Hâcib
Hâcib (Arapçada "kapıcı", "perdeci"[1]), ortaçağ İslam devletlerinde sarayın protokol işlerini yürüten görevli. Hâcibü'l-hüccab denen amirlerin buyruğunda hizmet gören hâcibler, zamanla askeri ve yönetsel görevler de üstlenmiştir.
Hâcib İslamdan önce Sasani saray örgütünde vardı. Asıl görevi, hükümdarın katına çıkacak kişiye eşlik etmek, onu hükümdara tanıtmak ve görüşme bitince de huzurdan çıkarmaktı. Bu protokol görevine bağlı olarak hükümdarın koruma görevlilerine de amirlik ediyordu.
Emeviler döneminden başlayarak Müslüman devletlerin saraylarında da yer aldı. Hâcibliğin ilk defa Muâviye (661-680) veya Abdülmelik b. Mervân (685-705) zamanında kurulduğuna dair görüşlerden hangisinin daha doğru olduğu kesinlikle tesbit edilememektedir.[2] Çok sayıdaki hâcibi ve koruma görevlilerini yöneten büyük hâcibe hâcib-i büzürg, hâcib-i kebir, hâcibü'l-hüccab gibi hemen hemen aynı anlama gelen unvanlar verilirdi. Abbasilerde hâcib, aynı zamanda halifenin danışmanıydı. Bunların sayısı 25 ile 700 arasında değişirdi. Endülüs Emevilerinde ise hâcib, büyük vezirin yetkilerini taşırdı. Kuzey Afrika devletlerinde de emirlerin en büyüğü hâcib unvanını taşırdı.
Doğu'daki Türk-İslam devletlerinde, özellikle de Samaniler, Karahanlılar, Gazneliler ve Büyük Selçuklulardan gulam (köle) sınıfından yetişen hâcibler emir ve sipehsalar unvanları ile sivil ve askeri görevlere atanırlardı. Büyük Selçukluların saray ve yönetim sisteminin örnek alan Ortadoğu ve Anadolu'daki devletlerde hâcib-i kebir, hâcib-i büzürg unvanları korundu. Ama bu unvanlar, hükümdar ailesine yakın soylu kişilere verilirdi. Anadolu Selçuklularında ve Harezmşahlarda görüldüğü gibi bu unvan soyluluk bildirecek biçimde "melikü'l-hüccab" olarak da kullanıldı. Anadolu Selçuklularında hâcib, pervaneden sonraki en yüksek kamu görevlisiydi.
Hindistan Müslüman devletlerinde ise emir-i hâcib, uluğ has-hâcib, seyyidü'l-hüccab adları altında yönetiminen üst düzeyinde yer alırdı. Memlûklerde el-hâcibü'l-kebir, naibü's-saltananın buyruğunda, merkezi yönetimle taşra yönetimi ve orduyu gözetlemekle görevliydi. 14. yüzyılda yetkisi daha da artırılarak naibü's-saltanaya eşit konuma getirildi, Darü'l-Adl Divanı'na üye oldu. Merkezdeki başhâcibin buyruğunda da iki hâcibü'l-hüccab vardı.
HACİP ERDEM;
Anadolu Selçuklu döneminde Tuğrul beyin vasiyetine karşı çıkmış devletin başına Muhammed Bin Alparsanın gelmesi konusunda ısrar etmiş ve Alparslanı sultan ilan etmiştir.Alparslanın sultanlık döneminde her daim yanında olmuş ve Alparslanı yönetmiştir.Sultan Alparslan Hacip Erdem in onayı olmayan hiç bir iş yapmamıştır.Kaynaklar Hacip Erdem hakkında detaylı bilgi vermesede Selçuklu döneminde ve Malazgirt savaşında Hacip Erdem büyük mücadeler vermiş hatta haşhaşi denilen hainleri de devletin içinde temizlemiştir.Tarihin en büyük devlet adamlarından birisidir.Sultan Alparslan her nekadar kibire bürünmüş olsana Bütün gücünü hacip erdemden almaktadır.
Kaynakça
- ↑ Encyclopædia Britannica Fifteenth Edition
- ↑ Aydın Taneri, "Hâcib", TDV İslam Ansiklopedisi