Doğan Akhanlı
Doğan Akhanlı (d. 1957, Şavşat, Artvin) 1992 yılında Almanya'ya göç etti. 1998 yılında Kayıp Denizler üçlüsünün ilk kitabı Denizi Beklerken, Belge Yayınları tarafından yayınlandı. Belge yayınları, Kayıp Denizler üçlüsünün diğer kitapları olan Gelincik Tarlası ve Kıyamet Günü Yargıçları'nı 1999 yılında yayınladı. Kıyamet Günü Yargıçları, Avusturya'da "Die Richter des jüngsten Gerichts" başlığıyla yayınlandı. Doğan Akhanlı'nın son romanı Madonna'nın Son Hayali, eleştirmen ve yazarlar tarafından 2005 yılının en iyi 10 kitabından biri olarak değerlendirildi. Köln’de eski Gestopo Emniyeti, şimdi Dokümantasyon Merkezi ve Müze olan EL-DE Haus adlı kuruluşta Türkçe rehberlik yapan Doğan Akhanlı Almanca'dan Türkçeye çeviriler yapıyor.
2001 yılından beri Federal Almanya Cumhuriyeti vatandaşı olan, yazar Doğan Akhanlı Ağustos 2010'da İstanbul’da havalimanında tutuklandı ve Metris askeri cezaevine nakledildi. Akhanlı 1991 yılında terk etmek zorunda kaldığı Türkiye’ye ilk kez dönüyordu. Amacı sağlık problemleri yaşayan babasını ziyaret etmekti. Savcılık Akhanlı’yı, 1989 yılında İstanbul’daki bir döviz bürosuna yönelik ve bir kişinin de öldüğü bir soyguna iştirak etmiş olmakla suçluyor. Akhanlı bu suçlamayı ve bu soygunla herhangi bir ilgisi olduğunu kararlı bir biçimde reddetmektedir. Avukatları Haydar Erol (İstanbul) ve ilyas Uyar (Köln), savcılığın ortaya koyduğu delillerin her türlü dayanaktan yoksun olduğunu belirtmektedirler.
Dış bağlantılar
- Dogan Akhanli
- Kitab-Verlag
- Le Monde diplomatique Le Monde diplomatique kurdî gazetesinde çıkan yazıları
Yayınlanmış Eserleri
- Denizi Beklerken ISBN 975-344-178-9; 286 s., Istanbul 1998
- Gelincik Tarlası ISBN 975-344-188-6; 255 s., Istanbul 1999
- Kıyamet Günü Yargıçları, ISBN 975-344-199-1, Istanbul 1999
- Madonna'nın Son Hayali, ISBN 975-8859-25-0, 240s., Istanbul 2005
Yayınlanmış Eserleri: Almanca
Eleştiriler
Aslında edebiyat tarihini birbirlerine bağlanan eserlerden oluşan bir bütün olarak görmek mümkün, bu düşünce benim özellikle çok hoşuma gider. Bunun en güzel örneğini bu hafta okuduğum Doğan Akhanlı'nın Madonna'nın Son Kurgusal başlıklı romanında buldum.
Bir Katliam Hatırası Maria Puder nasıl ölmüştü? Maria, soykırımdan kaçmaya çalışan ve 769 yolcusuyla sulara gömülen Struma adlı gemide miydi? Akhanlı kitabında Sabahattin Ali'nin 'Kürk Mantolu Madonna'sındaki Maria Puder'in peşine düşüyor
Doğan Akhanlı, Madonna'nın Son Kurgusal'ni, Sabahattin Ali'nin parçalanmış cesedinin yanında bulunan not defterindeki "Maria Puder öyle ölmedi" cümlesinden yola çıkarak kurgulamış. Eğer 'öyle ölmediyse', yani romanda söylendiği gibi bir toplama kampında can vermediyse, savaşın dehşet dolu atmosferinde nelere maruz kalmıştı Maria?
2005'in en iyi kitaplarını kitabevlerinin satış raporlarında değil, yazarlarımızın kitaplıklarında aradık; 50 yazarımızın belirlediği yılın en iyi 10 kitabını bulmaya çalıştık. Ne var ki, eşit miktardaki oylar nedeniyle ilk 10'u tam 43 kitap paylaştı! devamını oku
Dom'da Köln Katedrali'nin önündeki havuzun yanında karşılaşıyoruz. Üzerinde tişört, ayağında blucin, ince çerçeveli gözlükleri, hiç tarak görmemiş gibi filozofumsu savrulan kıvırcık saçları, eliyle yürüttüğü bisikletiyle bizi bulmak için aranırken görüverdik birbirimizi. Türkiye'de yayımlanan "Kayıp Denizler"
“Biz çocukken Ermenileri kırmanın kötü olduğunu öğrendik”
İki roman var ki, edebiyatın savaş karşıtı tutumunu incelerken üzerlerinde mutlaka durulmayı gerektiriyor: Kürk Mantolu Madonna (1941) ve Madonna’nın Son Kurgusal (2006)*