Gençlik
Gençlik, bebeklikten yetişkinliğe kadar olan dönemi anlatmak için kullanılan terim. Bu terimin fizyolojik, demografik, sosyolojik durumu yansıtmada bir altkültür olarak kullanılmasında ergenlik, teenager, grup etkileşimi üzerinde durulur. Eğitim ve toplumsal hareketler araştırmalarında belirtilen bir toplumsal adlandırmadır.
Türkiye nüfusunun 3/1'i 15-24 yaş arasındadır ve yaklaşık 20 milyondur. Okullaşma, kültür, spor ve işsizlik bakımından veriler düşüktür. Ulusal düzeyde gençlik için üç fon bulunmaktadır: Gençlik Programı, Hayata Artı, Gençlik Hizmetleri Dairesi fonudur. Araştırmalarda gençlik sorunları aile, iletişimsizlik, şiddet, bağımlılıklar, eğitimsizlik, işsizlik, cinsellik, nihilizm, bireycilik, rekabet, tüketim kültürü gibi faktörlerde ortaya çıkmaktadır.
Devletle gençlik arasında Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor bakanlıkları bağlantı kurar. Dargelirli ailelerde çocuklar 12 yaşında ekonomik çalışmaya başlamaktadır. Oysa 16 yaş gençliğin alt sınırıdır. Üst sınır 24'tür (BM'ye göre). Bu yaşlarda eğitim dışında kalan gençliğin çalışma yaşamında iş güvencesi de yoktur. Aile içinde kuşak çatışması, çevre ile uyumsuzluk, kötü alışkanlıklar, sistemin yetersizliklerinin gençliğin önünü kesmesiyle oluşan umutsuzluk genel sorunlardır.
Gençliğin taşıdığı özdeşleşme ve bağımlılık, bilişsel ve ahlaki düzeylerde gerçekleşir. Arkadaşlık ve evliliklerin büyük bölümü bu yaştadır. Fizyolojik gelişim süreci 30lu yaşlara kadar artarak devam etmektedir. Akıl ve beden gücünün, üreticiliğin dorukta olduğu yaşlardır. Cinsiyet açısından, kızlarda erken yaşta annelik ve erken yaşta doğum sorunları görülür. Kişilik ve benlik kuramlarında kişinin kendini nasıl gerçekleştirdiği araştırılır. Gençlik, ataerkil kültürle, şiddetle, namus formasyonlarıyla ve yaşlı kuşakla çatışma içindedir.
Siyasal hareketlerde Yeni Osmanlılar, İttihat ve Terakki gençlerden oluşmakta, bunlara Genç Türk (Jön Türk) denilmekteydi. Mitingler ve protesto gösterileri, öğrenci hareketleriyle paraleldir. 1980'e kadar olan gençlik hareketleri sağ ve sol kutuplaşmayla zirveye çıkmış, terör olayları artmıştı. Bu tarihten sonra ise antipolitik gençlik ortaya çıkmıştır. 1960'lara damgasını vuran gençlik, 1968 hareketi diye adlandırılır ve FKF'nin etkisi büyüktür. Türkiye cumhuriyetinin gençliğe emanet edildiği belirtilmiştir.
Kaynakça
- Umut Sarp Zeylan (der), Eğitimin Değeri ve Gençlik, İstanbul 2007.
- Gülten Kazgan (der), İstanbul Gençliği, İstanbul 2006.
- Durul Türkmen, "Gençlik ve Siyaset"", Ankara 2009
- Doğan Cüceloğlu, İnsan ve Davranışı, İstanbul 1994.
- Durul Türkmen, "Üç Erg Üzerine bİR Deneme" Ankara 2008
- Anonim, "Gençler Hakkında Bilgiler