Diplomasi
Diplomasi, dış politikada sorunların barışçıl yöntemlerle ve müzakereler yoluyla çözülmesini ifade etmektedir. Diplomat veya diplomatik temsilci ise bu süreçte yer alan kişi ve kurumları ifade etmektedir. Hititlerin Kadeş Antlaşması tarihin bilinen ilk yazılı diplomasi belgesidir. Diplomasinin, toplumsal örgütlenmelerin görülmeye başladığı dönemle birlikte ortaya çıktığı görülmektedir. Nicolson, diplomasinin kökenlerinin farklı insan grupları arasında avlanma sahalarının sınırlarının belirlenmesi hususunda yapılan anlaşmalarda aranması gerektiğini belirtmektedir.[1] 15. yüzyıla kadar diplomasi tek yanlı ve süreklilik göstermeyen niteliktedir. Buna ad hoc diplomasi adı verilir.[2]
Diplomasi türleri;
- İkili diplomasi,
- Çoklu diplomasi,
- Konferans diplomasisi,
- Parlementer diplomasi,
- Doruk diplomasisi olarak farklılaşmaktadır.
Diplomasiyi uygulayanlara diplomat denir. Diplomatlar başka bir ülkeye kendi ülkesini politik, askeri, sanat, iş ve ticaret alanlarında temsil etmek ve diplomasiyi uygulamak için o ülkede bulunur. Bir savaş sırasında devlet düşman devletteki tüm diplomat, bürokrat, elçi ve sefirlerini geri çeker.
Antik çağda
İkiye katlanmış yaprak, belge anlamına gelen “diploma ” Antik Yunan’da ortaya çıkmış ve diğer dillere geçmiştir. Antik Yunan dünyasında diplomasinin gelişmesinin birkaç nedeni bulunmaktadır. Bu nedenlerin başında: devletlerarası sistemin birbirleriyle yakın ilişki içindeki çok sayıda aktörden oluşması diplomatik ilişkileri yoğunlaştırması sayılabilir.. Antik Yunan tarihi boyunca, çok kısa dönemler haricinde hiçbir güç ya da blok diğer güçler üzerinde tam hâkimiyet kuramadı ve sistem çok aktörlü yapısını sürdürdü. Bu bağlamda devletler arasında ilk örgütlenmeler de ortaya çıktı. “ Amphictyonic Lig ” olarak adlandırılan ve Yunan dünyasında ortaya çıkan kimi sorunların görüşüldüğü bu birlikler, Yunan devletleri arasında -genel ve sürekli olmasa da- örgütlenme ve kurallaşmanın yolunu açtı.[3]
Açık diplomasi
Gizli diplomasiye tepki olarak ortaya atılan diplomasi anlayışıdır. Bu anlayışa göre, diplomatik görüşmelerle ilgili tarafların yüklenecekleri hak ve sorumlulukların kamuoyunun bilgi ve denetimine sunulması gerekir. Gizli diplomasiye en büyük tepki ABD Başkanı olan W. Wilson'dan gelmiştir. Büyük Savaş sonunda yayınladığı "Ondört Nokta"nın birincisinde "açık görüşmeler sonunda varılacak açık sözleşmeler" ilkesini ileri sürmüştür.
Bu diplomasi anlayışının gelişmesini etkileyen iki ana etmenden sözedilebilir. İlk olarak, genel anlamda katılımcı demokrasinin sınırlarının gelişmesi hem kitlelerin meclislerini, hükümetlerini denetleme ve yönlendirme olanağını nispeten artırmış hem de kamuoyunu çeşitli baskı gruplarına ait örgütler yolu ile yöneticileri etkileme mesaj iletme kanallarının açılması, açık diplomasiyi belirli bir ölçüde de olsa zorunlu kılmıştır. İkinci olarak da özellikle konferans diplomasisi, parlamenter diplomasi gibi gizli biçimde yürütülmesi pek de kolay olmayan diplomasi türlerinin yaygınlaşması açık diplomasiyi kaçınılmaz hale getirmiştir.
Bu tür diplomasinin asıl amacı, iki veya daha fazla devletin aralarında gizlice anlaşarak, bir başka devletin temel hak ve yetkilerine yönelik bir eyleme hazırlanmalarını engellemeye çalışmaktır. Ancak, iki dünya savaşı arasındaki dönemde ayıp sayılmış olan kapalı ya da gizli diplomasi yöntemine son savaştan bu yana yoğun bir biçimde dönülmüştür.
Gizli diplomasi
Diplomasi anlayış ve uygulanmasında 17. ve 19. yüzyılların Avrupa diplomasisinde en belirgin özelliklerinden birisi de gizlilikti. Genellikle Avrupalı monarkların bizzat veya özel temsilcileri aracılığı ile sürdürdükleri diplomasi faaliyeti gizli bir şekilde oluştuğu gibi, bu gizlilik çoğu zaman belirli bir sonuca ulaşıldığında da sürerdi. Bir başka deyişle, saray diplomasisi olarak da adlandırılan bu tür diplomasi, her aşaması ile dışa kapalı bir biçimde yürütülürdü. Böylece, bir bölge halkı bazen bir başka devletin egemenliğine geçtiğini sonradan öğrenebilirdi.
Bu tür diplomasiye karşı en önemli tepki, idealist ABD Başkanı Woodrow Wilson'dan gelmişti. Wilson I. Dünya Savaşı sonlarında yayınladığı ünlü "On dört nokta"nın birincisinde, açık görüşmeler yolu ile ulaşılacak açık sözleşmelerden sözediyordu. Gerçekte de, 20. yüzyılda demokrasinin gelişmesi, halk kitlelerinin yönetim ile ilgili sorunlara giderek daha büyük oranlarda katılmaları ile diplomasi daha "açık" niteliğe bürünmüştür.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ↑ Harold Nicolson, The Evolution of Diplomatic Method, London, Cassell Publishers, 1954, s. 2.
- ↑ Osmanlı İmparatorluğu'nda Sürekli Diplomasi'ye Geçiş Süreci, doktora tezi, Gökhan Erdem, Ankara Üniversitesi, 2008, s. 3-7
- ↑ Osmanlı İmparatorluğu'nda Sürekli Diplomasi'ye Geçiş Süreci, doktora tezi, Gökhan Erdem, Ankara Üniversitesi, 2008, s. 9
Edebiyat
- Igor Janev, Diplomasi, IPS, Belgrad, 2013 ISBN 978-86-7419-261-0