Enternasyonal Komünist Akım
Enternasyonal Komünist Akım (EKA), 1975'te kurulmuş ve Fransa, Birleşik Krallık, Meksika, Belçika, Hollanda, Almanya, İspanya, Venezuela, Brezilya, İsveç, Hindistan, İtalya, ABD, İsviçre, Filipinler ve Türkiye'de şubeleri bulunan uluslararası merkezileşmiş sol komünist bir örgüttür. Türkiye'de Enternasyonalist Komünist Sol isimli grup Ocak 2009 tarihinde kendisini feshederek EKA'nın Türkiye şubesi olarak Dünya Devrimi ismini almıştır. Örgüt Türkiye'de iki aylık Dünya Devrimi gazetesini yayınlamaktadır.
Siyasi ilkeler
Enternasyonal Komünist Akım şu siyasi ilkeleri savunur:
- Kapitalizm Birinci Dünya Savaşı'ndan beri çöken bir toplumsal sistemdir. İki defa insanlığı kriz, dünya savaşı, yeniden yapılanma ve yeniden krizden oluşan barbarca bir döngüye sürüklemiştir. Seksenlerde bu çöküşün son evresine, çürüme evresine girmiştir. Bu geri çevrilemez tarihsel düşüşün sunduğu iki ihtimal vardır: ya sosyalizm ya da barbarlık; ya dünya komünist devrimi ya da insanlığın yok oluşu.
- 1871 Paris Komünü, koşulların olgunlaşmamış olduğu bir dönemde proleteryanın bu devrimi gerçekleştirmek için ilk denemesiydi. Kapitalist çöküşün başlamasıyla bu koşullar yerine getirildikten sonra, 1917'de Rusya'da gerçekleşen Ekim devrimi, emperyalist savaşa son vermiş ve daha sonra birkaç yıl daha devam etmiş olan uluslararası devrimci dalganın bir parçası olarak gerçek dünya komünist devrimine doğru atılmış ilk adımdı. Uluslararası devrimci dalganın yenilgisi, özellikle 1919-23 arası Almanya'daki yenilgi, Rusya'daki devrimi yalıttı ve hızla yozlaşmaya mahküm etti. Stalinizm, Rus devriminin bir ürünü değil, mezar kazıcısı oldu.
- SSCB'de, Doğu Avrupa'da, Çin'de, Küba'da vb. ortaya çıkan ve ‘sosyalist' veya ‘komünist' adıyla alınan devlet mülkiyetine dayanan rejimler, kendisi çöküş döneminin önemli bir niteliği olan devletçi kapitalizme doğru evrensel eğilimin özellikle vahşi bir türünden başka bir şey değillerdi.
- 20. yüzyılın başlangıcından beri bütün savaşlar, büyük küçük bütün devlet arasında uluslararası alanda bir yer etme mücadelesinin bir parçası olan ölümcül emperyalist savaşlardır. Bu savaşlar insanlığa daima yükselen bir ölçekte ölüm ve yıkımdan başka hiçbir şey getirmemiştir. İşçi sınıfı savaşlara ancak uluslararası dayanışma ve bütün ülkelerde burjuvaziyle savaşarak karşı koyabilir.
Siyaset serisinden |
Komünizm |
---|
Kavramlar
Diyalektik materyalizm
Marksist ekonomi Tarihsel materyalizm Artı değer Üretim biçimi Sınıf mücadelesi Sınıfsız toplum Proleter enternasyonalizm İşçi öz-yönetim Dünya devrimi |
Yönleri
|
Çeşitleri
Marksizm
Marksizm-Leninizm Troçkizm Maoizm Luxemburgizm Titoizm Stalinizm Castroizm Guevarizm Hocaizm Juche Sol komünizm Konsey komünizmi Anarşist komünizm Dini komünizm Hıristiyan komünizm Avrupa komünizmi Dünya komünizmi Devletsiz komünizm Ulusal komünizm İlkel komünizm Bilimsel komünizm |
Uluslararası
|
İlgili kavramlar
Antikapitalizm
Antikomünizm Soğuk Savaş Komünizmin eleştirileri Komünist parti kurallarına eleştiriler Proletarya diktatörlüğü Sol siyaset Yeni Sınıf · Yeni Sol Tasfiyecilik Sosyalizm Sosyalist ekonomi Sosyalist vatanseverlik Kapitalist yolcular Kızıl siyasi üs Öncü parti Devrimci durum Parti genel çizgisi Dünya işçileri, birleşin! Savaşa Hayır, Ancak Sınıf Savaşı Komünizmin 20 yılı |
Eserler
|
- Bahanesi ister etnik, ister tarihsel ister dini olsun, bütün milliyetçi ideolojiler - ‘ulusal kurtuluş', ‘ulusların kendi kaderini tayin hakkı' vs - işçiler için gerçek zehirlerdir. Onları burjuvazinin şu veya bu kesiminin tarafını tutmaya çağırarak işçileri bölerler ve onları savaşların ve sömürücülerinin çıkarları uğruna birbirlerini katletmeye yöneltirler.
- Çöken kapitalizmde parlamentolar ve seçimler bir maskaralıktan başka hiçbir şey değildir. Parlementer sirke katılma yönündeki her çağrı sadece bu seçimlerin sömürülenler için gerçek bir seçenek sunduğu yalanını güçlendirmeye yarayabilir. Burjuva hakimiyetinin özellikle ikiyüzlü bir biçimi olan ‘demokrasi' köklerinde kapitalist diktatörlüğün Stalinizm veya faşizm gibi diğer biçimlerinden farklı değildir.
- Burjuvazinin bütün kesimleri tamamen gericidir. Bütün sözde ‘işçi' partileri, ‘Sosyalist' ve ‘Komünist' (artık eski-‘Komünist') partiler, solcu örgütler (Troçkistler, Maoistler, eski-Maoistler ve resmi anarşistler) kapitalizmin siyasi aygıtlarının sol kanadını oluşturmaktadır. Proleteryanın çıkarlarını burjuvazinin bir kesiminin çıkarlarıyla karıştıran bütün ‘halk cephesi', ‘anti-faşist cephe' ve ‘birleşik cephe' taktikleri sadece proleter mücadeleyi boğmaya ve saptırmaya yarar.
- Kapitalizmin çöküş dönemiyle birlikte, her yerdeki sendikalar kapitalist düzenin proleterya içerisindeki organlarına dönüştürüldüler. Sendika örgütlerinin çeşitli biçimleri, ister ‘resmi' örgütler olsun ister ‘taban' örgütleri, sadece işçi sınıfını kontrol altında tutmaya ve mücadelelerini baltalamaya yarar.
- İşçi sınıfı kavgasını yaymak için, mücadelelerini, genişlemenin ve örgütlenmenin kontrolünü, bağımsız genel kitle toplantıları ve seçilmiş ve her an geri çağırılabilir delegelerin oluşturduğu komiteler aracılığıyla alarak birleştirmelidir.
- Terörizm hiçbir şekilde işçi sınıfı mücadelesinin bir yöntemi olamaz. Eğer kapitalist devletler arasındaki daimi savaşın bir ifadesi değilse geleceği olmayan bir toplumsal katmanın ve küçük-burjuvazinin çürümesinin bir ifadesi olan terörizm, her zaman burjuvazinin kendi amaçları doğrultusunda kullanması için uygun bir zemin olmuştur. Küçük azınlıkların gizli faaliyetlerini savunmak, proleteryanın bilinçli ve organize kitle faaliyetlerinden doğan sınıfsal şiddeti savunmanın tamamen karşıtıdır.
- İşçi sınıfı komünist devrimi gerçekleştirebilecek tek sınıftır. Onun devrimci mücadelesi engellenemez bir biçimde işçi sınıfını kapitalist devletle yüzleşmeye itecektir. Kapitalizmi yok etmek için, işçi sınıfı bütün mevcut devletleri devirmek ve dünya çapında proleterya diktatörlüğünü, bütün proleteryayı yeniden örgütleyecek işçi konseylerinin uluslar arası iktidarını kurmalıdır.
- Toplumun işçi konseyleri tarafından komünist dönüşümü ne ‘öz-yönetim' ne de ekonominin millileştirilmesi anlamına gelir. Komünizm, işçi sınıfının ücretli emek, meta üretimi, ulusal sınırlar gibi kapitalist toplumsal ilişkileri bilinçli bir şekilde yok etmesini gerektirir. Bu da bütün faaliyetlerin insani ihtiyaçları karşılamaya adandığı bir dünya toplumunun yaratılması anlamına gelmektedir.
- Devrimci siyasi örgüt işçi sınıfının öncü kolunu oluşturur ve sınıf bilincinin proleterya içerisinde genelleşmesinde faal bir etmendir. Görevi hiçbir şekilde ‘sınıfı örgütlemek' veya sınıfın adına ‘iktidarı almak' değildir. Devrimci örgütün görevi mücadelelerin birleşmesine ve işçilerin kontrolü kendileri için kendilerinin almasına doğru giden hareketin faal bir parçası olmak, bir yandan da proleteryanın kavgasının devrimci siyasi hedeflerini çıkartmaktır.
Faaliyetleri
Enternasyonal Komünist Akım faaliyetlerini proleter mücadelenin amaçlarının ve yöntemlerinin ve tarihsel ve anlık koşullarının siyasi ve teorik olarak netleştirilmesi, proleteryanın devrimci faaliyetlerine doğru giden sürece katkı yapmak amacıyla uluslararası ölçekte birleşik ve merkezileşmiş örgütlü müdahale ve devrimcilerin, işçi sınıfının kapitalizmi devirmesi ve komünist toplumun yaratılması için kaçınılmaz olan gerçek bir dünya komünist partisi kurma amacıyla yeniden örgütlenmesi olarak nitelendirir.
Kökenleri
Enternasyonal Komünist Akım'a göre devrimci örgütlerin ilkeleri ve faaliyetleri işçi sınıfının geçmiş tecrübelerinin ve tarih boyunca işçi sınıfının doğurduğu siyasi örgütlerinin çıkardıkları derslerin bir ürünüdür. Dolayısıyla EKA kökenlerini Marks ve Engels'in Komünist Ligi'nde (1847-52), üç Enternasyonal'de (Enternasyonal İşçi Birliği, 1864-72, Sosyalist Enternasyonal, 1889-1914, Komünist Enternasyonal, 1919-28) ve 1920-30 arasında ve başta Alman, Hollanda ve İtalyan Komünist Solları olmak üzere yozlaşan Üçüncü Enternasyonal'dan ayrılan sol fraksiyonlarda görür.
Dış bağlantılar
|