Hıdırlar, Nallıhan
Hıdırlar (Ayman) | |
— Köy — | |
Ankara | |
Ülke | Türkiye |
---|---|
İl | Ankara |
İlçe | Nallıhan |
Coğrafi bölge | İç Anadolu Bölgesi |
Nüfus (2000)[1] | |
- Toplam | 313 |
Zaman dilimi | UDAZD (+3) |
İl alan kodu | 0312 |
İl plaka kodu | |
Posta kodu | 06920 |
İnternet sitesi: http://www.yerelnet.org.tr/koyler/koy.php?koyid=235979 |
Hıdırlar (Ayman), Ankara ilinin Nallıhan ilçesine bağlı bir köydür.
Tarihçe
Köyün yörük köyü olduğu bilinmektedir.Köylüler sürülerini her bahar, Bolu sınırları içinde yer alan ve Ayman yaylası olarak bilinen yaylalarına çıkarırlar.Bolu' da aralarındaki bir ihtilaf neticesinde, Evahiri Recep 1195 tarihinde çıkarılan fermanda bu yaylaya 'ceddin mutasarrıf' çıktıkları belirtilir.
I.Abdülhamid'in tuğrasını taşıyan ve aslı köy muhtarlığında bulunan Ferman'ın günümüz Türkçesine uyarlanmış hali şöyledir:
"Bolu Hakimine,
Bu emrim size ulaştığında, Koru Pazarı ilçesine bağlı Hıdırlar köyü halkının bana verdikleri dilekçelerinde, Bolu Sancağı'nın Hacıbeyler köyünde Şarabdar Abdullah beye vakfolunan ve vakfın idaresi , idareye ehil evlatlarına dahi geçebilen ve halen Memi beyin vakıf idaresi altında,fertler tarafından kullanılan (Sibel-Seben olabilir- dağında Abdaloğlu yurdunda Hıdır veledi Selim ve Mehmet arazisi ve saire Çamköy adı ile anılan çayır)çift vergi,bekarlık vergisi,yer vergisi hariç buğday ve tapu zemin vergisi dahil 9676 akçe vergi ile Evkaf Defteri'nde yazılı ve yine Bolu nahiyesine bağlı nefsi Bolu köyünde Abdullah bey oğlu Mehmet beyin stın aldığı Bezazistan ve Kervansarayı ve diğer maddeleri ile birlikte buğday vergisi ve karışık vergi dahil 7120 akçe vergi ile Evkaf Defteri'nde yazılı ve Bolu nahiyesine bağlı yaylakta Germenseki,Karakilise ve Kızık ve Öyük ve Armutsu ve diğer Öyük ve Doğanalan ve Erdemiç için de 928 akçe vergi ile İcmal Defteri'nde yazılı olup Bolu'ya tabi iken Padişah'ın hakimiyeti altına bağlanmış ve tahsis edilmiş Bolu sancağındaki yörük halkının bulunduğu yerde Hıdır bey elinde oturan Bolmekiler(Bolzakiler?tam anlaşılmıyor)diğer halkla birlikte İcmal Defterin'nde ayrı ayrı yazılmış olduğu Defter-i Hakani'de ve Hacıbey köyü içinde olan Yörükler yaylağı adı ile anılan bu yaylaya eskiden beri koyun vesair hayvanlarını götürüp yaydıkları, otundan, suyundan yararlandıkları ve bu yaylanın vergisini de hacıbey köyündeki vakıf idarecisine ödedikleri halde, Bolu Voyvodaları tarafından mükerrer yayla vergisi isteği ile haksız dört yüz kuruşu mütecaviz akçalarının alınarak kendilerine zarar verdikleri ve bunların kanunsuz olan istekleri ile kendilerinin rencide edilmeyip, def edlimeleri hususunda ricada bulunmuşlardır. Defterhane-i amiremde bulunan Evkaf defteri ve İcmal'e başvurulduğunda, isteğin kanuni olduğu ve Defter-i Hakani gereğince işlem yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Buyruğum sana ulaştığında, Bu hususta verdiğim emir üzere ve bu kayıtlar uyarınca hareket ediliyorsa, müraccat eden bu köy halkına ve bu yerlerde hiçbir şekilde zulüm yapılmasına kesinlikle rızam yoktur.Bunlar sözü geçen yaylaya zamanında koyun vesair hayvanlarını götürüp yayladıkları, otundan ve suyundan yararlandıkları ve vergilerini de vakıf idarecisine ödedikten sonra Bolu Voyvodaları tarafından Defter-i Hakaniye'ye aykırı olarak ve kanunsuz şekilde yayla resmi istenmesi suretiyle rencide edilmelerini men ve def eyleyesin. Badema kanuna ve emri hümayunuma aykırı olarak kimseye iş ettirmeyesin."
Yaylarına komşu olan Kızık Köyü`ne dair şu söylence de iki köyün tarihi bir ilişkisi olduğunu akla getirir mahiyettedir;
"Kızık Köyü 15.yüzyılda Ankara’nın Nallıhan İlcesinin sınırları içinde bulunan ve 'Ayman Köyü' yakınlarında olan Kümbet Kırı veya halen Kızık Yurdu olarak anılan yerde bulunmaktaydı.
1402 Ankara Savaşı'ndan sonra Anadolu birliğinin bozulması ve Timur ordularının batıya doğru giderek köy ve kasabaları yakıp yıkması talan etmesiyle Kızıklılar köylerini bırakarak yaylalarına çekildiler."
"Umumi Türk Tarihi" adlı büyük şaheseri yazan ünlü Başkurt devlet adamı ve Türkolog-tarihçi Zeki Velidi Togan'ın ünlü Türk halk-bilimcisi ve edebiyatçısı Pertev Naili Boratav ile birlikte "Mudurnu - Köroğlu Dağları"nda çıktığı araştırma gezisinde 13. 14. yy.lardaki İlhanlı-Tatar akınlarının ve yerleşmelerinin izlerini sürmüştür... Bu bölgelerdeki birçok sülale adları ve köy-yayla adlarını da araştıran Togan Nallıhan daki "Ayman" köyü adını da seyahatnamesinde zikreder. Zira gezdiği bölgede Ayman köyünün yaylası daha doğrusu yaylaları ve koyun ağılları vardır... Zaten Türk halklarının tarihini zaman ve yer bölünmelerine rağmen zor da olsa tek bir eserde bütün halinde ilmi olarak işleyebilme ve aktarabilme başarısını göstermiş olan Togan "Umumi Türk Tarihi" eserinin birkaç yerinde Ankara- Kütahya arası bölgenin 13. ve 14. yy.larda ağırlıklı olarak İlhanlılar ile birlikte gelen Tatar- Türkmen boylarının yerleşim alanı olduğunu belirtir.
Ayman Kelimesinin Anlamı
İlk önce kelimenin sözcük anlamlarını vererek işe başlayalım. 1) Süt içmeye iştahlı olan erkek. 2) Malı gitmiş kişi 3) Erkek (cinsiyet ) 4) Ay gibi ışıklı güzel kimse 5) Aya eş değer
Bu anlamlar doğrultusunda ismin ortaya çıkışına açıklık getirecek olursak yörük bir toplum olması nedeniyle geçim kaynağı hayvancılık olan köy halkı “süt içmeye iştahlı erkek” anlamından yola çıkarak bu isimi vermiş olabilir. Yine aynı sebeplerden dolayı malını yitiren köylünün verdiği bir isim de olabilir. Köy yörük köyü olmasından dolayı göç sırasında ayın göründüğü bir zamanda yer olarak mevcut yerde bulundukları ve burada yerleşik hayata geçmeleri sebebiyle de bu isim verilmiştir. Başka bir açıdan değerlendirdiğimizde –man öz Türkçe bir ek olup Türk tarihinin asırlardır sıklıkla kıllandığı bir ektir. Türkmen, Kuman, Kahraman kelimelerinde görüldüğü gibi sık kullanılan bir ektir. Türkmen kelimesi Türklerin en önemli eserlerinden biri olan Kaşgarlı Mahmud’un "Divânü Lugâti't-Türk" eserinde de geçmektedir. man ekinin ne kadar eskilere uzandığını bu örnekten anlayabiliyoruz.Sözcük anlamlardan yola çıkarak ay kelimesine man eki eklenerek oluşmuş da olabilir. Akademik kitaplara da baktığımızda –man hem isimden isim hem de fiilden isim yapım eki olarak verilmiştir. Ancak Ayman kelimesindeki Ay- isim kökenli olduğundan –man isimden isim yapım eki olarak kullanılmıştır.
Kültür
köyde yılın beşinci ayının ilk haftasında "Hıdrellez" kutlanır. Bu ilkyaz bayramıdır. yazın da yayla yerinde "Erenler" bayramı kutlanır. Bu da yayla bayramıdır. Bu bayramlar için koyunlar kesilir ve büyük kazanlarda etli pilav pişirilir. evlerde de ince yufka ekmegi edilir ve pilavla birlikte bayram için toplananlara dagıtılır. etli pilav ince yufka ekmegi ile yenir.
Coğrafya
Köy Ankara iline 165 km, Nallıhan ilçesine 22 km uzaklıktadır. Rakımı 450 metre civarı olup "Ayman Gırı" olarak adlanan geniş düz bir araziye sahiptir. Tipik orta anadolu bozkırlarının ve ikliminin kuzeybatıdaki son uzantılarıdır. Köyün yaylası Bolu vilayeti içinde yer almaktadır. "Ayman Yaylası" Bolu iline 35 km mesafededir. Yayla kabaca köyün 80–90 km kuzeydogusuna düşmektedir. Rakımı 1400 metre civarındadır. Etrafı dağlık ve ormanlıktır. İç anadolu karasal iklimi ile batı karadeniz iklimi geçiş alanındadır.
İklim
Köy iç anadolu karasal ikliminin etki alanı içerisindedir.
Nüfus
Yıllara göre köy nüfus verileri | |
---|---|
2007 | |
2000 | 313 |
1997 | 282 |
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.
Altyapı bilgileri
Köyde ilköğretim okulu yoktur. Köyün hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.
Kaynakça
Dış bağlantılar
|