Görüşme
Görüşme yahut mülakat, gazetecilikte demeç almak üzere birisiyle yapılan konuşma veya bilimsel araştırmalarda ve anket araştırmalarında kullanılan çoğunlukla yüz yüze yapılan haber ve bilgi toplama işidir.
Görüşmeler kaydedicilerle sesli ve görüntülü olarak arşivlenmektedir. Uzun süren görüşmeye ve bunun sonucuna röportaj denir. Türkiye'de röportaj edebiyatında Hikmet Feridun Es, Mete Akyol, Uğur Dündar, Fikret Otyam, Yaşar Kemal, Abdi İpekçi, Leyla Umar, Mehmet Ali Birand; dünyada Oriana Fallaci örnekleri vardır.
Önceden hazırlık yapılmamış görüşmelerde görüşmecinin ustalığı gerekir. Görüşülen kişi ve görüşme konusu hakkında asgari bilgi toplanmalıdır. Bilimsel araştırmalarda ve belgesellerde önçalışma yapılmazsa konu hakkında gereken tam bilgi toplanamaz. Yazılı, görüntülü ve sesli görüşme tekniklerinin anında verilmesi 21. yüzyılda geliştiği için, görüşmecinin teknik hıza yetişmesi, bilgi hızına bağlıdır. Özellikle gazetecilikte haber yarışında güncel kişiyi önce bulan ve konuşturan kazanır. Sadece konuşturmak yetmez, güncel konuyu genişletip yenilikler getiren görüşme yapması da gerekir.
Bir Hollywood yıldızıyla görüşmek, magazin ve televole görüşmesi yapmak için uzmanlaşma gerekmez ama ciddi konularda, siyaset ve ekonomi konularında görüşmecinin uzman olması gerekir. Oriana Fallaci görüşme türüne getirdiği sivri dillilik ile tanındı. Ayetullah Humeyni röportajında başörtüsünü çıkarmasıyla görüşmeye öznelliğini kattı.
Kimi politik görüşmeler tehlikelidir, görüşmecinin hayatını koyduğu politik ve bilimsel görüşmeler olabilir.
Görüşmede basın ahlak yasaları ve bilimsellik esastır. Eğer görüşülen kişi, söylediklerinin bir kısmını yazdırmaz veya görüntülendirmezse görüşmeci buna uyar. Görüşmecinin bilinen soruları sorması görüşmeye bir özellik kazandırmaz. Herkesin bildiğini yinelemek olur. Sarsıcı sorularla muhatap sıkıştırılırsa kamuoyunun beklediği bilgi sağlanabilirse görüşme tam olur. Görüşmeci savcı veya polis gibi sorgulayamaz.
Kameranın yaygınlaşması görüşmeciyi ikinci plana itmiştir. Bu durumda kamera görüşmeciden daha fazla bilgi vermektedir. Bir politikacıyla görüşürken, bir sürü konuşma olmuş ama hiçbir şey söylenmemiş gibi olurken, kameranın politikacının mimiklerini kaydetmesi, uyuklamasını vermesi görüşmeden daha çarpıcı hale gelmiştir.
Görüşülen kişi taraflı olabilir, yalan söyleyebilir, gerçeği gizleyebilir, soru sormaya fırsat vermemecesine kesintisiz boş laf üretebilir. Görüşmeci de taraflı olabilir ama kamuoyunu yanıltıcı bilgi veremez.
Kaynaklar
Niyazi Karasar, Bilimsel araştırma Yöntemi, Ankara 1994, 5.bs.