceğimiz Hititler'in köyümüz hudutlarında yerleşim bölgesinin oldugunu şu andaki tarihi kalıntılarla izleri olduğunu ileri sürebiliriz. Acı Suyun Başı-Uzun Kuyu mevkiinde halen kalıntılar görülebiliyor. Bu bölgenin yakınında sonradan Müslüman Türklerin de oturduğu su andaki mezarlıklarının canlı örneklerinden anlaşılıyor. Acı Suyun doğusu Müslüman mezarlığı halen mevcudiyetini sürdürüyor. Derebağı ismini 1958 senesinde Yeniyapan Tren İstasyonunda köyümüz gençleri ile istasyon müdürü Yaşar Bey arasında çıkan bir kavga neticesinde İsrailli ismi karışıklığa sebebiyet verdiğinden değiştirilmek zorunda kalınmıştır. Tarihi tapu olarak şuan köy camisinin merdiven başlarındaki sağlı-sollu iki taş sütunla; çok uzun yıllar Soku Taşı olarak kullandığımız "mermere benzer" yöremizde bulunmayan bir yapi içeren taş halen mevcuttur. Dilden dile söylenen hep yaşlılarımızın anlattığına göre bu üç taş şu an Osman öğretmen'in yazı mahallesindeki evinin olduğu yerde bir kilisenin olduğunu bu taşlarında o kiliseye ait olduğunu bizlere hep büyüklerimiz anlatmışlardır. Onlarda büyüklerinden hep böyle duyup böyle bildiklerini söylerler. Anlaşılan o dur ki köyümüz eski Medeniyetlere de beşiklik etmiştir. Su an köyün ortasında salmaya (Başı Boş) akan bir çeşmemiz Eski Pinar vardır. İşte bütün olayın püf noktası bu suyun başında çok eskiden beri insanlar mekan tutarak yasamalarına dayanır. Yaz Kış su an dahi tatlı devamlı akan bir su varsa o da bu pınarın suyudur. Bu suyun geliş yolunu bilenimiz hiç yok; yaşlılarımızda bizlere böyle gördük böyle biliyoruz diyorlar; derler. Bu pınarı Ecnebi dediğimiz Türk Müslüman medeniyetinden evvelki medeniyetlere ait insanlar inşa etmişlerdir. Bu hakiki bir durumdur. Bunda köy halkı tümden hem fikirdir. Bunların dışında da çok bariz deliller sunamayacağım; ama bu köyde yaşayan insanların arazinin a-Bozbağlar denen mevkiinde bağları b-Derebağı denen mevkiinde bağları c-Avgının başı denen yerde bağları olduğu son olarak da biz yaşayanların Yazı Bagları -Boyalı Bağları -Kara Kuyu mevkiinde bağlarımız varken şuan için kör oldu. Battal hale geldi. Kütükler hastalandı üzüm vermez oldu, dolayısıyla terk edildi. Bunları da birer medeniyet aşaması olarak kabul edebiliriz.
Kültür
Köyümüzde kışları (Kamalak) keklik avI silahsız olarak yapmak ne güzeldi, anlatılmaz ancak yaşayanlar bilir. El sanatları yönünden Kilim,Yün,Kazak,Çorap,Heybe,Yün Torba dokumacılığı son derece güzeldi. Şimdilerde unutuldu; yapılmıyor. Düğünlerde kına geceleri,gelin alayı çekilen,halaylar söylenen yanık türküler vardı. Güzün bulgur dövülür, soku taşı muhabbeti, kestirilen horozlu pilavın tadına söylenen manilerin güzelliğine doyum olmazdı. Düğünlerimizde başlık parası, Emmi - Dayı - Gardaş yolu, Süt Hakkı birde Zir-Zop alınması, gelin alayina ip çekmek vardı. Düğün öncesi Okuntu dağıtma vardı ki bunu da köyde herkes yapamaz belli bazi kimseler yaparlardı. Düğünlerde güreşler tutulur, peşkir - sabundan yolu konurdu. Hülasa anlatılacak daha çok başka hususlarda var ama şimdilik bu kadarıyla yetinmek durumundayız. Bülbüle sormuşlarda ah vatanım demiş Derebağı'da işte öyle bir şeydir. Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi yoktur.
Coğrafya
Yozgat iline 93 km, Yerköy ilçesine 53 km uzaklıktadır. Köyümüz Bozok yaylasının en batı bölümünü oluşturan Aygar Dağının güney eteklerinde kurulmuştur. Rakım denizden yüksekliği yaklaşık 700-850 civarında olup tipik karasal iklim kuşağındadır. Yaklaşık olarak Kuzeyden - Güneye 15 km,Dogudan-Batiya 5 km dolayında bir alana oturur. Köyümüzün arazisi 75.000.000.m² 'dir. Güney sınırımızın Kızılırmağın en büyük kolu olan Delice ırmağı teşkil eder. Yer altı suları yönünden şansız bir bölgedeyiz. Yazları bayağı içme suyu sıkıntısı çekiliyor
İklim
Köyün iklimi, karasal iklim etki alanı içerisindedir.
Nüfus
Kayıtlı 1000 (bin)'in üzerinde haneye, yaklaşık 4000 dolayında nüfusa sahip, ilçemizin de büyüklükte ilk üç köyünden birisiyiz. Şartlar gereği köyde 80 dolayında oturanı diğerleri de başta Ankara (500) - Kirikkale (60) - Mersin (60) gibi illere ve önemli sayıda da yurt dışında; Fransa (80) Danimarka (30) Almanya (25) yaklaşık hane sayısına sahiptir
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Tarım ve Hayvancılıktır.Köyümüzün arazisi 75.000.000.m² 'dir, bu arazinin tam orta noktasına kurulmuş olup, arazinin %60'ında tarım yapamaz durumdadır. Dağlık, Kayalık, Dere, Tepe olmasından tarıma ancak %40'ı elverişlidir. Eskiden güney kesiminde sulu tarım yapilirdi. Şimdi ise ancak ırmaktan motorlar vasıtasıyla sulama yapilabilmektedir. Ormanlık alan olarak dağlık bölgemizde, meşe gibi maki türü agaçlar ve kavak söğüt yetişir. Meyve agaçları olarak Kayısı, Elma, Armut, Erik, İğde, Kuşburnu, Menengiş, Dut (v.b.) ağaçlar vardır. Tarım ürünlerinden başta Buğday, Arpa , Çavdar, Mısır ve Mercimek yetiştirilir. Yöre Cografi özellik olarak kırmızı kiremit toprağına sahiptir. En önemli ürünlerimiz Kavun - Karpuz, Ayçiçeği, Şeker pancarı (v.b.) gibidir. Kavun - Kapuz yetiştiriciliği ile ayrıca yöresinde büyük şöhrete sahiptir. On beş yıl öncesine kadar çok meşhur olan Hasan dede türü üzüm yetiştirilirdi. Şimdi ise bağlar bozuldu. Eski güzellikler kayboldu. Köyümüz ekonomisine bağlarımızdan mevsiminde 1000 ton dolayında yaş üzüm satarak bütçesine büyük katkı sağlardı. Pekmez - Çalma (Katı Pekmez) Kuru üzüm, pestil şeklinde de üzümden degişik ürünler yapılırdı. Tarımımız şuan modern usullerle yapılıyor. Eskiden yöremizde en zor tarım yapan köy konumundaydık bunun nedeni de köyün tarim arazisine uzak olmasından kaynaklanırdı. Su kıtlığından komşu bir köyle uzun süre mahkemelik durumlar yaşadık.
Altyapı bilgileri
Köyde ilköğretim okulu vardır. Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.
Dış bağlantılar
|